Hayır. olm gelmişsiniz şu dünyaya 50 60 sene için. ne her boka zayıflık deme hevesi. insansın sen , duygular, duygusallık senin en temel özelliğin ve hakkın.
asla değildir. insanı insan yapan duygularıdır, bir insanın gözünden yaş dahi akmıyorsa nasıl samimiyetine inanılır ki? önemli olan, hayatımız boyunca o masum duyguları kaybetmememiz.
duygusallık akli melekelerin kullanılmasına engel olmadıkça, zayıflık değil, tam tersi büyük bir avantajdır. çünkü karşı tarafın duygusal zayıflığını hemen kavrayıp hiç beklemediği bir hamle ile üstünlüğü elde edebilirsiniz.
Duygularını insanlara kanalize etmediğin sürece yaralanmaz ve zayıflamazsın. insan doğası gereği süren acıdan kaçar. Bu şekilde kişiye yönelik sürekli bir sevgi veya nefret hissedemezsin. Alıcının duygularına verdiği karşılık duygularını tekrar şekillendirir. Akıldaki şekillenen alıcı tanımı gereği duygun olur. Ve ilk başlarda o duygu acı/tatlı olsa bile sonunda acı bir hal alır. En büyük örneklerinden aşkın her daim ağızlarda acı tat bırakması bununla ilgilidir.
değildir. duygusallığı bir durum olarak ele aldığınızda, bu durumun yönleri ağır basıyorsa sizde, siz duygusal düşünme anlamında güçlüsünüz demektir. ama işte bazen siz duygusal yönünüz güçlü olduğunuz için bu yönünüzü kullandığınızda, bu yönden güçlü olmayanlar yani duygusal yönünü kullanmayanlar tarafından zayıf damgası yiyorsunuz. yani yiyorsunuz derken takmayın sakın. onlar öyle olduğunu sanıyor. her şeyin abartısı zarar fikrini de peşinen söyleyerek esasen duygusal anlamda pek düşünemeyenlerin zayıf olduğunu düşünüyorum ben. başlı başına türk insanı duygusaldır zaten be abi.
Kesinlikle evet cevabını vereceğim soru.
Özellikle eskiden duygularımı çok yoğun bir şekilde yaşardım ama üç dört senedir o yoğunluğun önüne geçtim. Mantığımla ve realist oluşumla ara sıra gelen duygu selini frenleyebiliyorum.
Asla değildir. Duygularını rahat bir şekilde ifade etmenin neresi zayıflık ki. Bence bunları gizlemek daha büyük zayıflıktır. Insanlar duygularından neden korkar anlamam. Duygularından korkup onları saklamak yerine rahatca duygularını yaşayan insanlar daha cesurdur.
Zayıflıktır ama kendisine; insanlar karşısında ezik, pısırık olmak değildir mesela. Hayatın inişli çıkışlı seyri içerisinde hassas gönlünün yıpranmasından, kırılmasından bir gün bitap düştüğünde, içinde yalnız kalıp, kuytu köşelere sinmiş ruhuna uzatacak bir dalın gücünü dahi kendinde bulamayışıdır o zayıflık...