duygu büyüktür. içinize sığabileceği bir yer arar durur. bazen kabarır bazen diplere iner ve siz orada olduğunu hep bilirsiniz. "seni dışarıya çıkarmayı denedim ama olmadı, artık hep içimdesin" cümlesi bir pişmanlığın mı yoksa yoksa çekilmekte olan acının bir tesellisi mi olduğunu da asla bilemezsiniz. sürekli, dalgaların neden olduğu, kum ile su arasındaki yarı belirsiz bir cizgiyi çizmektedir.... ve hikaye her zaman "keşke pişmanlık olmasaydın" diye bitmiştir.
duygu var duygu var içine atılması gereken var ve dışa vurulması gereken var ben bu dışarı vurulması gerekeni bir görev misali sanki bir kural bir dogma misali içimde tutmayı görev biliyorum duyguya gelincede birilerine ıvır zıvır gelebilir aşk.
açılsam bir dert sussam ayrı bir dert dünya garip ben daha garip o sebeple benim gibi olan herkese topluca sözlükçenek açılalım.