duvarın içinden geçerken akıldan geçenler

entry3 galeri0
    1.
  1. tugladan duvar, betondan duvar, ya da herhangi bir duvardan gecerken seninle beraber gecenler ya da gecemeyenlerdir.

    duvarin icinden gecerken, seninle gecemeyenler cogunluka senin gibi olup seninle olmayanlar olur ancak konumuz bu degil. gecenlerde oturup duvardaki halkadan disari bakiyorum. halka dediysem fil degil, kilden olusturdugum mukemmel uc boyutlu cember.

    sanki duvara konusur gibi dedim ki kendi kendime;

    - lan bana bak, ha bu delik, ha ciktigin delik, ne farki var?

    tabi hazircevap ben aninda yapistirim;

    + fark yok, ayni ikisi de.

    neticede otesini sonradan taniyorsun. hakliydim. ses etmedim. su kosede oturup bir dusuneyim dedim. yastik izin vermedi, parfum kendine cekti.

    baska bir boyuta gecip bu iki adami third-person-shooter kivaminda izledim. yani boyut dediysem abartmanin luzumu yok, limuzin de yok, muzurluk var.

    hay ben senin! ne kadar gevezeler, ne kadar kafa sikiyorlar anlatamam abi. biri diyor ama su soyle, oteki aninda bastiriyor ama bu boyle. parfum guzelmis bu arada, ne bu? ha o oyle iste.

    ya tam olarak su aslinda; su an buradasin, gidiyorsun, donuyorsun, yolda yuruyorsun, sana cok ciddi bir aciklama yapacakmissin gibi bakiyorlar. klisenin ortasindasin, basin aciklamasi mi vereceksin pezevenk? buradasin, gidiyorsun, oradasin kosuyorsun ne farkeder ya feridun abi ya?

    ensende baski aksam ustu kayboluyor. icindeki duygular yukseliyor. belki son sigarani icerken harcadigin parayi son yudum ickinde aklina getirip, en son mutlu oldugun anda ilk mutlu hatirani yasatip ilerledin, belki de bazi elementleri atese verip tepkime sonucundaki dumanlarda yola devam ettin. farketmiyor valla bak. cevir gitsin, sana zarari olmadi hic.

    + ya senin bi..
    - olm adim sayarken bolme sunu.

    ya olmeden once atacagin son adimsa? karamsarlik. bok karamsarlik, planlama bu. dusunsene, isik dugmesini bulamadigin bir odada yillardir isik ariyorsun. malsin sen. mal degil, kukla aslinda.

    yoo, seytan ayrintida gizli falan degil, seytan sensin, sen odadasin, oda karanlik, karanlik deligin otesi. otesi, senin baktigin yer. baktigin yer, aslinda yarattigin yer.

    yarattigin yerde baktigin otesi karanlik delik nasil aydinlanir? aydinlanmali midir? aydinlatan senden farkli midir, senle ayni midir?

    e amina koyayim, ki koyma, yine sorgular durumdayim. evet, o halde nefes aliyorsun ve aldigin hava icerisindeki oksijeni cuk kadar kan hucrende beynine tasiyip dusunuyorsun. dusunurken adim sayiyorsun ve her adim aslinda yeni bir molekul salgilamana sebep oluyor. sebebi zerkimiz uc harflimiz.

    - parfum hala guzel kokuyor ha.
    + he ya.

    bir koku, bir bakis, seni o delikten ne kadar uzaga ve ne kadar yakina, seni sana ne kadar sevdirebiliyor farkindaligini yaratmasi adina buyuk bir adim attiriyor. bunu yasamak o kadar karsliksiz zevkli ki. kendi nefes alisverislerinde o cikan basincli havanin ihtivasina istinaden ornek sectigin bir su buharindaki molekulun yuzeysel yansimasinda kendinin aslinda ne kadar sevecen ve yine kendinin ne kadar degerligi oldugunu baska bir sekilde anlamak tarifsizdir.

    hani duz yolda gidersin, tek basina yurur ve golgenle konusurken aslinda o kadar degerli oldugunu anlarsin ve sana soylenenlere, yaftalara, etiketlere, kaliplara aldiris etmez ve gozlerinle incelersin ya, iste tam oyle bir sey bu halkadan disari bakmak.

    karanlik veya aydinlik, halkadan otesini gozlemek, kim korkuyorsa kibarca siktir cekip aslinda kendinle mutlu oldugunu hatirladigin o anda; o metanin gercekte senin, kafani eline alarak yurumeni ve gordugun her olguyu tekrardan degerlendirmeni istedigini animsiyorsun.

    titreyip, kendi kabugunu istiyorsun. cunku ne istedigini aslinda biliyorsun fakat cok soguk ve ayaklarin ciplak olarak dunyaya geldin. bilmiyorsun ki bir nokta uzakta ya da bir nokta geride farkli bir boyutta aslinda tum duzen cok farkli bir sekilde kurulabilirdi. aslinda bu tam olarak bir duzen de degil, demistim ya loblarim sever birbirini, kaos iyidir.

    gectigin duvarin uzerindeki deligin otesi aslinda baska bir kaos, ve attigin her farkli tasla tarifsiz ve gercekten essiz bir baskalasim ornegi sergiliyor.

    her baskalasim, tek halka uzerinde yeni bir boyut.

    her boyut, farkli bir dil.

    her dil, farkli bir tat.

    her tat, inanilmaz bir merak.

    butun bu merak, degisik bir koku.

    o koku cok...

    tarifsiz.

    duvarin icinden gecerken zevkli oluyor.
    0 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. şöyle şeyleri gündüz yazın belki otobuste, metroda falan okunur da su saatte kim okuyacak bunu lan.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük