Aslında dervişin zikri ve fikri ilişkisinin sonucudur. Onun hayali, keşke ön kapıdan parayı verip binen hiç durmadan ilerleyip yine hiç beklemeden arka kapıdan inmesidir. Ve bunun akşama kadar sürmesidir. Ama yalnızca hayaldir. Kim yapar öyle mallık.
geçen hafta halı saha maçından dönerken bizim hayvanlara bulaşan zavallı arkadaştır ki anında sevgi çemberine alınmış yetmemiş şoför bey de nasiplendirilmiştir, zannımca ya işi bırakmış yada kimseye "ilerleyin beyleer hooop" repliğini kullanamamıştır.
sadece kazanacağı parayı düşünen klasik lavuk. otobüs kimi zaman çok dolu olur arka kapıdan binersiniz, mal mal bakar, akbil yollarsınız, öndekiler basar, o lavuk arkaya uzatır ama bakmaz yerine gidiyor mu diye. sonra çalınır akbil... sözün bittiği yerdir vesselam...**
en sonunda bağırıp çağırdığım tiptir. sınavdan çıkmışım, o günde doğum günüm berbat bir gün geçiriyorum üstüne bir de sıkış pıkış olan otobüste ilerleyin demez mi. **
dört yıl o halk otobüslerinde konserve gibi tıkış tıkış gittim üniversiteye eğer şimdi arabam varsa koltuk sayısının iki üç katı yolcu alan halk otobüsü işletme zihniyetine borçluyum.