kaybettiğim kitap okuma alışkanlığını bana tekrar kazandıran çetenin (bkz: afili filintalar) önde gelen ismi murat menteş eseri. okuduktan sonra hayatınız falan değişmez ama kesinlikle zevk alırsınız, tadı hala damağımda. ayrıca mükemmel bir adı var. üç beş harf kombinasyonuyla oluşturulan başlıklara inat.
hala okuyamadığım ve bundan ötürü kendimden utandığım kitaptır. en kısa zamanda herkes tarafından okunması lazımdır ama özellikle benim tarafımdan okunmalıdır, edebiyatçı olmaya niyetlenip de en iyi örnekleri okumamak da neymiş?
deli gibi günlerdir elimden düşürmediğim ve gerçekten zevk veren bir kitaptır. murat menteş "kelimeler nimettir, nimetle oyun olmaz" derken çok haklıdır. murat menteş'in kelimeleri gerçekten nimettir.
bu sabah okulda başlayıp hemencecik 95. sayfasına geldiğim, beni taa en başından güldürmüş, çok hoşuma giden romandır. karakterlerin isimleri bile gülümsetiyor. (nuh tufan, ibrahim kurban, umur samaz...)
ayrıca romanda, murat menteş'in karakterlere bulduğu meslekler de inanılmaz yaratıcı. bu kadar geç okumuş olmam da içler acısı.
beni benden alan o muhteşem başucu kitabı,on yıl sonrada tekrar okurum diye düşünüyorum. "samuraylar kabus görmez ve her budist bir faşiste tapar" cümleleri ile kalbimi fetetti.
- nihat bu filmde bir dublörü oynuyorsun!
+ abi zaten dublörüm
- yok nihat bu sefer oyuncu olarak aldIk seni ama bir dublörü canlandIRacaksIn
+ peki benim dublörüm ?
- o da mahmut
+ e mahmut zaten oyuncu hep ?
ve nihat dublörü oynayan oyuncu mu, oyuncuyu oynayan dublör mu ya da oyuncu dublöru mu yoksa o dublör de oyuncu mu ? oyunu oyuncu da dublör de dublörse kim oyuncu kim dublör ?
yoksa... eeeeeh...sikerler. kim oyuncu kim dublör amk ?
kurgucu, şoklayıcı, kendine getirici, otobüste cafede orda burda insanı kendi kendine kahkaha attırıcı, keyif verici madde içeren yuvarlak gözlüklü, parlak gözlü türk romancı murat menteş kitabıdır.
yeni tadına baktığım bu yazar için methiye dizmeye lüzum yok, adamın beyni yeteri kadar komplike çalıştığı için kitapta çiçekler açmış ve enfes bir iş olmuş.ukala olması gerekirken ne olduğunu bilen bir adam*
filmi çekilmesi gereken filmler listesinde ilk sıralarda hatta en önde olması gereken kitaptır. böyle bir kurgu, olay örgüsü, kelimelere hakimiyet birçok kitapta yoktur. son zamanların en iyi türkçe romanıdır. filmi çekilirse soundtrack i bile hazırdır. murat menteş sağolsun, hangi şarkıların kitaba uygun olduğunu aralara serpiştirmiştir.
Farklı, eğlenceli, zaman zaman kahkaha attıran bir kitap okumak isteyenler için birebir bir yapıt.
Kimi yerlerde ucuz bir Türk filmi komedisine kaysa da böyle bir tarz ve dil kullanan yok. Monoton paragraflardan uzak olmayı başarmış.
Tek beğenmediğim yanı, çok fazla ünlü kişilere gönderme yapıyor. Tabi okuyucu en azından yarısını tanımıyordur. Dolayısıyla göndermelere aval aval bakarken kalabilirsiniz.
''hayatının geri kalanını birisiyle geçirmek istediğini anladığın zaman, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını dilersin.''
''yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar.''
karakteri isimleri hayli ilginç seçilmiş bu kitapta. nuh tufan, ibrahim kurban, ferruh ferman, dilara dilemma isimler bana çok orjinal geldi okurken.
kitap bu karakterlerin ağzında can buluyor. konu sabitken, tıpkı isimler gibi farklı farklı yorumlanıyor hikayeler. bakış açılarının farklılığı da dikkat edilince keyif veriyor insana. sonra o kelime oyunları; eğer otobüste, minibüste okuyorsanız istemsiz mimikler yapmanıza sebep oluyor. çok eğlenceli bir kitap.
---spoiler---
nuh tufan zeki bir albino. hayal dünyası akranlarına göre daha farklı çalışan bir albino. yakın dostu ibrahim kurban'ın yapmış olduğu maskelerle insanların kılıklarına bürünüyor. ferruh ferman'sa çok yerde aynı anda bulunması gereken bir iş adamı.
ferruh ilan üzerine nuh ile bir görüşme talep eder ve bu görüşmenin sonunda nuh tufan artık kekeme ferruh olmuştur. nuh'u heyecanlandıran en büyük konu ise otobüste görüp aşık olduğu dilara dilemma'nın yanında istediği an olabilmesidir. kekemedir evet ama hiç değilse beyaz saçlı bir albino değildir artık dilara'nın yanında.
---spoiler---
geçte olsa afili filintalar ile tanışmama sebep olmuştur ayrıca bu kitap.
