dr cureklibatur ve bay arkin

entry236 galeri1
    130.
  1. anayasa yazmaktan aciz yazarların "anayas oku" dediği yazar.
    2 ...
  2. 129.
  3. anayasdan bi haber olarak kıçından dil uyduran kürt faşisti. kendisine tavsiyem Türkiye cumhuriyeti anayasaını eline alıp okusun. madem özgürlük ve demokrasiden dem vuruyorsun önce kanunları öğren!

    edit: (bkz: #4421046) sırf bundan dolayı imla düzeltmesi yapmıyorum.
    0 ...
  4. 128.
  5. (bkz: #4053455) birde burdan yakın denilecek insandır.
    0 ...
  6. 127.
  7. ernesto che guevara'dır. yok hayır ben bu sözleri o söyledi sanırdım da: (bkz: dr cureklibatur ve bay arkin/#3818870)
    0 ...
  8. 126.
  9. 125.
  10. yeri geldiği zaman kürt, yeri geldiği zaman ermeni, yeri geldiği zaman yunan, yeri geldiği zaman arap, yeri geldiği zaman tanzanyalı, yeri geldiği zaman papua yeni gineli, yeri geldiği zaman birçok şey olan fakat hiçbir zaman türk olmayan/olamayan, ne idiği belirsiz yazar.

    (bkz: gülüyorum ben buna)
    6 ...
  11. 124.
  12. ne derseniz deyin, ne yaparanız yapın, kürtlerin türkiye de ezildiğinden bahsedecek, kürtçülüğü faşizm seviyesinde yaşayan yazar.

    dolayısı ile bu arkadaş ile tartışmanın anlamı yok. çünki sayın yazar, ne yaparsanız yapın sizi dinlemeyecek ve bildiğini okuyacaktır.
    4 ...
  13. 123.
  14. (#4417473)

    türkiye cumhuriyeti devleti bünyesinde yaşayan, devletinin menfaatlerini güden her insan türk halkını oluşturmaktadır

    türk halkı dediğim her an, türkiye'de yaşayan, türkiye'ye içten bağlı insanları kastetmekteyim. türkü, alevisi, kürdü, lazı, ermenisi, çerkezi vs. dahildir buna

    daha önce yazdığım yukarıdaki sözlerime rağmen hala türk halkını sünni-türk olarak tanımladığım yönünde ısrar etmektedir.

    devlet meknizması tabi ki hükümetle sınırlı değildir. lakin devleti temsil yetkisi hükümettedir. hükümetlerin yaptığı icraatlar, ortaya koyduğu söylemler, dışardan bakışla devlete maledilir.

    hangi hüküet başta olursa olsun, çıkardığı yaslar kanundur ve bir vatandaş olarak bu kanunlara ıyma zorunluluğun vardır. tabi ki muhalefet hakkın baki, lakin yasa çıkmışsa ve muhalefet yetersiz kalmışsa ve sen hala buna karşı çıkıyorsan anarşizmdir bunun adı. bilinçli bir vatandaş olarak yapman gereken en doğru hareket bir dahaki seçim zamanında insanları fikirlerin etrafından örgütleyip, hükümetin yanlışlarını anlatmak ve demokrasinin gereği olarak yasayı değiştirecek hükümeti oy ile seçmendir. altını çiziyorum; bu hükümeti tanımıyorum, çıkardığı yasalar beni bağlamaz deme hakkı yoktur kimsenin. hükümetlerin tüm eylemlerine, tüm halkın birden olur vermesi çok nadir bir durumdur. çeşitli organizasyonlarla, etkinliklerle karşı çıkılan nokta eleştirilir, demokrasi sınırları içerisinde, anarşist bir tavır sergilemeden değiştirlmeye çalışılır. etkisiz kalınıyorsa, uymaktan başka yol yok malesef. örnek verecek olursak; türbanımla okula gidebilme hakkım için yaslar içerisinde her türlü muhalif eylemi ortaya koyarım, insan olarak haklarımn tecavüze uğradığı kanısındaysam türkiye cumhuriyeti devleti'nin resmen tanıdığı avrupa insan hakları mahkemesi'ne kadar giderim. yine de konu hakkındaki kararı değiştirememişsem türbanımı çıkartıp okuluma yasaların buyurduğu şekilde girerim. bir dahaki seçim döneminde ise bu konuda mağduriyetimi gidereceğini düşündüğüm partiyi/kişiyi desteklerim. demokrasi böyle bir şeydir. her türlü mücadeleye rağmen bir hak kazanamayıp, yine de okula başı ötrülü gitmekte ısrar edersem bu yasalara karşı çıkmak olur. ve vatandaşlık görevi buna müsade etmez. çeşitli yaptımlara mağruz kalırım. (atılma uzaklaştırlma gibi) bu da demokrasinin, vatandaşlığın gereğidir.

    hükümet icraatlerini desteklememek elbette bir haktır. lakin birey olarak sorumluluğu ortadan kaldırmaz. incirlik'ten uçak kaldıran hükümet için ben sorumlu tutulamam demek, bu hükümeti tanımıyorum, yaptıkları beni bağlamaz demekle aynı kapıya çıkar. o zaman herkes istediği gibi yaşasın, hükümet kararlarından istediğini benimsesin, işine gelmeyenlerde ise sorumluluk bana ait değil desin, ortalık tam bir kaosa dönsün. memlekette anarşi hakim olsun. bu mudur istenilen? çoğunluk olarak benim seçtiğim hükümet senin arzularına, taleplerine tam anlamıyla cevap vermeyebilir, bununla beraber senin seçeceğin hükümet te bana hitap etmeyebilir, napalım peki? iktidarda sen varken ben seni takmayacağım, ben iktidarken sen... demokrasiyi hazmedemeyen bünyelerde bu genel olarak görülen bir durumdur.

    bu ülke çeşitli etnik kökenleri içinde barındıran bir devlettir. ataürk'ün nutuk'un sonunda söylediği "ne mutlu türküm diyene" vecizesi kendini bu vatana bağlı hisseden herkesi kapsamaktadır. üst kimlik alt kimlikle sorunu olan evvela atatürk'le sorununu halletsin. kavgayı o başlattı o zaman, ne mutlu türküm diyene derken. bu pargraftan da "bak ataürk'ün adına sığındı anlamı çıkarmaman için belirtmeliyim ki, sadece oaynı görüşü paylaştığımı belirtmek istedim, türk halkının çoğunluğu gibi.

    bakış açılarımızın farklı olması ziyadesiyle tartışmayı uzatmanın anlamı yok demek ilginç. zira aynı fikirde olsak zaten tartışma olmazdı. tartışma olmadan sorunlar çözülmez, ortak noktalar bulunamaz. saygı çerçevesinde her türlü tartışmayı uzatabilirim, ta ki çözüm görünene kadar. ama diyorsan ki, "arkadaşım ben değişmem, bu gözlüğü çıkarmam" o zaman benim yada bir başkasının yapabileceği bir şey yok demektir.

    extra not: hayatım boyunca halkımla barışık yaşadım. hiç kimseyi etnik kökeni yüzünden yargılamadım. gayri müslümlerle ya da değişik mezhepteki insanlarla hiç bir sorunum olmamıştır. ancak, etnik kökenlerini veya dinini/mezhebini öne sürerek ayrımcılık yapanlara da kim olursa olsun karşı çıkarım, sunni-türk olsa bile.
    4 ...
  15. 122.
  16. ben de bir sefer dünyanın en güzel ayarını vermiştim bu şahsa. en iyi ayar olduğuna evet kendim karar verdim.
    2 ...
  17. 121.
  18. (#4414304)

    farklı algılamakta ısrar eden yazar için;

    demokratik cumhuriyetlerde yeterli oy alan kişilere yönetme yetkisi verilir. günümüz türkiyesinde olduğu gibi %47 alan bir parti ona oy vermeyen %53 lük kesimi de yönetir. sistem içerisinde "ben sana oy vermedim, sen benim başkanım değilsin" gibi itirazlara yer yoktur. bu demokrasinin, uygulanmakta olan rejimin gereğidir. sistem yanlış ise bu ayrı bir tartışma konusudur. ama şu anda ülkemz bu sistemle yönetilmektedir.

    iktidar sahibi hükümet nasıl kendisine oy vermeyenleri yönetme yetkisine haizse, onları temsil etmeye de mecburdur. mesela devletin bir savaşa girme ihtimali olduğunu varsayalım. seçim öncesi iki partiden birisi savaş karşıtı, diğeri ise savaşın kaçınılmaz olduğu yönünde beyanatlar versin. eğer halk savaşa girelim diyen partiyi çoğunlukla seçerse bu milletin iradesidir, ve savaşın sorumluluğu da hükümetle aynı oranda seçmene de aittir. yani ne demekmiş... hükümetler halkın çoğunluğu tarafından seçilir ve icraatlarında halka karşı sorumlulardır. hükümet icraatları doğrudan halka maledilebir böylece.

    abd örneği verilmiş. bush'un ikinci dönemde seçilmesinin en büyük nedeni ırak'taki savaşı destekliyor olmasıydı. tabi ki abd halkı içerisinde savaş karşıtları vardır, lakin çoğunluk savaştan yana hükmettiği için bush göreve gelmiştir. abd başkanı ülkeyi yönetmek için yetkiyi halkatan almıştır. ve halkının verdiği destek ve yatkiyle savaşa girebilmiştir. abd başkanı kadar abd halkının da bu savaşta rolü vardır. %60 istedi diye %40 lık kesim suçlanamaz diyen varsa, bilmeli ki bu demokrasi sisteminin sorunudur. çoğunluk her zaman azınlığı yönetir. demokrasi bunu gerektirir. bununla sorunu olanın sistemle sorunu var demektir.

    gelelim devletin icraatlarının halka etkilerine. diyelim ki devlet yetkilileri (halka rağmen) ermeni soykırımı başta olmak üzere hakkındaki tüm suçlamalar için muhataplarından resmi şekilde özür diledi. yani suçukabul etti. ortaya çıkacak sorunlardan(tazminat, toprak ve hak iadeleri gibi) devlet değil halk mağdur olacaktır. bu yüzden devlet yöneticileri halkatan bağımsız olarak düşünülemez.

    halk içerisinde karşıt fikirler olması çok doğaldır. her iki taraf da görüşlerini açıklar, çoğunluğun desteklediğinin çizdiği yolda gidilir. yönetim şeklimiz aynen budur. buna karşı koymak demokratlığa sığmaz.

    halkın büyük kesiminin desteklediği şekilde sorunları çözmek, seçilen hükümetlerin asli görevbidir. bu yüzden zaten halk onlara yönetme görevini verir. bu istekler azınlıkta kalan bir kısmın menfaatlerini zedeleyebilir. ama çoğunluğun yönetme hakkı olduğu sistemlerde bu doğru olandır.

    bu duruma itirazlarında anlaşıldığı üzere, demokrasiyi hazmedemeyen dr. azınlığın menfaatleri doğrultusunda çoğunluğun isteklerini yanlış bulmaktadır.

    devletin özür dilediği bir kişiye verdiği tazminat bile halkın vergileriyle ödendiği için, devletin özrü halkı bağlamaz şeklinde saçma beyanlar havada kalmaktadır.

    anlamadığım bir nokta da sünni-türk kavramını bana yazdıklarında özellikle vurgulamasıdır. hiç bir yazımda türkiye sünni türklerindir, diğerlerinin yaşam hakkı yok gibi sapıkça bir deyişim yoktur. türkiye cumhuriyeti devleti bünyesinde yaşayan, devletinin mmenfaatlerini güden her insan türk halkını oluşturmaktadır. etnik kökenlerinin bir önemi yoktur. herkes eşit haklara ve imtiyazlara sahiptir. türklük kelimesini ırk ayrımı olarak alan bu yazar kişisi bilmelidir ki türk halkı dediğim her an, türkiye'de yaşayan, türkiye'ye içten bağlı insanları kastetmekteyim. türkü, alevisi, kürdü, lazı, ermenisi, çerkezi vs. dahildir buna. bunun yanında, kökeni ne olursa olsun, ayrılıkçılık yapanlara, destekleyenlere, ülkeme zarar vermek isteyenlere de karşıyım.

    yine de anlamadıysan, sorun değil. sen anlayana kadar anlatmaya devam ederim.
    4 ...
  19. 120.
  20. (#4413651)

    yazılanları anlamamakta ısrar eden kişi.

    (#4413319)numaralı yazıda demişimki devlet millet için (bu arada halk kelimesini aynı anlamda defalarca kullandım) vardır. birincil görevi millete hizmet etmektir anlamı çıkarılır buradan. halkı tebaa yapma konusunu nerden çıkardı bilmiyorum. "halkın seçtiği insanlar halkı temsil eder" bu cümlede bu kadar anlaşılamayacak olan na var ki? kendisinin belirrtiği gibi devlet başına buyruk, halktan bağımsız hareket edemez. bunun demokratik sistemde yeri yoktur. hükümetlerin attığı her adımdan o hükümeti seçen halk sorumlu olduğu gibi, hükümetler de yaptığı her icraattan halka karşı sorumludur.

    teskere de kendi içinden fire vermiş, farklılık varmış demiş kendisi. zaten demokrasinin güzel tarafı da budur. herkesin düşünceini belirtebilöesi kadar hoş olan ne vardır? ki türkiye'de örneği bile olmayan "parti içi demokrasi" kavramını canlı olarak yaşatmış adamlar bize. daha ne istiyorsun ki?

    "devlet millet içindir, millet devlet için değildir" demiş nick altıma yazdığı entryde. ama benim bu sayfadaki bir önceki yazıma sebep olan entrysinde devletin yaptığı yine devleti, hükümeti bağlar, halka maledilemz diyordu. tutarsızlık göstermekte yazar kişisi burada.

    millet olarak sadece türkleri kastetmedim, yukarıda da belirttiğim gibi aynı anlamda halk kelimesini de özellikle kullandım ki, kendisi böyle bir yargıya varmasın ama beyhude uğraşmışım anlaşılan. dr. yine bildiğini okuyor, anlamak istediğini anlıyor.

    bir önceki yazının altına not düşerek özellikle belirttim. son paragrafın bizzat kendisiyle alakası yok. kimi yazılarında bahsettiğim savları vurguladığı için buraya yazıyorum diye. bunu da nasıl anladığı nickim altına yazdığı yazıdan belli. bana hakaret ettin demedim. son yazında da bahsettiğin "faşizan tavırları eleştiriyorum" mantığına bir göndermeydi. hümanizm tanımını da verdim ki anlasın diye ama yine nafile. velev ki faşizan bir tavrım var, sen nasıl ki benim sonuna kadar karşı olduğum bir fikri beyan edebilmene saygı bekliyorsan, aynı şekilde benimde "faşizan tavrımı" ortaya koymama saygı duymalısın. (bu arada faşist sözcüğünün anlamını da öğrenmeli) aynı görüşü paylaşmadığın kesimin hareketlerine, söylemlerine faşizan tavır diyemezsin.

    şimdi gel yaz yine nickim altına "bak faşist olduğunu itiraf etti" diye. bu yazıdan da anca bu fikri çıkarırsın.

    akşam görüşmek üzere sözlük halkı, kalın sağlıcakla.
    4 ...
  21. 119.
  22. (#4410805)
    türkiye cumhuriyeti hükümetlerinin kimi temsil ettiğinin farkında olmayan kişi.

    devlet millet için vardır. devleti yöneten hükümetler halkın seçimi ile iş başına geldiğinden aslında halkın ta kendisidir. o yüzden devletin yapacağı bir eylem millet adınadır. milletten bağımsız olması söz konusu bile değildir. bugün devletin ermeni-alevi-kürt kesiminden özür dilemesi demek, türk halkının onlara karşı bir suç işlediği ve pişmanlık duyduğu anlamına gelir. "millet adına değil devlet adına demek" bu iki kavramı farklılaştırmaktır. benim seçtiğim bir kişi birşeyler söylüyorsa, doğru-yanlış bir takım işler yapıyorsa bunda benim de en az yapan/söyleyen kadar sorumluluğum vardır. ve eylemi yapan kişi bunu devlet ya da hükümet adına değil, kendisine oy vererek oraya getirenler adına yani halk adına yapmaktadır. devlet mekanizması halktan bağımsız, halkın talepleri haricinde çalışmaya başladığı an demokrasiden uzaklaşmış demektir. bu yüzdendir ki , seçilmiş kişiler yaptıkları, söyledikleri her şeyi halk adına yaparlar. anladın?
    -----------------------------
    (#4411642)

    kitleleri temsil etmediğim için kendi fikrimi söyledim. sen kendini troll olarak görmeyebilirsin ama benim için açtığın her 10 başlıktan 9'u provakasyon içermektedir. yok ben provakatör değilim diyorsan o zaman ben haklıyım. ilgi çekmek veya komiklik adına yapıyorsun bunları.

    -----------------------------

    demokratik bir ortamda herkes düşüncesini açıklamakta özgürdür inanışının bir sınırı olmalı. hiç bir özgürlük gibi bu da sınırsız değildir. eğer bazı düşünceler ve eylemleri bana veya değerlerime zarar verecek boyuttaysa ne saygı duyarım ne de bu özgürlüğü savunurum. benden fikirleri için hoşgörü bekleyen birinin benim de bu fikrime saygı duyması gerekmez mi? bugün ülkeyi bölmek, zarara uğratmmak adına bir çok fikir beyan edilmekte ve eyleme geçmiş durumdadır. fikir hürriyeti adına bunlara müsade mi etmeliyiz? eğer evet diyorsan karşıt görüşlere de senin hoşgörülü yaklaşman gerekir. uludağ sözlükte çokça rastlanan, inançlı insana "dinci", kur-an'dan bahsedene "yobaz" ve benzer yaftalamalar, "benim fikrimi paylaşmayan tu kakadır" demekten başka nedir ki?

    fikir özgürlüğünün tanımını tam yapmakta fayda var. senin görüşünü paylaşmayan, karşı çıkan, muhalif olanlara da hoşgörüyle yaklaşabildiğin ölçüde bu özgürlükten bahsedebilirsin. bunu yapamıyorsak belli sınırlar koymak lazım gerekir bu özgürlüğe. bugün bana ve ülkeme zarar veren düşünceleri bu özgürlük adı altında savunanların, kendilerine muhalif olanları faşistlikle-yobazlıkla suçlamaları ilginçtir.

    herkesi, olduğu gibi, düşünceleriyle, yaşam tarzlarıyla kabul etmeyi söyler hümanizm. yani sen beni "yobaz, faşist" fikirlerimle kabul ettiğin oranda hümanistsin. ya da değilsin.

    -------

    not: bu son kısmı bu nick altına yazmamın sebebi, yazarın kendisinin sıklıkla hümanizm, demokrasi ve düşünce özgürlüğünden bahsediyor olmasıdır.
    6 ...
  23. 118.
  24. mevcut hükümeti tasdik etmeyen, mevcut iktidarın kendisini temsil ettiğine inanmayan birinin mevcut kabineden bir bakanın yaptığı icraatı millet adına özür dilemek olarak nitelendirmesi komikliktir. hakkaten komik çocuk. zenci nicki vardı ya bir ara, bu bizim dr. hiç aratmıyor onu.

    sözlüğe neşe katan trollerdendir. eksik olmasın. kendisine biçtiği kürt faşisti rolünün hakkını vermektedir. benim diyen kürtçünün olamayacağı kadar gerçek oynamaktadır rolünü.
    7 ...
  25. 117.
  26. söyledikleri hakkında bakınız vermeden yapılan her yorumun yanlış olacağı yazar.

    (bkz: dr cureklibatur ve bay arkin/#4391399)
    1 ...
  27. 116.
  28. kendisi ekşisözlük yazarı olmuştur. hem de son akımda değil; bir kaç hafta evvel. umarım burayı ihmal etmez.
    1 ...
  29. 115.
  30. türklerden ve türkiye'ye ait olan her şeyden nefret eden, bu yönde gelişen her şeye menfi bakan biri.

    bugüne kadar çok tartıştım kendisiyle. ne olursa olsun belli bir seviye içerisinde düşüncelerini savunduğuna inanıyorum artık. düşündükleri bana çok ters ama bunu anlatma şekli gayet müspet, demek istediğim bu velhasıl.

    lakin bu kısımdan sonra bir iki kelam daha etmek isterim açıkcası.

    kendisinin birebir cümleleri değildir fakat düşünceleridir;

    - türkler ermenileri katletti.
    - sözde hocalı katliamı. *
    - ermeni soykırımı yok diyen türke cahil ve milliyetçi, aynı iddiayı savunan ermeniye mesela hrant dink'e ermenistan'da yaşamamıştır o yüzden öyledir, gibi şeyler söylüyor.
    - aynı konuda bir türkü faşist addederken, bir ermeniye bunu yakıştıramıyor.
    - kendisine göre zaten faşizm de türkiye'den dünyaya yayılmıştır.
    - dünyanın gelişmesindeki en büyük engel türkiye ve türklerdir.

    görüyoruz ki . açıkca ve net bir şekilde, türklere karşı bir nefret mevcut. her şeyin berbatını yapan türklerdir kendisine göre, türkler ne yapsa olmamıştır, menfi anlamda her şeyi türkler müspet anlamda da türkiye'nin işgalcileri yapmıştır/ yapmaktadır.

    her entrisinde, her başlığında bir yerinden bir delik bulup sokabiliyor dişlerini türklere ve türkiye'ye .

    neden yahu?

    bu belli ki özel bir çaba.

    eminim bundan. bu kadar tesadüfün olması imkansız.

    bir aralar bir şey yazmıştım ben. bir başlık.

    aslında herkesin faşist olması diye.
    tam da bundan bahsetmişim.

    bu kadar yıl faşizm hakkında kitaplar okudum, belgeseller seyrettim .

    arkadaşlarım oldu.

    ama kendisi kadar koyusuna ilk defa rastladım. sağolsun. iyi bir deneyim oldu doğrusu.
    6 ...
  31. 114.
  32. pis hümanist.

    neden türklerin üstünlüğünü kabul etmiyorsun ha.
    4 ...
  33. 113.
  34. hümanizm cart curt adı altında insanlık, özgürlük, eşitlik gibi şeyler zırvalıyor.

    o değil de şu hümanizm denen naneye gönderme yapamasaydık insanları nasıl eleştirecektik çok merak ediyorum.
    4 ...
  35. 112.
  36. ermeni değilse gram saygı duyulmamalı...

    evet bunu yazmış bir taze..bir insan haksızlığa ses çıkarıyorsa illa ki bundan pay mı almış olması gerekir? yani türk ise yapılan tüm yanlışlar ve hakaretler aleyhte olmadığı sürece susturmalı mı insanı? yurtseverlik anlayışı bu mudur?

    gramla değil; kilo ile saygıyı hakeden yazar.
    8 ...
  37. 111.
  38. insansa saygı duyulması gereken yazar ki insan olduğunuda bilirim.

    milleti, anası, babası, dini, ddili doğruları söylemesi için engel teşkil etmemekte.kendi milletini savunma gibi bir zorunluluğa mecbur değildir hiç bir zaman.
    3 ...
  39. 110.
  40. eşcinsellerden, bölücülerden ve ermenilerden sadece herhangi ikisine destek vermediği için eleştirilen yazar.

    anladık ki bu konuda kotamız iki "şeytanî konu" imiş.

    bahsedilen konularda bir kütük şeklinde yorum yapmayan insan sayısı sözlük moderasyonunun başarılı çalışmaları sonucu bir elin parmaklarına çekildiği için bireysel olarak ön plana çıkan yazar. her fikirlerine tahammülsüz zigotlar başlık altı linçlerini gerçekleştirirken, moderasyon linç edilen bu insanların girdilerini biçtiğinden, bu insanları silik yaptığından siz bugün hâlâ kaynak bile belirtmeden çemkirmekte ve kendi görüşlerinizi muteber, diğerlerinin fikirlerini de "kabul edilemez" olarak yorumlamaktasınız.

    ermeni değilim, ama sizin tanımladığınız şekliyle bir "türk" olmadığımdan eminim.
    5 ...
  41. 109.
  42. ermeni değilse gram saygı duyulmayıp, adam yerine konulmaması gereken yazar.
    ermeni ise bir yönden saygı duyulabilir; iftira yoluyla bile olsa en azından kendi milletini savunmakta...
    4 ...
  43. 108.
  44. hümanizm adı altında bölücülük yapmaya çalışan yazar.

    kendisini tebrik etmez, başarılarının devamı dilemem..
    10 ...
  45. 107.
  46. türklüğe karşı anlayamadığım bir kini olan yazarımsı. bilader nedir senin türklerle olan derdin? senin başka işin gücün yok mu?
    4 ...
  47. 106.
  48. (bkz: #4372213) cin olmadan adam çarpmaya kalkan yazar.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük