Sağolsun babamın uyandığı gibi yazdığı sıcacık mesajdır. Mutlu olayım istemiş fakat Doğum günüm 12 değil 22 Haziran. Sonuç olarak yine ben mutsuz oldum.
doğduğu gün ile öldüğü gün aynı olan insanlara bi hayranlık duyuyorum bilmiyorum niye. varsa aranızda size de hayran olabilirim.
doğum günümü kutlamadığım için sürekli unuturum. bir insan neden doğduğu günü kutlasın ki dediğim olaydır.
Her insanın en azından hatırlanmasını istediği gün. insan bir kere doğuyor çünkü ve bence herkesin en önemli tek günü Doğum günleri.
insan böyle günlerde önemsendiğini hissediyor.
Benim için altı dakika önce başlamıştır. Geçen yıl yeni yaşıma askerdeyken, soğukta titreye titreye 11-1 nöbetimi tutarken girmiştim. Şimdi ise Karadeniz’de bir dağ evindeyim. Bakalım önümüzdeki yıl nasıl olacak..
Evet...Benim Doğum günüm. Belki en yalnız en mutsuz geçirdiğim...
Bütün sevdiklerim uzakta. Herşeyimi anlattığım, kendimi kendim gibi hissettiğim yanında huzur bulduğum insanlar. Şimdi bir kez daha anlıyorım ki insan sevdikleri olmadan bir hiç. Ben bu Doğum günümde hayatı ne kadar amaçsız yaşadığımı bir kez daha anlıyorum. Geçmiş zaman mutluluğumu yazdığım kırmızı kaplı defterden tekrar tekrar okuyorum. Bahçede açan son gün yaprağını saklıyorum defterimin içinde. Ve bazı şeyler o yaprak gibi soldu geri gelmez biliyorum. Ben bu Doğum günümde hayatımda fikirlerine önem verdiğim insanların aslında hiç umrunda olmadığımı anladım. Öyle boşverdim ki hayatı... insanların önce nasıl çıldırıp sonra nasıl hayattan vazgeçtiğini anladım. Fakat ben bu hayattan vazgeçmek için çıldırmayı beklemeyeceğim. Bugün benim doğum günüm. iyiki var oldum !
Bugün doğum günüm, yaş aldıkça çok önemsiz gelmeye başlıyor, kimsenin kutlamasını beklemiyorum.
Özel bir gün mü sorusuna cevap verilmesi gerekiyor. Kafam çok karışık bu aralar, doğum günüm üstüne bile düşünesim yok.