insanların hassas oldukları gündür. biriyle küs falansanız yahut sürpriz falan yapmak istiyorsanız, karşınızdaki de odun değilse değerlendirebilirsiniz.
birkaç dakika sonra 27'nin işini bitirip 28'in benden gün çalmaya başlayacağı zaman dilimine gireceğim.
Büyümek istediğim günleri düşünüp kendimden nefret ediyor sonra vazgeçiyor kendim yerine büyümekten nefret ediyorum.
Bana sormadan konulan uyduruk ismimle geçen 27 yıl,
Fikrim alınmadan adıma yapılan seçimlerle geçen 27 yıl,
Yanlış zamanlarda Fikrim alındığı için yanlışlarla dolu 27 yıl,
Her yıl biraz daha uzaktan bakıyorum aynaya, yüzüm detaylanıyor, görmekten kaçıyorum.
Her yıl, bir yıl daha uzun sürüyor geçmişi hatırlamak, istemediklerini silmek her sene biraz daha kolaylaşıyor.
Ve hala "yeni yıla kiminle girersen o yıl hep yanında olur" masalına inanıyorum. Masallara hala inanıyorum.
Önceleri müstakil bir ev olduğumu sanırdım, sonra devre mülk olduğumu, sonra bir otel odası şimdi sadece bir alt geçittim. ilan yapıştırmanın yasak olduğu duvarlarıma çiçek böcek resimleri yapıyorum içimden geçen insanlar birkaç saniye de olsa mutlu olsun diye ha birde çatlaklarımı gizliyorum resimlerimle.
-Hey zaman! Ben büyümek istemiyorum
-Olur! Çok da zükümde, sağda durayım da in bari göt.
-Zaman! Espri anlayışına zıçayım, ne güzel geçirdin bana 27 yılı.
içinde bulunulan gündür tarafımca. tarifi olmayan bir gündür. öğlene kadar uyudum mesela bugün, derse gitmedim. arayan soranda olmadı. sadece facebooktan yazanları gördüm, eh işte varmış 3-5 sevenimiz diye avutmaya çalıştım kendimi. ama yok be sözlük, anlamsız şeyler bu mevzular. kendi kendime şarkı hediye ettim demin. ayna'dan doğum günü adlı parçayı hediye ettim playlist aracılığıyla. sonra kendi elimi tuttum, bir sigara yaktım, baktım camdan dışarıya. hava puslu, soğuk, sevimsiz. beni kucaklayan olmadı, olmasında varsın. ama ben birazdan napıcam biliyor musun? çıkıcam dışarı, beni kucaklamayanları, o havayı kucaklıycam, zonguldağın kömür kokan havasını yoldaş yapıcam, sonra da şaraptan bir gece yapıcam dalgaların eteğinde. sonra ağzımda söndü sönecek bir sigara ile yalpalayarak sokaklarda yürüyeceğim. aklımda bir sonsuzluğun hayali ile!
haydi,kutlu olsun bakalım doğum günüm ...
en sevdi(ğinizin)klerinizin unutması ile oluşan mutsuzlukmuş doğum günü. tüm gün beklersiniz acaba ne zaman hatırlayacak(lar) diye ama hayatın telaşesi içinde unutulur gidersiniz. hele de gözden ve gönülden uzaksanız kaçınılmazdır mutsuzluklar.
eğer tek başınıza iseniz bu mutsuzluk üstünüze iyice çöker...
geçmişinizi sorgularsınız bir anda... mutlaka herkesin geçmişinde kendisini düşünceye sevkedecek olayları vardır. sizde onlara dalıp gidersiniz içten içe. hayatınızda bir zamanlar değer verdiğiniz insanların artık nerelerde olduğunuzu görürsünüz. yanınızda olmasını istediklerinizin ise ne kadar uzakta olduğunu. eski arkadaşlıkları, bir umutla üflenen mumları hatırlarsınız. şimdi pastanın üstüne o mumlar konulup, yakıldığında dileyecek bir dileğiniz yoktur. oysa eski yıllarda dilenmek için kuyruğa girerdi dileklerimiz, umutlarımız. "hayırlısı" nı dileyip üflersiniz mumları. sonra yavaş yavaş kalkar bu mutsuzluk üstünüzden, bir kaç doğum günü tebriği, sizi mutlu edecek bir kaç mesaj, bir yazı yeter bazen...
sonuçta bir yaş daha bitmiştir ve size söylenecek en güzel cümle "iyi ki doğdun" dur...
telefona bakarsınız ve annenizin doğum günüdür ancak siz unutmuşsunuzdur.
anneyle o gün içinde konuştuğunuzda bahsetmez bile , ama unutulan sizinki olaydı ne olurdu acaba ?
çaktırmadan gönül alma operasyonları düşünülmelidir.
farkettim ki büyüdükçe tek özelliği yeni yaş yeni bi bunalım artı yeni bi sınav...durgun dingin rahat geçen doğum günleri çocukluk yıllarında mı kalıyor hep?ya da hayati karmaşalarımızın ve dönüm noktası kördüğümlerimizin doğduğumuz dönemlere denk gelmesi bana haz bi tevafuk mu ya da insani tesadüf...
19 şubat tnk konseri ile-ki bu 21.00-01.00 arasına tekabül eder- 20 şubat'taki cem adrian konserine tesadüf etmektedir bu yıl. bu bünye doğum gününde bile kararsız kalmaktadır.*
yıl sonunda yapılan gelir gider hesabı misal; kişisel yıl sonunuzun hesabıdır...keşkeler yığım halinde be iyikilerin esamesi okunmuyorsa ertesi sabaha depresif uyanmanız muhtemeldir psikoloğunuzdan randevu alın...
bir de yaş toplumsal öngörüye göre kemale yaklaşıyorsa ve bu kemale erişin sizde tezahürü sonuçlara hala uzaksanız depresif ruh halinize çevresel katkı kaçınılmaz olacaktır...
zoraki tanım : insanların doğduğu güne verilen genel isim.
gelelim siteme..
geçen sene bir incelik yapıp da mail yoluyla doğum günümü kutlayan uludağ sözlük bu sene ne bir kutlama mesajı ne bileyim ":)" oy.. hiçbirşey yok.. teessüf ettim sözlüğe.. yazarlar tenzih edilmiştir.
tel çalıyor arayan baba kişisi, ilk defa herhalde babam doğum günümü kutlayacak diye keyifleniyorsun da inanmıyorsun buna, açıyorsun telefonu:
- geçen yıl araba alman için sana verdiğim bir miktar para vardı ya, ona biraz daha katıp göndersene( ki bu miktarı normal maaşla iki senede biriktiremezsin)
+ baba ben nasıl tedarik edeyim o kadar parayı, o zaman arabayı satayım göndereyim,
- bilmem işte naparsan yap.
4 tamam baba..........
bugün benim doğum günüm,
hem sarhoş değilim hem yastayım
bir koltuğun üzerinde çökmüş kalmış
babasının borcunu istediği yaştayım:):)
''Ben senden çok şey öğrendim.
Mesela bir sandalye çekip tezgahın başına bulaşık yıkamakla senin doğduğun gün tanıştım.(sonra orda kaldım zaten)
Sonra yaşlı komşu teyze pabucun dama atıldı dedi, kıskançlık nedir senle tanımış oldum, itiraf ediyorum evet annem izah edene kadar kıskandım.
Bir abla için erkek kardeşler neyse de kızkardeşin ne demek olduğunu öğrendim. Sağol sen de bunu en can alıcı şekliyle öğrettin.
Kişisel özgürlüğüm kısmen kısıtlandı, zevk aldığım hiçbirşeyi sadece kendim yapmamayı öğrendim.
Sosyal hayatımın gizliden gizliye didik didik edildiğini gördüm ama buna da ses etmemeyi öğrendim.
Sonra alışveriş çılgınlığının küçük bir bakkal ve bozuk paralardan doğuşuna tanık oldum.
Sosyal adalet duygularıyla dolu bir insan olarak birilerini ezme yönümü de sayende kısmen tatmin etmiş oldum.
Geçirdiğin saf ve temiz çocukluk devresinde sık sık seni organize bir şekilde keklemenin zevki ise hala eşi bulunmaz anılar olarak hatıramda.
Bir çirkin ördek yavrusu gibi dünyaya gelen ve uzunca süren safffff çocukluk devresinin ardından geçirdiğin evrim ise görülmeye değermiş ama birazını kaçırmış oldum.
........
Ama biri o gün yani 3 Mart gece saat 01.30 sıralarında ya da seni ilk kucağıma alışımda "bu büyüyecek ve sana iyi bir arkadaş olacak" dese hayatta inanmazdım.
Bak bi de bunu öğrendim. iyi ki doğmuşsun güzel kardeşim. ''