ev sahibi/doğum günü çocuğu teker teker karşılar gelenleri ve ilk gelen her zaman en tedirgin, en gergin kişi olur. bu kişi kapıda ayakkabılarını çıkartır, montunu ev sahibine uzatır, ufak bir sohbetle salona geçer ama ev sahibi ve ilk gelen kurbandan başka kimse yoktur etrafta ve olaylar gelişir... yok la böyle değil tabii.
misafirler yavaş yavaş gelmeye başladıkça gerginlik daha fazla artar, herkes birbirinin çoraplarına bakar, ortada değişik parfüm kokuları vardır, herkeste zoraki gülümseme...
en zor kısma gelinir bir süre sonra: hediye bölümü. kim en pahalı, kim en dandik hediye almışsa ortaya çıkar, arada fotoğraflar çekilir, uzun uzun 'peyniiiiiiiir' denir.
pasta yeme kısmına geçilir; bu an da gerer insanı tabii. pasta hiç bir zaman eşit dağıtılmaz ve en küçük dilim hep en çok endişelenen kişiye düşer.
bu gerginlik evdekiler alkol alıncaya kadar ya da çeşitli oyunlar oynamaya başlayıncaya kadar sürer. *
her şey imkanlar çerçevesinde düzenlenir, ayarlanır. sıra beklemektedir davetlileri. güzel bir davetli listesi hazırlanmıştır. ilk gelen kişi 'x' kişisinin cenazeye gittiğini, hasta olduğunu, izin alamadığını vs saçmalıklara rast geldiğini söyler. ilk gelen/ler'le birlikte diğer konuklar beklenmeye devam edilir. telefon çalar ve yine saçma bahaneler davetliler tarafından sıralanmaya başlar. davetli listesi 25 kişi iken dev pastaya, hazırlıklara ve önünüzdeki geçmeyecek olan sıkıcı saatlerin acımasız hayaline maksimum 3 kişi mal mal baktığınızı farkeder ve o partiyi düzenlediğinize pişman olursunuz. her yıl aynı gerginlik yaşandığından parti düzenleme hevesiniz kalmaz.
herşeyin kontrol aaltında olmama ihtimaline karşı yaşanılan gerginlik türü.sürpriz muhabbeti mutasyona uğramış gelenleri doyurma merasimine dönüşmüştür.gelenler hediye karşılığınde ne yiyeceğini kutlayan ise yedirdiği şeyler karşılığında ne hediye alacağını merakla bekler.herşey kontrol altında olmalıdır. kutlama bitince huh sesiyle gerginlik sona erer.
