68'lilerin ve 78'lilerin hiçbir zaman sevmediği işçi partisi lideri.
nedeni malum... o dönemin solcuları kendisinin "işbirlikçi" olduğu konusunda hemfikirdi. kiminle? tabiki devletle, polisle... dev-yol, dev-sol gibi sol örgütlerin karargahlarını ihbar ettiği söylenmektedir.
tabi bunların hiçbirini yaşamadım fakat bu iddialar yıllardır var ve çok ciddi.
70'lerin milli görüşçüsü, 2000'lerin ılımlı islamcısı, 2010'ların eşbaşkanları tarafından sevilmeyen lider. değiştim dese halbuki kimse çıtını çıkarmayacak. ama değişmedim diyor, zamanında kürtlere yapılan baskılara nasıl cepheden karşı çıktıysam bugün de ayrılmaya karşı çıkıyorum diyor.
apo ile gazeteciyken görüşmesi belki de hayatının hatası olmuştur. o da yaptığı röportajdan dolayı değil (ki o röportaj devlet tarafından gerekli önemi görmüş). hata diyorum çünkü gericisi de, sahte solcusu da, kürtçüsü de devamlı bu fotoğrafı ortaya koyuyor.
hala milli demokratik devrimi savunur. 80'lerde de, 90'larda da, 2000'lerde de, şimdi de...
günümüzün mustafa kemal atatürkü, ergenekondan çıkışın yolunun çizen çılgın türkü dehakların zulmüne boyun eğmeyen demirci kawası, yeni türk devriminin mimarıdır; ilmek ilmek işlemektedir bağımsızlık yolunda devrimi ve kulun kula kulluğuna son vermeyi.
vatan uğruna kendiyle beraber onbinlerce feda olmaya hazır yoldaşı bulunan devrimci önder.
biz türkiye'de yaşayan kürt milliyetinin kendi kaderini tayin hakkını her zaman savunduk ve savunmakta devam edeceğiz. milletlerin kendi kaderini tayin hakkının özü, isterse bağımsız bir devlet kurabilmeleridir.
"m. kemal milli burjuva devriminin önderidir ve kurtuluş savaşından sonra da kemalist burjuva diktatörlüğünün başıdır.
"kemalist rejimin işçi ve köylüleri ezen karakterini açıkça ortaya koyar ve onunla mücadele ederiz. çünkü bizler işçi sınıfı ihtilalcileriyiz.
kemalizm, burjuvazinin ideolojisidir. biz ise marksistiz. biz, bir ideoloji olarak kemalizmi savunmuyoruz.
bugüne kadar çeşitli türden oportünist akımlar, kemalist iktidarın halkı ezen zorba karakterini gözlerden kaçırmaya çalıştılar.
"1925 yılı, kemalist iktidarın halk yığınları üzerindeki baskısının yoğunlaştığı bir yıl oldu. kürt halk kitlelerine uygulanan katliam biliniyor.
kitabın adı: faşizm halkın mücadelesini durduramaz...
"türkiye ordusu, hakim sınıfların hakimiyet ve baskı aracıdır. 'iç emniyet görevi' adı altında orduya yüklenen görev budur. bu 'emniyet', milyonlarca halkın emniyeti değil, bir avuç sömürücünün emniyetidir."
doğu bölgemizde sık sık köylü isyanlarını bastırma tatbikatları yapılıyor. 'bulca', 'alpdoğan 73', 'alparslan', 'yavuz 71' gibi tatbikatlarda 'iç düşman' olarak görülenler kendi halkımızdır, (anadolu'nun yiğit köylüleridir). 'alpdoğan 73' tatbikatında, elazığ ve tunceli'de napalm bombalarıyla, boşaltılmış köylere saldırılıyor. tarlalar yakılıyor. bu tatbikatlar, ağır milli baskılar altında ezilen kürt milliyetinden halka karşı bir gözdağıdır. ve tıpkı dersim katliamında olduğu gibi kitleleri imha provasıdır.
türk işgali, emperyalist sermayedarların menfaatlerini korumak yanında, kıbrıs'ta tamamen sömürücü ve yağmacı bir rol oynamıştır.
chp'nin oyunu bölmekle suçlanıyor. ne zaman birisi çıkıp atatürk devrimlerini sahiplense hemen oy bölme tantanası başlar. bugünlerde osman pamukoğlu'nun partisi de aynı suçlamalara maruz kalıyor. arkadaş sen atatürk'ün devrimlerini sahiplenebildin mi önce kendine bak. natocu, ab'ci, tarikatçı, kürtçü parti nasıl atatürkçü olur diye sormuyorsun, gelmiş oyları bölüyor diyorsun...
vatanseverliği milliyetçilikle karıştıran, sol gösterip sağ vuran siyasi liderdir. türkiye'de üyelerinin bilgi birikimi en fazla olan hareketin önderidir. zira doğruları bugüne kadar hep onlar konuşmuştur. belki bu dediklerim kulaktan dolmadır, bi işçi partiliye danışmak lazım.
80 öncesinde aydınlık gazetesinde sol örgütlerin yönetim şemalarını isim isim yayınlayıp birçok solcuyu devletin işkence tezgahlarına göndermiştir. esasen kendine yağlı bir kapı arayan ibraam zübükzade den pek farkı yoktur. rastgele , hangi kapıdan girerse oranın borazanı oluyor.sonra çıkarı gereği diğer kapıya , başlıyor bu sefer oranın borazanı olmaya. aslında 1 tane bile entry nin fazla olduğu , ajdar anık tarzı kendinden konuşturarak gündemde kalmaya çalışan bir zattır.
izmir de cem uzan çok oy aldı bede alırım kurnazlığı ile aday olmuş kişidir. 2. bölgeyi adeta kendi afişleri ,resimleri ile donatmıştır. birçok partinin yapamadığı tanıtımı yapmıştır.bölgede s..ini sallasan bu adamın resmine çarpmaktadır.gece gündüz arabaları kafa ütülemektedir. kendisi serveti olarak sadece 'kitaplarım' demiş biri olarak bu kadar parayı nereden bulmaktadır.
nereden baksan ofsayt. ama izmir den seçilemeyecektir.*
--spoiler--
12 eylül öncesinde sol örgütlerin tamamına yakınının nefretini kazanan birçok faaliyette bulunmuştur.
12 eylül sonrası mustafa kemal hakkında puttu, yük oldu isimli bir yazı yazmış, atatürkçülüğü en donmuş en muhafazakar düşünce diye tarif etmiş ve 12 eylül mahkemelerinin karşısında "bundan böyle parti binalarımıza asla atatürk'ün üniformalı ve kalpaklı resimlerini koymayacağız" diye bir sivil demokrasi dersi bile vermiş. mamak cezaevi'nden mitterand'a sosyalizmin zaferini ilan ettiği için tebrik mesajı yollamış. 1974'te kıbrıs müdahalesine karşı çıkmış, ege anlaşmazlığında "yunan halkına çiçek yollamış". 1930'lardaki "öz türkçeciliğe" ırkçılıktır demiş. aynı yıl tiikp davası savunmasında "ittihat ve terakki iktidarı halk yığınlarının yükselen mücadelesini bastırdı" ve "osmanlı zulmü altında ezilen milletler ayaklanıyor" ifadelerini kullanmış. direkt 1915 konusunda ise "komprador feodal diktatörlük milli azınlıklar üzerinde de baskı ve katliam politikası uyguladı. doğuda yüz binlerce ermeniyi katletti, geri kalanlarını da yurtlarından sürdü. arap ve kürt milliyetlerine çeşitli baskılar uyguladı" ifadelerini kullanmış. 90ların başında apo'yu bekaa'da ziyaret etmiş, seçim ittifakı teklif etmiş ve hatta "dağlarında gerilla var memleketimin" diye yazı bile yazmış.
daha sonra ise kızılelma koalisyonu içine girmiş, atatürkçü düşünce derneği'ne destek vermekten geri durmamış, veli küçük ün koluna girmiştir. ahmet necdet sezer'e meclisi ve hükümeti fesh etme ve hatta orduyu göreve çağırmıştır. " türkiye'nin taksimi kıbrıs'ın verilmesiyle başlar" diyerek denktaş'ın yanına geçmiş ve "ab emperyalizm"ine karşı çıkmaya başlamıştır. en ilginci ise, talat paşa'yı devrimci olarak nitelemiş ve "emperyalizmin yalanı" diyerek ermeni soykırımına karşı çıkmaya başlamıştır.
halil berktay'a göre, inandığı paradigmanın yenildiğini asla hazmedememiş ve "önder" kişiliğine yedirememiştir. bu "önder" kişiliği devam etsin diye ilkelerini bir kenara bırakarak ufak da olsa hakimi olduğu bir çöplük yaratmaya çabalamıştır. önce kürt milliyetçiliğinin sahasına girmiş, aradığını bulamayınca türk milliyetçiliğine sarılmıştır.
--spoiler--
Umarız ki meclis'te Türk milletini temsil edecektir. Sevilmemesinin nedeni ise açık ve seçiktir. 15 dakika ulusal kanal izleyin insanları neden rahatsız ettiği rahatlıkla anlaşılır.
yıllar sonra ilk kez chp'den başka bir partiye oy vermemde rol oynayacak şahsiyetlerden birisidir.
chp'ye atatürk'ün partisi olduğu için değil, atatürk'ün ideolojilerini benimsediği için oy veriyor çoğu kişi.
artık oylar bölünmesin kaygısı taşımıyorum çünkü chp iktidara bile gelse sırf akp diktasından kurtulmakla iş bitmediğinden dolayı ülkenin daha da çok .mına koyulacağına inanıyorum.
artık laf dalaşı yapan siyasetçi görmek istemiyorum.
adamların isteği ise gayet net:
CHP'nin ve mhp'nin hareketleri ilkeleri ile bağdaşmamakta, onların çoktan yapmış olması gerekeni yapıp tek çatı altında toplanması gerekenleri tek çatı altında toplayacağız.
halkımızın anlayamadığı günün atatürklerinden biridir. türk milletini sömürülmekten ve parçalanmaktan kurtarabilecek olan tek insandır. gazeteci olduğu zaman yaptıgı apo görüşmesiyle her seçim zamanı kirletilmeye çalışılmıştır. oysa onlarca gazeteci apoyla konusurken sorun yoktu. apoyla görüşmesinin de arka perdesi vardır. anlamayan arkadaşlar için buraya görüşmeyi ve tüm ayrıntıları yazacağım. lütfen gördüğünüz birkaç fotoğraf karesine kapılmayın. oysaki atatürk de zamanında kürt teali cemiyetinden ve düşman cemiyetlerle sık sık görüşme yapmış onları pasifize etmiştir. nitekim perincek in bu çabaları 99 yıllarında pkk ı bitme noktasına getiren önemli adımlardan biriydi. abd-ab-israil ve irticacıları rahatsız etmesiyle beraber bugün ergenekon davasından içeride yatmaktadır. görüşmeyi anlatmak gerekirse:
1. görüşmenin zamani ve nedeni
görüşme ne zaman oldu
perinçek, 1989 ekim ayında ve 1991 nisan ayında abdullah öcalan ile iki kez görüştü. perinçek, o zaman i̇p genel başkanı değil, 2000e doğru dergisinin genel yayın yönetmeni idi. türkiyenin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, güneri cıvaoğlu, fatih altaylı, hasan cemal, mehmet ali birand, cengiz çandar ve diğerleri de, apo ile görüşmeler yaptılar. en son mit müsteşarı emre tanerin apo ile görüşmesi basına yansıdı (hürriyet, .2005).
sistemin istihbarat servislerinin ve gazetecilerinin apo ile görüşmesine ses çıkaran yok. ama batı işbirlikçisi sistemin denetimi dışında, türkiye için, türkiye halkı için, görüşme yapılınca, yıllardır sistemin bütün güçleri seferber edilerek kapsamlı bir propaganda kampanyası yürütülüyor. görülüyor ki, bir tek doğu perinçekin görüşmesi, abd merkezli sistemi rahatsız etmiş. süpernato merkezli psikolojik savaşın boyutları, doğu perinçekin mücadelesinin etkisini ve büyüklüğünü gösterir.
perinçek, apo ile niçin görüştü?
perinçekin amacı, batı devletlerinin, özellikle abdnin körfez savaşı öncesi ve başlangıcında, kürt sorununa müdahale zeminlerini daraltmaktı. nitekim görüşme bu eksen üzerinde cereyan etmiştir. görüşmeden sonra yayınlanan çeşitli yazılarda apo perinçekçi olmuş yorumları yapıldı. aponun bu görüşmelerdeki vurguları şöyleydi: bende kürtlük aşkı yok. türkiyenin aydınlanma hareketinin bir parçasıyız. başlangıçta tc düşmanlığı yok. bulgaristanın türklere baskısı. eski genelkurmay başkanı üruğa suikast. mustafa kemalin kürtlere müracaatı. avrupa bana tapulansa da... amerika gitsin okyanusun ötesine. tıpış tıpış sevre yürüyorlar. amerika varsa özgürlük olamaz. sevrin hortlatılmasında at, özal ve diğerler var. evet keloğlanla birleşeceğiz, özgürlüğe sarılan türkiye özlem. birliği devrimle gerçekleştirmek vb.
özetle perinçek, abdnin yeni dünya düzeni projesiyle bölgemizde milliyetleri ve mezhepleri birbirine düşürmek istedikleri koşullarda, türkiyenin ve halkın birliğine hizmet eden bir çaba gösterdi. abdullah öcalan, yakalandıktan sonra verdiği ifadede görüşmeyi şöyle özetledi: perinçek, bize abdnin ve avrupanın peşinden gitmeyin. bu yoldan bir yere varamazsınız. pkkyi dağıtın, türkiyenin bütünlüğü içinde yer alın telkinlerinde bulundu (aponun ifadeleri ve hürriyet, 18 mart 1999).
perinçek, atatürkün kurtuluş savaşındaki siyasetini uyguladı
büyük devrimci önder mustafa kemal atatürk, kurtuluş savaşı başlarında ingiliz emperyalizminin kürt sorununu kullanmasına karşı hangi siyaseti izlediyse, perinçek de o siyaseti izledi. perinçek de atatürk gibi, kürtlerin kürdistan teali cemiyeti gibi batı güdümlü ayrılıkçı örgütlerde değil, müdafaai hukuk cemiyeti gibi milli ve devrimci örgütlerde türklerle birlikte örgütlenmesini savundu. mustafa kemalin çeşitli kürt liderleriyle ilişkilerinde ve yazdığı yazılardaki tavrı ne ise, perinçekin tavrı da, odur. bu tutum, amasya tutanağında, erzurum ve sivas kongresi nizamname ve beyannamelerinin birinci maddelerinde ifade edilen saptama ve politikalara dayanır. türk ve kürdü birleştirmek; türkiyeye yönelik tehditleri göğüsleme ve cumhuriyet devrimini tamamlama görevinin gereğidir. atatürk, kurtuluş savaşını aynı zamanda kürtleri kazandığı için başarmıştır.
ucuz değil doğru ve cesur politika
bugün de izlenmesi gereken politika budur. perinçek, halk kitlelerini avlamaya yönelik ucuz politikaların adamı değildir. arkadaşlarıyla birlikte gereğinde tehlikeleri üstlenir ve çözüme yönelik doğru ve cesur politikaları üretir ve izler.
erdal inönü-deniz baykalın yönetimindeki shp, pkk ile seçim ittifakı yaptı. çeşitli partilerin başkanları, aponun dört-beş kademe altındaki yöneticilerle görüşmeler yapar. mehmet ağar, abdullah öcalana çok iş düşüyor diyerek, apoyu federasyonlaşmada muhatap haline getirir. devlet bahçeli, irandaki azerileri kışkırtıp, abdnin türkiyeyi iran ile karşı karşıya getirme ve kürdistanı büyütme politikasında rol üstlenir. anap, dyp, chp, dsp, mhp ve akp, iktidar dönemlerinde çekiç güce oy verir,habur kapısını açık tutar ve abd ile birlikte kukla devleti kurarlar; apo ile birlikte ab üyeliğini savunurlar. bunlar sistem içindeki uygulamalardır ve hücuma uğramaz. ama sistemin dışındaki girişimler, sistemin psikolojik savaş kampanyasının hedefidir.
halkımızın her kesimi üzerindeki baskılara ve eşitsizliklere karşı mücadele etmek görevimizdir
perinçekin önderlik ettiği partinin güneydoğu bölgesi halkımıza yapılan baskılara karşı çeşitli düzlemlerde yürüttüğü mücadeleler de eleştiri konusu olmaktadır.
partimiz, körfez savaşı öncesinde veya sonrasında, kürt halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı kararlı olarak mücadele etti. türkiyenin birliğinin ve bağımsızlığının eşitlik ve özgürlük sağlanarak, sağlam bir temele oturtulacağını savunduk. türkiye, kürt kitlelerinin taleplerini karşılamalı ve kendi kürdünü kazanmalıydı. bu tavrımız doğrudur. doğu perinçekin önderlik ettiği işçi partisi, her zaman halk kitleleri üzerindeki baskı ve eşitsizliklere karşı mücadele etti. bu mücadeleyi, abd emperyalizmine karşı bütün milletimizin birliği açısından yürüttü.
eğer türkiye perinçekin tutumunu benimseseydi
eğer türkiye körfez savaşı öncesinde perinçekin politikasını benimseseydi, türkiye halkı birleştirilebilir, bölücülük etkisiz hale getirilebilir ve bugünkü bölünme ve parçalanma tehdidi çok daha zayıf olurdu. 1990 öncesinde kürtlerin hak ve hukukunu tanımayan hükümetler, daha sonra abd ve abnin dayatmalarıyla ikiz ihanet yasalarını bile çıkardılar. türkiyenin vereceği demokratik hakları batı devletleri sağlamış oldu. kürt halk kitleleri böylece türkiyeye değil, batıya bağlandı.
2. üç ayri aklama karari
apo görüşmesinin 2000'e doğruda yayınlanması üzerine açılan ceza davalarında, iki ayrı aklama kararı ve bir takipsizlik kararı verilmiştir. (istanbul 2 nolu dgmnin, 27. 6. 1990 tarih, e 1989/277, k 1990/148 ve 4.12.1991 tarih, e 1991/216, k 1991/454 tarihli kararları ile istanbul cumhuriyet başsavcılığının hazırlık 1997/1777, k 1997/237 sayılı takipsizlik kararı)
3. perinçek aponun shp listesinden
dört milletvekilliği; önerisini reddetti
shpnin pkk ile seçim ittifakı
1991 genel seçimlerinde erdal inönü-deniz baykalın yönetimindeki shp, pkk ile seçim ittifakı yaptı. ama hiç kimse bu konuda bir kampanya yürütmedi; yürütmez. çünkü o ittifak, abd merkezli sistemin içindeydi. bu ittifakın içine 1991 seçiminde doğu perinçekin genel başkanı olduğu sosyalist partiyi de katmak istediler. ancak doğu perinçek bunu reddetti.
öneri nasıl yapıldı
pkknin avrupa temsilcisi, 1991 genel seçimi öncesinde perinçeki ankaradaki evinden telefonla arayarak, aponun perinçekin partisine, shpnin bir protokolla hepe verdiği 21 milletvekilliğinden dördünü önerdiğini belirtti. hatta bu öneride, diyarbakır, şırnak ve mardin gibi illerin birinci sıra adaylığı da belirtildi. perinçek, öneriyi parti organlarında tartışmaya bile gerek görmeden anında reddetti.
perinçek açısından bu öneriyi kabul etmenin herhangi bir tehlikesi de yoktu. perinçek ve arkadaşları, shp listelerinden milletvekili olacaklardı. ama perinçekler için mesele, milletvekili veya bakan olmak değil, türkiyenin bağımsızlığına, bütünlüğüne ve emekçilere bağlı bir çizgide ısrar etmekti.
öcalanın milliyet, sabaha ve gündem gazetelerine açıklaması
bizzat apo, 1991 yılı sonunda, milliyet ve sabah gazetelerine yaptığı açıklamalarda, perinçeke dört milletvekili önerdiğini ve parlamentoya girerek, shp listesinden seçilecek 21 milletvekilinin başına geçmesini rica ettiğini açıklamıştır (milliyet ve sabah, 7 aralık 1991).
apo: perinçek tenezzül etmedi
apo, perinçeke dört milletvekili önerisini, 3 mayıs 1993 tarihli gündem gazetesinde de anlatmış ve bu öneriyi reddettiğimi birkaç kez vurgulayarak dile getirmiştir:
sayın doğu perinçek de buraya geldi. ilk pratik politika önerim şu oldu. dedim ki, bir devrim merkezi var, onun parlamenter sözcüsü ol. bu güzel bir şey. eğer bir parlamenter sözcüsü olsaydı, kürt-türk birlikteliği de çok iyi gelişebilirdi. kim kardeşlik istemiyor. bize ikide bir milliyetçi diyorsunuz. seni kendi ülkesinde ve devrimin bir merkezinde milletvekili adayı önerecek kadar enternasyonalizme yatkınlık gösteren bir hareket mi milliyetçidir, yoksa buna tenezzül etmeyen, kendini çok üstte gören bir anlayışın sahibi mi milliyetçidir? ve ben fazla anlamlı bulamadım...tenezzül etmediler. (gündem, 3 mayıs 1993)
öcalan, hasan cemal ile söyleşisinde de gerçeği söyledi
yine öcalan, hasan cemale 14 nisan 1993 günü yapılan söyleşide, doğu perinçekin shp listesinden milletvekilliği önerisini reddettiğini belirtmektedir (hasan cemal, kürtler, s.39)
perinçek, shp-pkk seçim ittifakına niçin katılmadıklarını anayasa mahkemesinde anlattı
aponun shp listesinden dört milletvekilliği önerisini niçin reddettiğimizi ve pkk ile shp arasındaki seçim ittifakına niçin katılmadığımızı, 12 mayıs 1992 günü anayasa mahkemesinde yaptığım savunmada anlattım. anayasa mahkemesi tutanağından aynen aktarıyorum:
bugün koalisyonu paylaşan sosyal demokrat halkçı partinin listeleri içinde milletvekillikleri bize teklif edilmiştir. bakın şimdi çok önemli bir şeyi açıklayacağım. pkk genel sekreteri abdullah öcalan, milliyet ve sabah gazetelerine açıkladığı için ve gazetelerde yazıldığı için bunu söylüyorum. orada diyor ki, sosyalist partiye, bize shpden verilen milletvekilliklerinden 4 tanesini vermek istedik. reddettiler bizi. demek ki, shp seçimlere girerken pkkya 21 tane milletvekilliği vermiştir. pkk da bunun 4 tanesini sosyalist partiye önermektedir. gelin 4 tane de size verelim, ayrı parti olarak girmeyin, hepimiz shp olarak girelim demiştir. sosyalist parti bunu reddetmiştir. demiştir ki, ben ayrı, bağımsız bir partiyim, fikirlerim var, hiç kimsenin sırtından da meclise girmem, ayrı kimliğimle ve kişiliğimle toplumun karşısına çıkarım. ben bunu niçin söyledim?... bunu şunun için söyledim: en yasadışı olan pkk bile türkiyede yasal politik hayatın içine girmiştir. o kadar içine girmiştir ki, parlamentoda sandalye pazarlığı yapabilmektedir. iktidar partileriyle anlaşmalar yapabilmektedir. iktidar partisi olacaklardan milletvekillikleri alabilmektedir ve o aldığı milletvekilliklerini sağa sola dağıtabilmektedir. teklif de edebilmektedir.
4. rekor kiran fotoğraflar
perinçekin abdullah öcalan ile görüşme fotoğrafları
bu fotoğrafların gizli saklı bir tarafı yoktur. perinçek, 2000e doğru genel yayın yönetmeni olarak apo ile görüşme yaptı ve görüşme dergide yayımlanacağı için fotoğraflarla da görüntülendi. görüşme sırasında hem 2000e doğru muhabiri hem de pkk görevlileri fotoğraf çektiler. 2000e doğru, kendi çektiği fotoğrafları yayımladı. basında kampanya halinde çıkan fotoğraflar ise, ilginçtir pkknin çektiği fotoğraflar.
perinçek, ne zaman türkiyeyi savunan bir meseleyi kamuoyu önüne getirse, ne zaman abd emperyalizminin planlarını bozsa, apo ile görüşme fotoğrafları, basında boy gösterir. bu görüntüler, son on yılda en çok yayımlanan fotoğraf ünvanını kazanmış bulunuyor.
mit fotoğraflar karşılığında pkkya ne verdi?
daha önemlisi, fotoğrafların mite pkk tarafından teslim edilmiş olmasıdır. perinçekin apo ile görüşmesinin fotoğrafları 2000'e doğru dergisinde çıkmıştı. hatta aponun perinçeke karanfil uzatan bir fotoğrafını derginin kapağında yayınlanmıştı. bu fotoğraflardan utanılsa, herhalde yayınlanmazdı. nitekim bütün gazeteciler, güneri cıvaoğlu, fatih altaylı, hasan cemal, mehmet ali birand, cengiz çandar ve diğerleri kendilerinin apo ile görüşme fotoğraflarını yayımladılar. ancak şeriatçı-ülkücü gazetelerde yayınlanan fotoğraflar, 2000e doğrunun çektikleri değil. bunlar, pkknin mit'e gönderdiği fotoğraflar. bu fotoğraflar karşılığında mitin pkkye ne verdiği araştırılmalıdır.
fotoğraf bombardımanının arkasında mit içindeki cia ekibinin bulunması, yapılan işin karakteri gereğidir. türkiye düşmanı güçler, sevr tehdidine karşı en kararlı tavrı alan işçi partisini yıpratabilmek için ne yapacaklarını şaşırmışlardır.
yüzlerce kez yayınlanan bu fotoğraflar, işçi partisinin ve doğu perinçekin hiçbir açığının, hiçbir lekesinin bulunmadığının en güzel kanıtıdır.