gerçek aşkların azaldığı hatta yok olduğudu bu dönemde gerçek doslugun varlığına inanmak ta güç kılınıyor. ben tövbe ettim dost sandığım insanın ne olduğunu görünce.daha da dostum olmadı, olmayacak.
güvenmeye güveni kalmıyor insanın, benliği gidiyor, yok olunuyor. bazen insanın kendisinden bile şüphelenebildiği bu devirde, başkalarına gövenip kendisini emanet etmek niye?
bazen diyorsunuz ya! ''oldu, işte bu benim dostum olacak insan'' diye, değil.. bekle göreceksin... elbet onun da gitmeye yer bulacağı bir kör nokta olacaktır.
ama inanıyor işte insan, ihtiyaç duyuyor böyle bi güvene, sıcaklığa.
yalnızlık zor be arkadaş!! yalnız kalmaya korkuyor insan...ama en iyi dostumuz işte ''yalnızlık''.
sevmeye çalışıyorum onu...
bugün bu sabah yaşadığım bir olay. gerçi bu sadece bu sabahla sınırlı değil. öncesinde de var. neyse şöyle diyelim. bölüm dersleri dışında "formasyon" dersleri de alıyorsunuz. bu dersler isteğe bağlı çoğu zaman, arada gidiyorsunuz, katılıyorsunuz derslere. vizelerini de kendi ana derslerinizle aynı hafta olacağını düşünüyorsunuz. daha doğrusu bir kaç gün sonra sınav tarihlerini alma gibi bir isteğiniz var. "vize" olayından önceki günlerde okuldasınız. ve size kimse konuyla ilgili bir tek cümle etmiyor. "dost" dediğiniz bile. ve bir sabah bir mesaj geliyor siz yatağınızdayken: "vize var", ve sınavdan 20-25 dk önce geliyor bu mesaj. bir kalıyorsunuz... (o anın aptallığı)
tamam, suçunuzu kabul ediyorsunuz; sizde de hata var lakin "vize"den önceki 3-4 gün önce size konuşulmuyor ve bu dersin son haftasına da gitmemişsiniz. bilginiz yok. "dost"tan da bir yanıt yok. böyle bir çıkarlar dünyası i$te. yemin ederim hani bazılarının bok atmaya çalı$tığı fransa'da bile bu durumlar yok. ben "not" istediğimde insanlar fotokopisini çektirip getiriyordu, siz hesap edin...
tüm bunların dışında sizin bir hatanız, eksiğiniz olduğunda yüzündeki o hafif gülü$leri, memnuniyetini fark ediyorsunuz çoğu zaman. selam, sabah günaydın demeden pat size "olumsuzluğunuzdan" bahsediyor kimi zaman...
hülasa; şuraya geleceğim. alı$tım artık, koymuyor. ipi, sağlam kazığa bağlamak gerekiyor. ki bir de "4" yıl gibi süre zarfından bahsediyorum. okul biter, elbette bir şekilde. 4-5 hatta 6-7 yılda. konu bu değil. dünyada "iyilik" kazanacak diyordum, hala da diyorum. "iyilik" kötülüğü geçecek. ya burada ya da öbür dünyada. geçmiş olsun vardır bunda da bir hayır diyor, üstüne su içiyor, ve yann tiersen'den j'y suis jamais alle dinliyorum... *
erkekler için;
para veya kız uğruna sizi ciddi anlamda sattığı, arkanızdan vurduğu andır.
bu iki ulvi zaafiyet halinde bile sizin yanınızda olabilen insan dosttur.
bunu fark ettikten sonra insanlardan bir şey beklememeye başlarsınız. bilirsiniz ki her şey sahte, bütün dostluklarda şartlar uygun olduğunda varlar, mesafe girince araya kayboluyorlar birden ortadan..