seni eleştirmek için fırsat kollayan, bunu da dostluk kisvesi altında yapan, hakkında birkaç eleştiri yapınca ortadan kaybolan, sana tekmeyi basan değerli(!) kişidir.
seçebildiğimiz kardeştir. yılları bir arada geçirmişseniz, bazı duyguları birbirinize söyleyebilmek için kelimelerin gücüne ihtiyacınız yoktur. yanında ağlayabildiğiniz, karşılıklı saçmalayabildiğiniz, gülmek için nedenler bulabildiğiniz insandır. bazen çekilmez olabilir ama o an bile sabredebileceğiniz bir çok özelliği olduğunu hatırlarsınız. size daima ihtiyacı olduğunu düşünürsünüz. korumak kollamak istersiniz de bir bakmışsınız o sizi koruyan kollayan olmuş; sizi aileden biri yapmış, yediği lokmayı bile sizden ayrı tutmamış. asla kaybedilmemesi gerekendir. zaten öyle bir şey olursa, oyarım vallahi*
birkaç tane çok çok sevdiğim arkadaşım var, herkes gibi. ama sadece bir tane dostum var. kredi kartımın şifresi onun memleketinin plakasıyla başlıyor, bankacılık internet giriş şubelerimin hepsinin şifresi aynı ve onun soyadı. nasıl bir manyaklıksa bendeki. ama çok seviyorum lan adamı.
geceleri mantıklı mantıksız mesajlar atarım, kafama estiği gibi söver sayarım. çok var ona sarılıp ağlamışlığım. o kütüğünde gözlerinin dolduğu anlar var tabi. ama ağlayamaz o kolay kolay. ilkokulda sevdiği kızı yolda gördüğünde bana haber verir. basar giderim yanına hemen. öyleydi tabi ama şimdi uzağız biraz mesafe olarak işte amk. o istanbulda gazetecilik okuyor, ben ise ankarada edebiyat.
aynı dershaneye gittik yan yana oturduk, lisede yan yana oturduk. salak saçma binbirtürlü iş yaptık onunla. bu götoş sırf boş bir evde beraber kalabilmemiz için bana yarım saat tuvaleti yıkatmıştı kendisi gelmeden. var çok fazla olmasada aynı evde kalmışlığımız, boza içmeye gittiğimiz. beraber iftar yaptığımız. mal mal muhabbetler yüzünden kavga ettiğimiz. çok çok oldu hepsi.
bir keresinde hiç unutmam 3-4 kişiden dayak yemiştim, sonra bu gelmişti pansuman filan yapmıştı amk gözleri dola dola.
yediğimiz içtiğimizde ortaktı hep. aramıza hiç girmedi bencillik, ego v.s. daha çok inatlaşırdık inatlaşa inatlaşa küserdik. bir de bu yavşak kimseye küsmezdi. siklemezdi o kadar. değer vermezdi kimseye küsecek kadar. bana küstüğünde ki benim hatamdı. demiştim keşke beni de siklemeseydi de küsmeseydi diye. bir de çok kıskanırdım bunu sevgilisinden. e benimki uzaktaydı bunlarda burnumun dibinde hep. ama yakışıyorlar birbirlerine be. düğününe ciddi ciddi gitmek istediğim nadir adamlardan bu.
durduk yere aklıma gelir loto filan çıkarsa şu yavşaklara ev alacağım derim, çıkmaz ama bir türlü.
geçen gitmiş domain filan satın almış haber sitesi kuralım diye.
böyle ufak bir özlememsi bir şey oldu döktüm kafama göre içimi be sözlük. tanımı da yapayım da moderasyonun radarına girmeyelim gece gece şimdi.
dost: hiçbir zaman sizi yargılamayan, ne olursa olsun yanınızda olacağından emin olduğunuz kişidir. gecenin bir vakti beni seviyor musun diye sorduğunuzda size 2 paragraf kompozisyon yazan kişidir.
dedikleri gibi "bim'de süt markası" bazıları için. çünkü yaşamlarında "bu adam benim dostumdur." diye betimleyebileceği, üçüncü şahıslara gösterebileceği biri yoktur hayatında. üzüntü vericidir, yıpratıcıdır...
anlattığınız şeyleri yargılamayan, sizi olduğunuz gibi kabul eden, gülerken ağlatan ağlarken güldüren, sarıya siyah diye inat edebilecek kadar uçuk olduğu halde sizin renk körlüğünüzü önemsemeyen, kötü şeyleri unutan, yaşadığınız elemlerdeki lezzetleri bulduran, "asla pişman olma" diyen, konuşan, konuşturan, çay seven, aynalara bakıp "ah bu gün ne kadar güzelim" diyen, annesini anneniz kardeşlerini kardeşleriniz yapan, evini odasını her şeyden önce size gönlünü açan ve varlığıyla sayısız mutluluğu yaşatan; olmazsa olmaz varlıktır.
varlığı ile hayatınıza renk katan, yokluğunda eksikliğini hissetiğiniz insandır.
fakat dünyadan şunu öğrendim ben; düşmanınız dost olmuyor ama dostunuz gün gelip düşmanınız olabiliyor.
garip...
Dost ayrıdır. Nazın , sözün dostunadır.
Çılgınlar gibi kavgada etsen, birbirinide yesen sonu aynıdır.
Dost dosttur.
Ertesi sabah yine dost.
Havam cakam bir sana dost