doktorum programında bir insan canlı yayında bağlanıyor ve şöyel diyor:
"kocam domuz çiftliğinde çalışıyor. domuz gribi olmasından korkuyoruz. ne yapmalıyız?"
işte halkımız bu kadar bilinçsiz. insanlar bağırıyor bu hastalık hava yoluyla insandan insana bulaşıyor diye, insanımız hala domuzlarda aranıyor hastalığı.
trafik kazalarından yılda binlerce insan ölürken, ilk ortaya çıktığından günümüze kadar yalnızca türkiye'de bir yılda trafik kazasında ölen insan sayısı kadar bile olmayan salgın.
sonra da insanların "komplocu bu" nitelemesine maruz kal. kuş gribi piyasaya çıktıktan sonra onun aşısını üreterek paranın ırzına geçen kurum, domuz gribi çıktıktan sonra aşısını üretip(aynı kurum) paranın diğer akraba-yı efradının ırzına geçecek. sonra ben bunları söylediğimde "aa bak ikisinin de medya tarafından bilerek abartıldığını, o kurumun para kazanmak için bunların olduğunu söylüyor, komplocu bu amınısikiyim komplocu" desin adam. ben de senin amınakoyum komplocuyum evet.
gribin diyarbakır'ı da vurmasıyla ildeki tüm okullar bir hafta süreyle kapatıldı.fakat ankara'da vaka sayısı daha fazla olmasına karşın sadece iki okul kapatıldı. bu ne yaman çelişkidir dedirtiyo insana.
medya sayesinde normal grip hastalığına yakalanan insanların bile ilk önce aklına gelecek hastalıktır. şu an burnun akıyorsa bu domuz gribi olduğun anlamına gelmez.
nerden biliyorsunuz grip virusunun tipini? bilimadamlarıyla aynı ortamda bulunup beraber mi tespit ettiniz?
mantıklı düşünme yetisini kaybetmiş insanları biraz düşünmeye davet ediyorum ama biletler parayla! o yüzden düşünmeyin.
bu hastalık tamamıyla korkutma politikası üzerine kurulmuş bir para tuzağıdır. para bunun neresinde? hastalığın koruyucusu olduğu söylenen aşıda! aşıyı kim yapıyor? firmalar. dolayısıyla onlar zengin olacak. aşıyı alan ülkeler de ilk önce bizde olduğu gibi bedava deyip, doğalgazdan, benzinden maliyeti kurtaracaklar.
sağlık bakanının bugün yaptığı açıklamaya göre bu hastalık bütün ülkeye yayılacak. kendi ağzıyla söyledi. 'biz biliyoruz, bu hastalık bütün türkiye'ye yayılacak. (işte tam bu noktada suratta hafif bir gülümseme) ama aşıları bir anda ülkeye sokmak kolay değil. zaman alacak. biz zaman kazanmaya çalışıyoruz.'
benim anlamadığım nokta şu; bir hastalık ortaya çıktığında iyileşmek için evde durur, sokağa çıkmayız. ya da hastanaye gider, hastalıktan kurtulana kadar hastanede tedavi oluruz. böylece hastalığın yayılmasının önüne geçmiş oluruz. ama içinde bulunduğumuz şu günlerde potansiyel hastaların genel durumunun iyi olduğu ve evlerinde tedavilerinde devam edildiği söyleniyor. bakanın kendi ağzından tüm ülkeye yayılacağı bilinen bu hastalık için neden hastanelerde bir karantina ortamı oluşturulup hastalık kontrol altına alınmaya çalışılmıyor?
daha önce de yazdım: bu hastalığın aşıları bize kilitlenmeye çalışılıyor.
unutmadan şunu da söyleyeyim: kuş gribi bu sene neden çıkmadı? kuşlar göç etmiyor mu? insanlarda insan gribi her sene görülüyor, eczanelerin camlarında 'grip aşısı geldi' diye yazılıyor da kuşlar neden her sene grip olmuyor? zeka seviyeniz beni ilgilendirmez ama azıcık mantık yürütelim. ayrıca beni de bunları düşündüğüm için süper zekalı zannetmeyin, sudoku bile çözemiyorum.
ülkemizde domuz yenmediği* için kimsede görülmeyeceğini, sadece domuz yiyenlerden kapılabilecek bir hastalık olduğunu zanneden sığırların bulunduğunu bizlere göstermiş hastalık.
hava yoluyla bulaşmasına rağmen normal grip virüsünden daha tehlikesizdir. birçok insan hastalığı kaptıktan sonra farkına bile varmadan atlatır.
hastalık hastası insanlar tarafından abartılan, bu gün itibariyle vücudumda bulundurduğumu öğrendiğim hastalık. valla bak. kişinin anasını belliyor ama normal grip kadar bile zorlamıyor. hani bi' ara "aha sçtık kafa gitti!" diyorsun, sonra toparlanıyorsun. ölürsem sebebi domuz gribi.
şu sıralar herkeste görülebilecek kadar tehlikeli (!) olan bir virüstür. nereden çıkmıştır, kim çıkarmıştır, bu virüs üzerine manipülasyon amacıyla yazılar, makaleler, haberler döşenenler kimlerdir bilemem ama üzerinde uzun süre çalışılmış ve üretilmiş, üretilmeden önce de aşısı geliştirilmiş bir virüs olduğunu düşünüyorum. bu yolla kış turizmi, yaz turizmi, sermaye, borsa üzerinde birtakım operasyonların yapıldığı da küresel ekonomik krizde yapılan operasyonlar kadar gerçektir.
Hastalık 65 yaş üzerindeki kişilere kolay bulaşmamaktadır. Bunun 1918'de meydana gelen büyük salgın ile ilgili olduğu düşünülüyor. 1918de meydana gelen grip salgınındaki virus bugünkü viruse çok benziyor. O virus 1950lere kadar dolaştığı için 65 yaş üzerindeki kişilerin kısmi bağışıklık geliştirdiği kabul ediliyor.
şu anda himayesinde bulunduğumuz demek istemezdim ama oyle olan ülke ki bunu herkez biliyor dünya ilaç sektörü elinde oldğundan dolayı ilaç satmak amacıyla ortaya atılan süni bir hastalık olup insan hayatı hiçe sayılara yapılan adice plan.
adice plan! güzel yorumlanmıştır. türkiyede anaokulu zorunluluğu ön plana alınırsa yeni nesle uygulayacakları bu ilaç düşündürücü ve aynı zamanda oyun içinde oyunun göstergesidir. aklı olan bu aşıyı vurmaz vurdurmaz.
Normal gripten pek farkı bulunmayan ama sırf aşıyı bize yapmak için abartılan hastalık. Bu hastalıktan dünya'da ölenlerin toplam sayısı türkiye'de bir günde trafik kazasında ölenlerin sayısına yakın. illa yapacaklar ya o aşıyı abartırlar da abartırlar. Biz deli danayı da gördük, kuş gribini de. Keneden üç ayda 100 den fazla kişi öldü görevliler abartmayın dedi.
Velhasıl bunu da abartmayın o zaman.
ne hikmetse aşının türkiye'ye geldiği günler daha bir artış gösterdi şu domuz gribi.
daha bir üstünde durulur oldu.
okulları tatil etmeler falan..
halkı paniğe sürükle, aşı olmaya zorla.. güzel taktik.
aynı kuş gribi yada at gribi gibi birden bire hortlayan bilmem kaç kişiyi öldüren ve sonra panzehiri bulunan griptir..esasen amerikanın dünya üzerinde biyolojik silah denemesidir ve aşısı ilede elde edilen gelir akıl almaz boyutlardadır.
Ailesinin isminin saklı tutulmasını istediği vatandaşın, domuz gribi teşhisi ile hastaneye kaldırıldığı ve hastalığın zatürreye dönüştüğü belirtilirken, Sağlık Bakanlığı yetkilileri bunun ilk kez görüldüğünü dile getirdiler.
Bu hastalıktan ölen vatandaşın ismi neden gizleniyor? ailesi neden saklı tutulmasını istemiş? adam öldükten sonra ismini saklasan ne olur, saklamasan ne olur?
aşı yaptırıp yaptırmama konusunda kararsız kalan vatandaşlar için bir fırsat. bakın, bir insan ölmüş, hadi gidip paşa paşa aşıyı yaptırın, daha fazla insan ölmesin.
bir komplo ihtimali yadsınamaz bu hastalıkla ilgili. ancak şu gerçekten komik: "aklı olan vurdurmasın bu aşıyı" deniyor. bu yaklaşımı benimseyip ölen birisine öldükten sonra ne gibi öneriler sunulacağı merak konusu gerçekten.
belki komplo teoricilerinin kökünü kazıyacaktır bu hastalık, bekleyip göreceğiz.
edit-ül viral: bu arada ben de son dönemde çıkan deli dana, kuş gribi, kkka gibi hastalıkların ilaç firmalarının para kırmak için bulduğu bir yol olduğunu düşünüyorum. ama buna karşı gösterilen tepki "aşı olmamak" ya da "keneyi götümüze sokmak" olamaz herhalde. mal mısınız?
