satıcılarının en çok ülkemizde (bilemedin, kamboçya değil türkiye) kazanacağı pazardır. domuz gribi satılmıyor tabii ki, yanlış anlaşılmasın. domuz gribi denen şeyden korunmak için el sabunu, el jeli(en çok da bunu sevdim, yeni bir ürün) ağız-burun maskesi eczanelerde yok satıyormuş. az önce o süper görsel medyamızda izledim. tavuk döner keserken ağzında maskeyle röportaj veren adamı gördüğümde moralim düzeldi, bir süre ağzımla güldüm.
bu aptal ötesi hastalık ülkemiz insanına çok korkunç birşeymiş gibi yavaş yavaş kabul ettiriliyor. medyanın tek hedefi var, o da kafa karıştırmak. insanın kafası karıştığı zaman ilk söylenene inanır, tercihi kendisi yapmaz. bu akşamki mükemmel haberde yine kafa karıştıran birşey vardı: sağlık bakanı 'öpüşmeyin' demiş, diyanet işler başkanı da 'öpüşün' demiş. sağlık bakanı doktormuş, diyanet işleri başkanı ise sağlıktan anlamazmış. synen bu. kararı siz verin artık.
haberlerin düzmece olduğu o kadar açık ki, hepsinin sonu domuz gribi aşısına gidiyor. sanki bu aşıyı vurdurmaya mecburmuşuz gibi bir hava yaratılmaya çalışıyor. yazılı medya, görsel medya bu işin baş tetikçileri.
en son flşa haber de şu: 'obama'nın kızları aşı yaptırdı.' bunu duyan türk halkı aşı yaptırır mı, bence evet. niye? çünkü obama ile tayyip erdoğan çok samimi.
dünya sağlık örgütü sözcüsü bir türk kanalına özel röportaj vermiş. adam dünyada ilk bize açıklama yapmış! 'wow' demekten kendimi alamadım. röportajda şu noktaya değinmiş basın sözcüsü: 'domuz gribinden korunmak için tek yol aşıdır. yan etkisi çok azdır.' bundan sonra aklında çelişki olanlar artık aşı yaptırma konusunda kesin kararlı olacaklardır. azıcık da eğitimsizler ise tamam. olay bitti.
hatırlatmak isterim ki kevin costner da ekonomik açılım hakkında görüş bildirmişti! sonradan adamın bu olaydan haberinin bile olmadığı ortaya çıktı.
ülkede zaten gündem yok. sırf bu domuz gribi için haber izleyip katıla katıla gülüyorum. çok eğlenceli. sen de yap güzel oluyor. öptüm,sarıldım sana. domuz gribi sana da bulaştı. hoşçakal.
