suratta bir sıkkınlık, bi hassiktir ifası mevcut olarak;
- ustam bi durda iniyim ben be.
+ olum söyledinde indirmedik mi?
- bilmiyorum kaptan yorgunum beni o limana çıkaramazsın.
+ dikkat et çarpmasın kapı hadi bakayım hadi.
yolcu:-kaptan
kaptan:-ne var?
yolcu:-inecek
kaptan:-nerde?
yolcu:-minübüste
kaptan:-çattık iyi mi.durak olarak diyom gardaşşşş
yolcu:-geçtik orayı
kaptan:-eee napacaz şimdi
yolcu:-bilmem sizin bi fikriniz var mı?
kaptan:-yarak var yen mi.in lan aşşaaa. ben bi fikir vereyim eline...
söylenecek çok şey var, asıl iş edada, mesela bak....
hoyratca: kaptan şu köşede demirle hele! dostca: müsait bir yerde durabilir misiniz? tarifle: bak şu ilerde bi cami var, hah tam onun sağındaki sokagın agzında... meraklı: durabilme ihtimaliniz var mı ki? zarifane: şu güzel yalının güzel bahçesinin önünde inebilirsem pek sevinirim. pürneşe: ahahahaha dur kaptan dur da inelim, hahahaha... uyarıcı: bak şu köşede dur, yoksa karışmam! müşfik: canım benim, şu ağacın önünde durur musun, hadi bir tanem. alimane: beni atatürk'ün bu şehre geldiğinde kaldığı şu evin önünde indirir misin? hazin: dur kardeşim dur, dur da bir bahtsızdan daha kurtul. hayran: hıhhhhhh beni şurda indirmenizi rica etsem. lirik: durmalısın dostum, bir ömür gidemezsin elbet, durmalısın bir yerde. safiyane: abi ben inecem de.... sivri akıllı: ya sen dur ya da ben ineyim...
ve hıçkıra hıçkıra nihayetpyriamegibi:ıhhh ıhhh hıh amca amca ne olur durun inmek istiyoruuuumumıhhıhhh.... *