bu bayık başlığa tat katmak amacıyla şöyle bir anımı anlatayım. küçüğüm, yaş 9-10, ilk defa dolmuşa binmişim yalnız başıma, ineceğim durak yaklaşmış, seslenmek için kendimi hazırlıyorum... ama yok. dolmuş yaklaştı... yaklaştı... daha da yaklaştı... ineceğim yere geldi... durmadı... geçti... daha da geçti........ bende hala çıt yok. o koyu tonu ayarlayamama, kız gibi ciyaklar seslenemem korkusu... neyse sonra adamın biri gür bir sesle 'hop kaptan inecek var' dedi de ben de atladım arkasından. daha da dolmuşa binmedim 3-4 sene. -harbi tat kattı mı lan acaba?-
hayli dalgın ve aptala bağladığım günlerden birinde dolmuştan inerken çok tuhaf bir diyalog yaşanmıştır.
ben: müsait mi?
şoför: ne müsait mi hanımefendi?
ben: ineceğim yer?
şoför: siz nerede ineceksiniz?
ben: müsait bir yerde.
şoför: anladım. (tahmini iç ses: kafası güzel herhal)