böyle yaşamakta zor, tek kitaba sıkışıp kalmak onu da belki hiç okumamış olmak. her hayatın bir anlamı var, kimsenin hayatını ve bu hayattaki değer yargılarını küçümsemek değil niyetim, küçümsenen hayatların toplumun %60'ını oluşturması kaçınılmaz yoksa. Temennileriniz ve içinizdeki bu güzelliklerle, cennetin bahçeleri ve hurilerinin sizleri kesmesi dileğiyle...
kalbinizi bozmayın illa erkek yanına oturdu için ona verecek diye bir kaide yoktur. muhtemelen boş yer bulamamıştır o yüzden son çare erkeğin yanına oturmuştur.
yanına oturacağı kişinin '' bu kadın benim yanıma oturdu acaba ne amacı var '' diye düşünen bir beyine sahip olduğunu bilse, yanına oturmayı bırak dolmuşu terk eder bence o kadın.
mesafeye göre amaç anlaşılabilir. mesafe çok yakınsa, yani sağ ve sol adelelerin birbirine bakan kısmı etkileşim halindeyse ve erkeğinde paratoneri yıldırım düşmesi içijn hazırsa kesinlikle kadının amacı kötüdür. eğer kadının sağ ya da sol adelesi %50 oranında koltuktan dışarı çıkmışsa ve aradaki boşluk yeterince fazlaysa bu demektirki kadın yorulmuş, ayakta kalmak istemiyor.
''sizin, kendinize mi yoksa türk kadınına mı güveniniz yok?'' sorusunu akla getirten başlıktır. geri kafalı zihniyetin bitmediğini, böyle giderse de bitme ümidi olmadığını, türkiye yerinde sayıyor diye kızarken, daha da gerileri doğru gittiğimizi gözümün içine sokan durumdur. mustafa kemal atatürk'ün kemikleri mutlaka sızlıyordur. yazık. hayır yani anlamadığım bir konu da, sizin ananız bacınız da mı yok be birader? nedir bu kadar am budalalağı yani.