Zamanında Türkiye'de oldukça sık görülen, şimdilerde nadir de olsa hala bulunan zavallı hastalardır.
90'larda çocuk olanlar bilirler. O zamanlar aile hekimliği yada doktor seçme hakkımız yoktu. Devlet hastanelerine bile gidemezdik. Ssk hastanelerine muhtaçtık ve ben her zaman doktorlardan korkmuşumdur.
5-6 yaşlarındaydım. Annemle uzun hasta kuyruğundaydık. Ben hastaydım, yorgundum. Sonunda sıra bize gelmiş ve içeri girmiştik. Bayan bir doktor vardı. Ben küçüktüm ve nerede durmam gerektiğini bilmiyordum. Doktor masasına yaklaştım. O anda doktor bağırmaya başladı. 'Yaklaşma mikrop bulaştıracaksın.' Ben birden geri çekildim. O anki bağırışını da bu yaşıma geldim hala unutamadım.
Daha böyle doktorlardan azar işittiğim bir çok çocukluk anım var.
Şimdi düşünüyorum da, ben mi sadece bunları yaşadım,bana mı denk geldi böyle doktorlar yoksa doktorların hepsi mi böyle?
Hakkını yemek istemediğim doktorlarda var. Mesela aile hekimimiz. Muhteşem bir doktor.
Hastaları azarlayan doktorların amacını nedir öğrenmek isterdim. Bütün gün çalışmaları ve yorulmaları bahane olamaz.
Ben de ileride öğretmen olacağım ve onların çocuklarına eğitim vereceğim. Çok yorulduğum günlerde çocukları azarlamam hoşlarına gider miydi acaba? Yoksa onlar da doktorlara saldıran insanlar gibi bana mı saldırırlardı?
Doktorlardan tek istediğim empati yapmaları. onlar da çok iyi biliyorlar ki hastalığın tedavisi için ilaçların yanında moral de lazımdır. Hastaları azarlayarak sadece kötü hatıralara neden olabilirler, tedaviye değil.