Kimsenin kendisinden o kampta PKK yı lanetlemesini beklemediği kişi. PKK kampında gazeteciliğin nasıl yapıldığını Hasan Cemal den öğrenmesi gerekir. He aslanlarım he. Her giden gazeteci biji apo diye bağırıyor hemi. Hasan Cemal de gül vermişti değil mi Murat Karayılan'a.
komünist falanda değildir. bildiğin statükocudur. vakti zamanında ibrahim kaypakkayayla epey bir çatışmılardır fikirsel olarak. bu çatışmanın temeline baktığın zaman doğu perinçek denen zatın gerçek kimliği ortaya çıkar. aslında tam da şu an içinde bulnduğu durumun adamıdır. yani neyle suçlanıyorsa aynen odur.
Savunanların utanması ve akıl sahibi olması gereken tutuklu siyasetçi. Apoya her fırsatta destek olan birini savunmak hangi akla sığıyor. Hafızanızı da tazeleyin de apoya affı kim çıkardı , özel odaya kim koyup besledi bi düşünün. Mevcut hükumet mi yoksa apoya bize neden verdiler hala anlamış değilim diyen Ecevit'in hükumeti mi ?
Tam bir konjonktür adamı. Yükselen trendlerin yılmaz savunucusu. Dün söylediklerini bugün itinayla yalayan bir dönek. Doları protesto gösteresine sekiz silindir Amerikan arabasıyla giden bir cahil. 80 öncesi çıkardığı aydınlık gazetesinde onlarca ülkücüyü ve milliyetçiyi hedef göstererek ölmesine yol açan kişi. Güneydoğuda kürt devleti kurulmalı diyen şahıs. Şimdi bütün bunları unutup ulusalcı, kızılelmacı, kürt düşmanı ve dini siyasete alet edebilecek kadar omurgasız bir adam. Her seçim öncesi iktidara geliyoruz diyebilecek kadar hayalperest ve fakat binde bir oy alınca da bir daha seçime diyebilecek kadar yüzsüz.
gazeteci : geçmişinizin muhasebesini yaparken, vicdanınızı rahatsız eden şeyler var mı? mesela aydınlık gazetesinde ihbar edilen sol adresler, isimler filan?
sola ve kemalizme zarar veriyor kirli geçmişi nedeniyle. o yüzden artık sussun ve müdafaayı başkaları yapsın. tamam aslında iyi adam falan ama çok kötü bir geçmişten geliyor ve saldırılara açık hale getiriyor hepimizi.
solu bölmek icin çalısan derin devletin adamı. devrimci solcular gibi görunup arasına dalar. ceşitli provokasyonlarla devletin istedigi noktaya devrimcileri getirip satar.
1968 Temmuzunda Amerikan 6. Filosu Dolmabahçe'ye gelir. ve orada Deniz ve arkadaşları tarafından Amerikan askerleri denize dökülür.
Bu gösteriye karşı çıkan tek grup dogu Perinçek grubudur. Hatta Gümüşsuyu'nda Dolmabahçe'ye inemesin diye Devrimci Gençler'in önüne barikat kurarlar.
Deniz şöyle seslenir:
"Arkadaşlar biz buraya nutuk dinlemeye gelmedik. Dolmabahçe'ye inmeye geldik. Orada, kadınımıza kızımıza saldıranlara dersini vermeye geldik. Kimse bizi boş laflarla yolumuzdan alıkoyamaz. Hedefimiz Dolmabahçedir. Yürüyelim arkadaşlar." sonrasında Deniz ve arkadaşları tarafından Amerikan askerleri denize atılır.
ulusalcılık, halkçılık ve şehit nidalarını, sert konuşmalarını sakınmayan bir komunist parti başkanıydı ergenekon davası dolayısıyla içeriye girmeden önce. hatta büyük ortadoğu projesine nefret püsküren bir izlenim bırakıyordu konuşmalarında ve başlıca sebebide bu proje sonucunda türkiye`nin doğusunda bir kürt devleti kurulacak buda bizi bölünmeye itecek büyük bir tehlike olduğunu falan haykırıyordu. sonra bir iki kanal, gazetede falan bu olaya dünden razı olan itle (abdullah öcalan) sarmaş dolaş fotoğrafları ve bu itin yanındaki çakallara konferansı falan çıktı... nasıl olur dedim kendi kendime? bu adam daha iki gün önce bayrak elinde, atatürk ile söze başlayıp kürdistan kuracaklar buraya, uyan türk milleti vs. bağırıyordu ve aynı adam bu görüntülerde ne aramakta? cevap gecikmedi. hemen perinçek bir açıklamada bulundu ve bu görüntülerde bulunanın kendisi olduğunu ancak abdullah öcalan ile röportaj yapmak isteyen bir gazeteciyle orada bulunduğunu, başka bir sebebinin olmadığını söyledi. bana inandırıcı gelmedi, araştırma gereksinimi hissettim. çünkü sorular sıralandı ardı ardına, gazetecinin ayaklarımı yoktu/arabasımı, korkusu varsa sen bu korkuyu o örgütte nasıl yok ettin vs. vs. şeytana uyulunca akla gelecek bir dünya soru... kitaplarını, googledan yazılanlar inceledim. elime bir kitabının 28. sayfasındaki tek paragraflık yazısı geçtiğinde yavaş yavaş ortaya çıkıyordu cevap. Biz Türkiye'de yaşayan Kürt milliyetinin kendi kaderini tayin hakkını her zaman savunduk ve savunmakta devam edeceğiz. Milletlerin kendi kaderini tayin hakkının özü, isterse bağımsız bir devlet kurabilmeleridir.
aynen kitabında bunları yazıyordu perinçek. o ulusalcılık, halkçılık, Atatürkçülük konularında mangalda kül bırakmayan sözde ulusalcı Perinçek bunları yazmıştı ve kendi eliyle kuyusunuda kazmıştı. güya gazetecilik manasında gittiği o dağdaki pkk terorist kampı halbuki desteklediği ve terörist başı abdullah öcalanı aynı kitabında pkk genel sekreteri olarak nitelendirmişti. nerdeydi bu adamın o kadar söylemi? vatan sevgisi? toprak bütünlüğü savunuculuğu? şerefi? haysiyeti?
biraz daha karıştırdım orayı, burayı, şurayı... çok sevdiği ve yere göğe sığdıramadığı gazi mustafa kemal atatürk hakkındaki söylemler geldi karşıma ve perinçek hakkında kesinlikle sonuca ulaşmıştım.
M. Kemal milli burjuva devriminin önderidir ve Kurtuluş Savaşından sonra da Kemalist burjuva diktatörlüğünün başıdır.
Kemalistlerin zorba diktatörlüğünü faşizmle karıştırmayalım
Bugüne kadar çeşitli türden oportünist akımlar, Kemalist iktidarın halkı ezen zorba karakterini gözlerden kaçırmaya çalıştılar.
Kitap: Kemalist Devrim: 1925 yılı, Kemalist iktidarın halk yığınları üzerindeki baskısının yoğunlaştığı bir yıl oldu. Kürt halk kitlelerine uygulanan katliam biliniyor. *
vay ulusalcı, atatürkçü, vatansever insan! bu kadar basit demek bu bayraklar altına girmek, helede bunları yazdıktan biçtikten sonra? ne sandın? uyuyor mu sandın bu milleti? gerçekleri görmeyecek kadar kör mü sandın? okumayacak kadar cahil mi sandın? ortalığı karıştırmak için emrine amade köpeklerin mi sandın bu halkı?
sonuca varılmıştır; iki yüzlü, ne üdüğü belirsiz, adam denmeyecek bireydir. hatta ileri gitmek istedi canım.
bu linke tıkladığınızda sizi direk google görsellerde arama bölümünün doğu perinçek aşamasına atıcak ve karşınıza çıkan tabloya gülümseyeceksiniz. bir fotoğrafta türk bayrağı önünde diğerinde pkk bayrağı, bir tarafta abdullah öcalanla çiçek verişiyorlar diğer tarafta türk bayrağı altında konuşma yapıyor...
Hatalarını "hata yaptım" diyerek göğüsleyebilen çağdaş siyasetçi. Hakkında çok yazılan çizilen, ama her devirde söylediklerine iyice kulak verilmesi gereken bir aydındır. Boş konuşmaz, boş konuşanı sevmez. Yalan söylemez ve tanıdığım kadarıyla son derece mert ve cesurdur. Keşke halkımız tarafından daha doğru anlaşılabilseydi.
Bizim zamanımızda diye lafa girmek istiyorum izninizle. Söz konusu zat ve dönemsel sempatizanları ile benzer tartışmalar sürer giderdi. Çeşitli düşüncelere sahip özgürlükçü insanlara önerim kesinlikle bu tiplerin sinirleri bozmasına meydan vermemeleri, hele ki bu kişiler ve kafadarlarını ciddiye almamalarıdır. Yapılması gereken kafası karıştırılan insanlara yönelik ulusalcılık denen şeyden örgütlenme düşmanlığı, bireycilik, şiddet fetişizmi, mantık ve tutarlı düşünce düşmanlığı, radikal poz kesmeler ve fantastik düşünceler ve bunun çeşitli erken dönem cehaletinden 2000'li yılların harikulade kahramanlık anlatılarına kadar düşünsel dayanaklarının yanlışlığının anlatılmasıdır.
Bu kişi ve gürültüsü kafası ortalama yurdum insanı kadar çalışan, sosyal adalet peşindeki kadın/erkek her kişi için adeta bir testtir. Düşüncelerini çürütmek ve reddetmek bunun kolay kısmı, biraz daha zor olan ise gerektiğinde ciddiye almamayı başarabilmek. Yani kaale almamak. Bu kişinin esas uzmanlık alanı zaten karşısındakine kendi fikirlerini cebren ve hile hatta zor ile aşılamak, kendine de anlatacak malzeme çıkarmak. Bu kişi ile mücadele etmek adeta tutarlı normal bir insan için bir okuldur. Bu yönden de bir kaynak olarak görüyorum kendisini.
Bence biz tutarlı ve mantıklı insanlar için esas tehlike şudur; bu kişinin düşüncelerinin ne kadar tutarsız olduğunu gösterdiğimizde tatmin olmak, bir şey başarmış hissetmek. Keşke kapitalizmden kurtulmak doğu perinçek'in fikirleri baş etmek kadar kolay olsa! Sakın doğu perinçek veya taraftarları ile uğraştığınızda bir tatmin hissine kapılmayın, gerçek mücadelenize saklayın enerjinizi. Bu kişinin bir anti-sosyal insan olarak kendini var ettiği gibi, biz de sakın ola anti-perinçek'ten beslenmeyi bir şey sanmayalım. Bu kişi adeta bir düşünce egzersizi eğitim programı, polemik zihin cimnastiği salonudur. Adeta bir ideolojik kum torbasıdır Ve kum torbalarına vurmaktan sistemin duvarlarını yıkmaya enerjimiz kalmıyor gibi bir durum oluşmasın.
Kürt sorununa çözüm demokratik, federal, emekçi cumhuriyetidir. Türk milliyetçisi ve piyasacı düzen partileri Kürt illerinde iflas etti... Kürt milleti kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. Eğer isterlerse ayrı bir devlet kurabilir. Emekçilerin çıkarı, tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönül birliği gerçekleştirmektedir. Kürt illerinde referandum yapılmalıdır. Referandumda ayrılığı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir...(Doğu Perinçek, 2000'e Doğru Dergisi, 15 Eylül 1991)
30 bin insanın katili bölücü terörist Abdullah Öcalan'ın DGM savcıları tarafından imralı Cezaevi'nde alınan ifadelerindeki şu sözleri, Perinçek'in kimliğini en iyi şekilde gözler önüne seriyor:
Doğu Perinçek'in 1991 yılında kampımıza geldiği ve benimle görüşmeler yaptığı doğrudur. Doğu Perinçek bana 'siz bu şekilde muvaffak olamazsınız, benim siyasi yapılanmam içinde yer almanız daha doğru olur' şeklinde telkinlerde bulunuyordu.
--spoiler--
bir de seyircilerimize dönüp soralım;
- müslüman mahallesinde salyangoz satmaktalar efendim.
aponun piçlerinden çiçek alan çiçek veren, kıbrısta türk ordusuna işgalci diyen, alçağın döneğin önde gidenidir. maocu olduğu zamanlarda etrafında ki herkese çocuk yapmasını yasaklamış hatta kız kardeşinin çocuğunu bile aldırtmış ama kendisi boş durmamış habire üretim merkezi gibi çalışmış narsisistik kişilik bozukluğu olduğundan şüphelendiğim, paranoyak kişidir.