akp'nin gayrı resmi yayın organları, yandaş medya ise bildiğimiz resmi yayın organı.
şimdi aydın doğan biliyor alanen akp'ye güzelleme yapsa en az %70 tiraj kaybeder, silinir gider. etki gücü kalmaz.
ama tayyip ise doğan medya'dan tıpkı, turkuvaz'da olduğu gibi alenen akp'ye biat ve parti sözclüğü bekliyor. aydın doğan bunu yaparsa zaten toplum nezdinde her kesimde kötü olan itibarı dibinde dibine düşer, etki gücü sıfırlanır. turkuvaz medya gibi, para pompalamasıyla dönen bir ittirme işe döner.
evet birebir biat olmayınca doğan grubu özellikle yazılı basın ve internet basını ile ele geçirilmek ve yandaş bir veya birkaç holding yönetiminde bir ortaklığa satılmak isteniyor olabilir.
yani aydın doğan'a açık açık her şeyi bize sat denmiş olabilir, tabi kimse böyle bir medya gücünden vazgeçmek istemez hele ki zorla, işte akp'nin durup durup ey doğan medyası demesinin sebebi bu.
yani bu durum olmasa kardeş kardeş geçinip gidiyorlardı...
muhalif filan olduğunu iddia etmek basın hakkında bilgi sahibi olmamak demektir. bir iki yazar dışında haber içerikleri hep iktidarı destekleme yönündedir.
tabi takvim, sabah, yenişafak gibi direk yalama yapmayınca bazılarımuhalif sanabiliyor.
öyle ki tayyip aydın doğan'ın yüz milyonlarca liralık eski parayla yüzlerce trilyonluk vergi cezasını affeti.
mason fason denecek yerde günün gerçeklerine bakılsa daha iyi olur...
Şuan izledikleri politikayla akp'ye sempati duymamı sağlayan masonik oluşum. Medya falan değil yani. bu kadar çirkef bu kadar düşmanca olunmaz yahu. Nefret ettirdiler nefret.
Nasıl da kini varmış diyenlerin üç yıl öncesine kadar bu grubun Tayyip'ten neler çektiğini bilmediğini gösteriyor. Üç kuruşluk bir eksiklik yüzünden insanın kanını donduran vergi cezaları, AKP'ye karşı olan yazarların istenmeyen adam ilan edilip defedilmesi şu bu...tabi ki kin biriktirecek adamlar, nerdeyse iflas bayrağını çekiyordu Doğan Holding.
Ha Doğan Holding'i sever miyiz? Tırnağımız kadar sevmeyiz. Ama sen, gerçekten halkını sömürdüğünü ve dürüst olmadığını düşündüğün için üstüne gidip ceza kesmek yerine, bilmem kaç yıllık iktidarının çoğunda yapılanlara göz yumup sırf aleyhine haber yaptılar diye basit bir muhasebe hatasından faydalanıp ortalıkta terör estirirsen karşındaki de fırsat buldu mu sürekli senin aleyhine işler. Üç yıl öncesine kadar yok muydu bu vergi muhasebe hataları sanki?
kanalları ve gazeteleri porno sektörünün içindeymiş gibi davranan sapkın kuruluş. toplum ahlakını değişime uğratmak ağır asimile uygulamalarına insanları maruz bırakan dünya üzerinde emelleri olanlara uşaklık eden iç düşman.
eskidenbulvarda olurdu topless kadınlar. şimdi doğanın bütün gazetelerinde var. çocuğumun göğüslerin mahrem olmadığını söyleyeceğinden bunu iddia edip yaymaya çalışacağından korkuyorum açıkçası.
malum insan beynini bir tek batıni ilimle geliştirdiğinden bütün telkinlere açık kalıyor. çok değil 100 senede başı kapamanın saçma olduğunu 10 senede göt baldır bacak kapamanın gereksiz olduğunu beynimize kazıdılar. bizde sanki bizim seçim ve düşüncemizmiş gibi savunduk kavga ettik.
10 sene sonra neler normal gelecek acaba kanıksamanın da ötesinde.hiç hayal ettiniz mi? zaman geçtikçe neden insanlar beyinleri ve vucütlarıyla çıplakşıyorlar giderek? devrin gereksinimi mi bu? ya da değişmek zorunda mıyız? teknolojini değiştir de ahlak ve kültürler niye aynı kalmıyor ki?
yeni dünya düzeninin bir parçası olmaktan nefret ediyorum.
doğanın en bilindik kanalı kanal d. adamlar dizilerini nasıl pazarlıyorlar ve dizilerin içeriği ne sizce. çarpık aile ilişkileri hep ön planda hep acı çeken mutsuz insanlar kocalarını karılarını aldatan insanlar. hiç huzuru bulmuş örnek bir kimsenin başrol aldığı dizi/film gördünüz mü?
peki eskiden her gün film yayınlayan kanallar niye şimdi günde iki dizi yayınlar oldular? basit mantık kültür farkı. elin amerikalısının yaptığı bizi etkilemedi ayıplandı içlerinde tapılır derecesinde sevilen karakterler de yoktu. türk dizileri öyle mi? bizden biri. bak bizde aileyiz ayağında kendilerini bize kabul ettiriyorlar. sonrası zaten kolay. bütün hepsi bildiğimiz sevdiğimiz karakterler. iyi karakterin yaptığı iş iyidir. beyin böyle algılar kötü karakter doğru konuşsa da kötüdür. beynin ne kadar vasıfsız aciz korumasız ve güçsüz olduğunu bir bilebilseydiniz keşke.
televizyona aptal kutusu şeytan icadı diyenlere sonuna kadar hak veriyorum. ama gündemi nsaıl takip edeceğiz televizyona kötü dedin gazetelere kötü dedin; ulan dingil sanki günde minimum 6 saat izlediğin tv nin kaç saatini güncel olaylar dünya ve haberlere ayırıyorsun gazetede kaç sayfa ekonomi finans okuyorsun. yapmıyoruz sanki ilk on sayfa son on sayfa gazetelerde en çok okunan sayfalar. gece gezen ekran soytarıları onun bunun arabasında barlarda kendindn geçmiş halde 2. sayfa da anasını siken çocuğunu kesen 3. sayfa da topla koşturan sadece 22 kişinin derdini paylaşan milyonlar arkasayfalarda saçma saçan absürd haberler en arkasayfada bi kere arka sayfa güzeli diye bir şey var ulen bana ne faydası var nefsimi zorlamaktan başka oraya koyduğunuz çıplak kadının. bize ne de gösteriyorsunuz götünü bacağını göğüslerini. bunun amacını göremediniz mi hala. hiç düşündünüz mü gerçekten nelerden zevk alıyorsunuz? hayat böyle geçer mi yahu çok boş değil mi kurulmuş araba gibi ömrün. ye iç sıç yat.
inanın bunlar komplo teorileri değil. hastalıklı yöneticiler tarafından yönlendirilen bütün milletlerin sorunu bu. daha doğrusu sorun olarak görmüyorlar bile. körelmeyin beyinlerinizi bileyin hayatta olmamızın amacını bulun bedenin ihtiyaçlarını karşılayıp dünyadan göçüp gitmek çok boş bir yaşam. yaşamanın amacı eğer ki buysa tesadüfen ortaya çıkmış sonsuzluğa gidiyoruz demektir. ben böyle olmadığına inanıyorum çoğumuz öyle. o zaman yaşamın amacı bedenin ölümüne kadar onu hayatta tutmaya çalışmak mı? bedenin organlarının olduğu gibi maneviyatımızın da organları vardır sır, ruh, ahva, heva, nefis. kaçından haberdarız ki. zaten onların kontrolünü ele geçirebilen milyonda bir görülür de en azından biliyor olmamız gerekmez mi? sen sana hükmedebildiğini gerçekten düşünüyor musun? evet diyorsan bence yanılıyorsun sen sadece bedenin nefsin ne isterse onu yapıyorsun yemek yemek vs buna dahil. insanın en büyük düşmanı nefistir. hani dini bütün insanlar bile derler ki şeytanı kovsan gider de nefsini kovamazsın. dinle uğraşanlar bile nefsin şeytandan büyük düşman olduğnu söyler. azıcık nefsinle mücadeleye girişsen o televizyonu emin ol bir daha açamazsın. istesen de yapamazsın.
bu kadar. kendinizi tüm her şeyden soyutlayıp baktığında var olan ve yaptığımız bir çok şey saçma gelecek. nasıl bir düzen kurulmuş diyeceksin. düzenin oyuncağı olmayın çünkü hiç bir fayda getirmeyecek.
edit: adam toplum ahlakı lafını duymasıyla eksilemesi bir oldu. yanlış şeyleri tapulaştırıyorsunuz. bak bu lafımı iyi oku iyi anla.
vatan ve milliyet gazetelerini satılması, grubunun küçüleceği anlamına kesinlikle gelmemelidir.
vatan ve milliyet doğan ın ihtiyacını karşılamaktan yetersizdi ve bir kar organı olmaktan çıkmıştı. sözcü ve habertürk gazetelerinin medyaya girmesi en çok bu iki gazeteyi etkiledi. sözcü, milliyetin muhalif misyonunu üstlenirken; habertürk birçok gazete gibi vatan ıda etkiledi ve traj kaybı yaşattı.
tahminimce aydın doğan postayı biraz daha elitleştirecek ve kaliteli yazar takviyesi yapacak. habertürk tarzında bir gazete olması mühtemel. hürriyet her zamanki gibi çizgisini koruyacak.
radikal gazetesinin traji 60 binlerde. milliyet gazetesinin yazarlarının takviyesiyle aynı gazetenin misyonunu üstlenecek. böyle aydın doğan 3 gazete aracılığıyla gene hükümranlığını sürdürecek.
gazeteleri satması sakalını tıraş etmesi gibi bişey. zaten iki gazetede artık dönülmez akşamın ufkuna girmişti.
aydın doğanın cem uzanın akıbetine dönmesi gerekmekte veya ciner gibi gazetelerini satmalı! sonrada paşa paşa yeni gazeteler kurmalı! tabi eski çizgilerinden uzak. ciner gitti uzan gitti, karamehmet hiç varolmadı. geriye bir tek aydın doğan kalıyor. bu adamında işinin bitmesi lazım.
80 darbesinin ardından medyanın başına getilen isim olan aydın doğan'ın grubudur. medyada bir süre tekelleşse de günümüzde yeşil sermaye ve bazı sermaye girişimleri tarafından bu zincir kırılmaktadır. yakın zamanda star tv'nin satışıyla da pazar payı düşecektir.
