bu durumun en kötü tarafı hadi yatamıyorum madem uyanık kalayım deseniz bile, ağrının sızının sizi terketmemesidir. ve anlıyorsunuz ki bu diş ağrısı denen illet sizi sadece uyutmamak adına değil, uyanıkkende rahatsız etmek adına... bu cümlenin başı nerdeydi lan?
''Ve görürsen dağları da yerinde duruyor sanırsın, halbuki onlar bulut gibi geçip gider, dağılır. Her şeyi sapasağlam ve yerli yerinde halk eden Allah'ın işidir bu. Şüphesiz O, ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır.''
geçmedi mi? o halde şuna ihtiyacın var. karanfil!
'Karanfil tomurcuklarında ogenol (ojenol) adı verilen hidrokarbon, şahsilik asit ve karyofıllin içeren bir uçucu yağ (esans) bulunur. Karanfil yağı da denilen bu esans, diş hekimliğinde sıkça yararlanılan antiseptik ve ağrı kesici ilaçların yapımında kullanılır.'
dayanılmaz bir acı ve çaresizlik içinde sabahı sabah etmektir. bundan iki yıl önce başıma gelen olaydır. çürük dişin içine hidrolik yağı dahil herşey konulmuş ama acı hafiflememiştir. sabah saat 7 de diş hekiminin kapısına dayanılmış ve zorla evinden çağırılmıştır. diş iltihaplı olmasına rağmen çektirilmiş ve bu dayanılmaz ızdırap dindirilmiştir.
acıların feriştahını yaşamak. hissettiğim şeyleri yazarım, hem de tepeleme yazarım lakin bunu yazamıyorum. hayatımda ifade edemediğim en kansız ağrı belki de bu. bunu ancak dişleri çektirdikten sonra anlatabilir insan. yatağın bütün yaylarını kıracak kadar zıplatır, sevdiğim bütün şeyleri mekanikleştiren başka bir şey yok!
eski sevgiliyle aynı sınıfta kpss sınavına girmek bile bu sancının yanında solda sıfır kalır.