ülkücülerin içlerinde bulunduğu faşist ruhu işleyen dizilerin büyük bir doğrusu ve büyükte bir yanlışı olduğunu düşünüyorum. senaristlerin acilen gerçekleri görüp devrimcileri de hakettikleri şekilde ''martaval okuyan okumuş cahilller sürüsü'' olarak lanse etmesini bekliyorum. ülkeye hiçbir fayda sağlamayan bu sapık görüşleri savunan romantik katillerin acilen ülkeden kazınması, yerlerine insanlığa faydalı işlere imza atabilecek, ülkesini ve ülkesinin insanını seven yeni nesiller gelmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.
bu dizileri çekenlerin hiçbiri adam gibi solcu bile değildir, yeni liboşlar, fettoşçular vsler. garip valla garip neden ülkücülere saldırıyor bu fettoşçular, sorosçular çoooook ilginç.
bu düşünce kenan evren mantığıyla uyuşmamaktadır. kendisi "biz iki taraftan da aynı sayıda adam astık" demişti mesela, her iki tarafa da eşit ve adil davrandıklarını belirtmek için. adaletini yediğim. o değil de adam 2010'u da gördü be.
zamanında nasıl bir kuyruk acıları olduysa artık.
bilemiyoruz tabi.
zaten bahsi geçen dizilerin tümü aynı zevatın elinden çıkma.
amannn boşverin ya.düşünün mazlum doğan insanını bölüm sonunda selamlamış bu tayfa,kimin ne olduğu ortada boşverin.
bir şeyler yazacağım. lafın sonuna gelince her ikisinin de kötü olduğu sonucuna ulaşacağım. ve her iki tarafa da yaranamadığım için önüne gelen eksi verecek. neyse yine de yazalım.
ülkücüler kötü müdür? aslında devletin 90 yıllık resmi ideolojisinin yetiştirdiği "müslüman türk" modelinde faşistlerdir. müslümanlık ile faşizmi aynı potada eritmeyi başarmışlardır. ama önce türkçülük gelir. 90 yılda ancak % 20'ye çıkabildilerse bu başarı değil başarısızlık gerçi.
devrimciler kötü müdür? bunlarda resmi ideolojinin yetştirdiği "sosyalist türk" modeli faşistlerdir. içlerinde gerçek devrimciler çıkmış olsa da(deniz gezmiş, mahir çayan gibi) çoğunluk tabanı sosyalizm ile ırkçılığı aynı potada eritmeyi başarmış kişiler. (bkz: doğu perinçek)
her ikisi de birbirinin aynı. her ikisini de devlet güdümüne almış. her iki grup da doğu perinçek ve alparslan türkeş gibi devletin içinden çıkıp toplumu şekillendirenlerin piyonu. her ikisi de şiddet kullanır. 12 eylülden sonra solcuların akıllı olanları boşa kürek çektiklerini, kullanıldıklarını anlayıp iş alanlarına taşınıp tam bir kapitalist olurken, ülkücüler derin devlet kadrolarına girmişlerdir. kendini devrimci zanneden bir grup ise idealist fikirlerinin etkisiyle doğu perinçek'in şemsiyesi altına girip protest eylemlerinde ki başarıları ile darbe hazırlama görevini yerine getirmişlerdir.
günümüzde 12 eylül ile başlamış ve devam eden ergenekon operasyonları ile derin devletin sol kısmı yok edilirken, sağ ile irtibatını sağlayan aracılar da temizleniyor. sonuçta derin devletin sağ kısmı kalacak. susurlukta tasfiye edilmek istenen sağ derin devletçiler bugün intikamlarını alıyor ve bunu akp eliyle yapıyorlar.
kimse kötü değil. herkes devletin kendine verdiği görevi yapan piyonlar.
ülkücüler de oturup kaliteli dizi çekseler, millet de keyifle seyretse ortadan kalkacak "sorun".
arkadaşım bir sefer de yapıcı olmayı deneyin. birilerini eleştirip yerden yere vurmak yerine siz de bir şeyler yapın. adam kendi fikirleri doğrultusunda dizi çekiyor. senin sanatçıların ne güne duruyor peki? yoksa ülkücüden sanatçı çıkmıyor mu, ne dersin?
Ülkücülüğün herhangi bir ideoloji, felsefe akımı olmadığı için ve faşizmide kabul etmedikleri için duvarlara asacak birşeyleri yoktur.Ama komünizme karşı ABD tarafından kurulduğu bir gerçektir ülkü ocaklarının.
gerçekten de kafamı bozan olaydır. ülkücülerin hepsi gaddar zalim kişiler olarak tanıtılırken solcular mazlum,kimseye zarar vermeyen, adeta kanatsız melek olarak gösterilmesi saçmalıktan başka bir şey değildir.
televizyon ve sinema gibi mecralarda görsel güzelliğin önemli;hatta doğruyu,yanlışı baştan tanımlayacak kadar güçlü olduğunu kanıtlayan durumdur.
(bkz: türk milliyetçilerinin çoğunun amele olması)
geçmişte popolarına şaplak atılan devrimci gençlerin o günlerdeki arkadaşları gibi idealleri uğruna savaşmadan ''ben etliye sütlüye karışmıyayım en iyisi gelecekte yönetmen falan olur ben de onlardan öcümü alırım muahahha''nidalarıyla okulunu bitirip üç beş kısa film ardından vasat dizi ve filmlerden sonra büyük kanallarda ülkücüleri öcü göstererek,ülkücülerden geçmişte kendi arkadaşlarının popolarına şaplak atmasının kendince intikam alma politikası yürütmesidir.arabrtılcak bir şey yoktur efendim,çömelince bir şey yapmıyorlarmış öyle duydum bir ülkücü bir büyüğümden.