sahuru bitirdiğimiz anda gökyüzü zifiri karanlık. ama kuran'da havanın aydınlanmaya başladığı anda sahurun tamamlanması gerektiği yazıyor. yani bence abdülaziz hoca haklı.
bu başlıktaki karanlık resim örnek olması içindir. arap çöllerinde 18 derece astronomik tan anıdır. ufukta herhangi bir aydınlık yoktur. oysa ki olması gereken bin yıldan fazla da uygulanan 10 derece ve altıdır.
ne olduysa yüzyılın başında takvimler hazırlanırken olmuş ve bir akıllının kuyuya attığı taş 100 yıldır çıkarılamamıştır. çok değerli bir bilim olmasına rağmen ah gazi ahmed muhtar paşa (1839 1919) ah.
tamam, kabul. 6 yıl öncesine gidelim o halde. akıl oyunları bunlar ama yine de gidelim. 6 yıl önce ramazanın 1. günü olan 5 ekim çarşamba günü imsak vakti 05.17'dir.
yıllardır müslüman ahaliye çektirilen bir zulümdür bu. hele şimdi ramazanın yaz aylarına denk gelmesi sonucu zulm katlanmıştır.
efendim bırakınız hadis masallarını. hazreti isa peygamberimizi hadisler mahvetti, hazreti muhammed peygamberimizi mahvetmesine izin vermeyelim.
kuran'da iplik örneği veriliyor. o bir kinayedir. asıl anlatılmak istenen havanın aydınlanmaya başladığını belirtmektir. yani kuran hava aydınlanmaya başlayınca oruca niyetlenin demek istiyor. gece yıldızlar sayılırken değil.
güneş battığı an akşam ezanı okunur. hava alacakaranlık olur. işte oruca niyetlenme saatinde de hava alacakaranlık olmalıdır. güneşin henüz belirmediği ancak göğün mavileştiği saatler ki bugünlerde bu olay saat 5.30-6.00 arası yaşanmaktadır.
işin bir de sabah namazı boyutu vardır. bi hafta önce 4,55 olan sabah namazı ramazanla birlikte bi anda 3,55 e çekildi. bir çok insan sahurdan sonra sabah namazını kılıyor ki vakti daha girmeden kılmış oluyor.
fitneyi sokan sokmuş zaten. gazi ahmed muhtar paşa (1839 1919) takvimleri astronomik tana göre hazırlandığını ifade etmiştir. o gün bu gün bu yanlış sürmektedir. mehmet akif'in dediği gibi dine din katar da sen diyince de bana din mi getirdin der.
prof. dr. abdülaziz bayındır'ın konuyla ilgili bir beyanatı da şudur.
--spoiler--
hatada ısrar edilmesi, oruca başlama ve yatsı namazı vakitlerini bir zulüm aracı haline getirmekle kalmamış, kutuplara doğru içinden çıkılmaz problemlere kaynaklık eden bu hata sebebiyle islamın itibarına da gölge düşürülmüştür.
astronomik tan, sadece uzay çalışması yapanları; denizci tanı da denizcileri ilgilendirir. fecr-i sadık farklı bir kavramdır; onun tarifi, sebebi ve sonuçları da farklıdır. bir an önce bu büyük hatadan dönülmeli, müslümanlara ve islama yapılan bu zulme son verilmelidir.
--spoiler--
iftar vaktiyle dengelenmiştir. şimdi bakacak olursan akşam ezanı okunduğunda da henüz güneş batmamış oluyor. yaz aylarında havanın kararması ezandan kafadan yarım saat sonra geçekleşmekte.
bir çok konuda üstüne düşeni yapmayan diyanet'in sahur vakti konusunda da yıllardır yanlış hesapta ısrar edip, hepimize zaman zaman bir saat fazla oruç tutturduğu ve vakti gelmeden sabah namazı kıldırdığı gerçeğidir. prof. dr. abdülaziz bayındır tarafından bilimsel ve astronomik verilerle de kanıtlanmıştır. mesele yüzyılın başında takvimler hazırlanırken olmuş ve gazi ahmed muhtar paşa'nın (1839 1919) 18 derecelik astronomik tanı esas almasıyla başlamıştır. oysa ki kur'ana ve sünnete uygun olan imsak tanı denilen fecr-i sâdık (10 derece) esas alınmalıydı. gündüzlerin çok uzun olduğu şu yaz aylarında bu sapma 1 saati bulan fazla oruç tutmaya sebep olmakta ve sabah namazını sakatlamaya neden olmaktadır. efendim dinin sahibi allah'dır. onun verdiği kolaylığı insanların zorlaştırmasına kanmayın. diyelim ki imsağı kaçırdınız, ezanda uyandınız kalkın efendim yiyin, için 40 45 dakkaya kadar. kuzeye doğru gittikçe bu süre daha da artmaktadır. hatta yıllardır kırsalda insanlar bu şekilde sahur yapmaktaydı. şu anda da bu şekilde davrananlar şehirliler de vardır. ki artık bu kadar açık kanıta karşın ben de onlardan biriyim. herkesten eksik tutmayım derdiyle şu an ki imsak vaktine uymakta bir erdemdir tabii ki.
oruçla ilgili ayeti verelim.
'tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın' (bakara suresi 187)
cenabı peygamberin hadisi.
'bilal'ın ezanı ve dikey olarak beliren tan sahurunuza engel olmasın, fakat ufukta enine yayılan tan öyle değildir.' (müslim, sıyâm, 8)
prof. dr. abdülaziz bayındır bu iddiayı kanıtlarla ve resimlerle ortaya koymaktadır. diyanet her konuda olduğu gibi bu konuda da taassuba teslim olduğundan dolayı astronomik tan olan 18 dereceyi esas almaktadır. oysa ki son yüzyıla kadar imsak tanı olan 10 derece ve altı kullanılmaktaydı.
bu da diyanetin yaptırdığı imsak vakti. yani 18 derece. bu resim 2005 yılında arap çöllerinde ki astronomik tan anıdır. ufuk net görünsün diye deney orda yapılmış resim orada çekilmiştir. çölde bile hiç ışık yok nasıl tan vaktiyse. https://galeri.uludagsozluk.com/r/167449/+
--spoiler--
oruç, tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar, allah rızası için yemeyi içmeyi ve cinsel ilişkiyi terk etmektir. eskiden çıplak gözle bakılır, ufuk boyunca ışığın yoğunlaştığı görülünce yemeye içmeye son verilirdi. artık gözlemin yerini takvimler almıştır. ama takvimler hatalı olduğu için türkiyede en az 40 dakika önce oruca başlanmaktadır. ekvatora yakın bölgelerde bu süre azalmakta ise de kuzey bölgelerinde birkaç saati bulmaktadır. buna yatsı ile ilgili hatalar da eklenince içinden çıkılmaz sıkıntılar doğmaktadır.
--spoiler--