o değilde bu haftaki program hakikaten çok kötü gidiyor be kardeşim. yani canım sıkılıyor gece gece açıyorum konuşmaktan haberi olmayan çocuğun birini çıkartmış onun bunu neresinden ısırırsın diye soruyor.
yani dalga geçtiği programlardan böyle yapınca ne farkı kalıyor.
ibrahim tatlıses e birbirbir oynuyor diye kızdıktan bir hafta porgramda zıp zıp zıplayan sanki başkası.
an itibarı ile çocuk rap söyleyeme başladı hakkatten bir fena oldum daha dayanamayıp çevirdim yeter ulan yeter.
okan bayülgen ürünü. ekibiyle birlikte ortaya koyduğu bir şov programı. eğlenmek için oturuyorum ben televizyonun karşısına o saatte. daha doğrusu uyumak için zaman geçmesini bekliyorum bazen. konukların anlattıklarında çok etkileniyorum bazen. ismail yk'yı görüyorum, hayattan tiksiniyorum bazen.
daha önce de demiştim. herkes beğendiği bir şeyin farklı bir yönünü beğeniyor. hakkı var tabii buna. hatta bunun üzerinden konuşacağım, yazacağım.
giriyorum uludağ sözlüğe, ekşi sözlüğe * bakıyorum disko kralı ile ilgili yorumlara. herkes çok şey bekliyor, kötü çıkınca çok eleştiriyor, belli ki daha çok şeyler bekliyor okan bayülgen'den.
aslında bu cümlenin sonunu yazarken okan'dan yazacaktım ama düzelttim. bu garip bir durum oldu. hayatımızda çoğumuz tv ekranı hariç hiç görmediğimiz halde okan bayülgen'den bir arkadaşımız, bir kankamız gibi bahsediyoruz. gerçi çoğu tv ünlüsüne de böyle yapıyoruz ama okan bayülgen'de bu durum daha fazla.
neyse...
herkes okan'dan çok şey bekliyor, pür dikkat izliyor, bir sene ara verdiği zaman herkes onu çok özlüyor, kısacası yaptığı çoğu şeyi çoğu insan beğeniyor, büyük bir genç kitlesi okan bayülgen'i ve şovlarını takip ediyor.
bu genç kitlesi de ya sözlüklerde yazıyor, ya da sözlüklerde takılıyor, "bak lan vendetta ne kaddar güzel yazmış" diyor, otisabi ile coşup, ssg ile ağlıyor, zall'ı merak ediyor.
internette takılan ve sözlüklerden zevk alan, ortamı biraz bilen insanlar genelde bunları yapıyor.
bir diğer genelleme de şu ki: herkes disko kralı'nı izliyor. pazar sabahı işi varsa işe büyük bir baş ağrısı ile gidiyor.
ben de uyuyamayan, uyumayan bir insan olduğum için küçüklükten beri zaga olsun, televizyon makinası olsun, sadece makina olsun, disko kralı olsun izliyorum okan'ı.
zaga izlerken ortamdan bir bok anlamıyor ve "medya arkası çok komik lan" diyordum.
makina ve televizyon makinası günlerinde " sesi de güzelmiş, boş adam değilmiş, bu muymuş ve medya arkası çok komik lan" diyordum.
disko kralında ise " okan ne yapıyor anlamıyorum ama medya arkası süper hafız" diyorum.
işte beğenme faktörü böyle bir durum.
kimi medya arkası ile çoşarken,
kimi konukları ve cevaplarını seviyor,
kimi okan bayülgen'in zekasına hayran,
kimi de çıkan güzel konuğun yıtmacına ve dekoltesine hayran,
kimi telefonla bağlanan izleyicilere okan'ın laf sokmasını çok seviyor.
dediğim gibi özel bir beğeni olmamasına rağmen genel bir beğeni var ya da sözlükler sayesinde böyle bir ortam yaratılıyor.
tanım: son zamanlarda iyi konuklar çıkaramayan program. çok gerekmiş gibi.
kim ne derse desin, son bölümde tematik kanalların bile yer vermediği bir şiir bölümü yapmıştır ve sadece bu bölümle bile övgüyü hak etmiştir. ayrıca her şey "ne kadar komiklik o kadar başarı" mıdır? kim ne derse desin bu haftaki programı eğlenceliydi. umarım devam eder.
çoğu kişi söylemiş biliyorum ama tekrar edeyim, konuk seçiminde çuvallamaya başlamış okan bayülgen şeysi.
bu konuklar bulabildikleri ve programına çıkarabildikleri midir, kendi izleyecisinin beklediği tarzdaki konukları çağırıyor da gelmiyorlar mı muamma. sen programlarında şöhretin ile sarhoş bir şekilde "bu benim programım, ben karar veririm kimin ne kadar konuşacağına deyip, seyircinin açsın ağzını da konuşsun diye 3 lere kadar beklediği konuklara 3-5 cümleyi çok gör, sonra da kalırsın işte ismail yk'ya, bülent serttaş'a.
en bayıldığım da "şeyh uçmaz mürid uçurur" misali, okan'ın bildiğin çuvallamalarına derin anlam yükleyen müridlerinin savunmaları. efenim sıkılmış mış da( silah zoruyla mı yaptırıyorlar bu programı), efenim popüler kültürle dalga geçiyormuş da ( popüler kültürün daniskası olmuş arkadaş oysa), herkesin dalga geçtiği konukları programında ezdirtmiyormuş ( kendi adam yerine koyup 3 kelime ettirmezdi) da da da da. pardon ha ha ha. bir de sabahlara kadar izleniyoruz övünmesinden vazgeçmemek adına, lüzumsuz yere programı uzatmalar falan.
odur budur, sonuçta eğlence programıdır,izlersin ya da izlemezsin. ama benim içimi en acıtan şey ise bu programla ilgili, erol günaydın ve aydın boysan gibi kıymetleri programda çerez niyetine kullanması. bak ben kadir kıymet bilirim diye geçinirken bu büyük ustalara laf olsun kabilinden söz verip, cevaplarını bile doğru düzgün dinlememesi.
bence durmasını bilmek iyi bir meziyet. nerede durulacağın , ne zaman gidileceğini bilmek. zordur gerçi. zira ekranda görünmezse ölecek hastalığına tutulmuş gibi. ntv'de hafta içi her akşam. sanırım bir yerde eğlence programı yaarak, diğer yerde daha derin konulara değinerek, ben hem alma hem elma demesini biliyorum demeye getiriyor ama bence armut diyor.
programına gelen uzun boylu konuklarının yanında durmaktan çekinen bir okan bayülgen'i gözlemleyebildiğim programdır. skeçleri bi boka benzese aslında gayet sağlam olan show. *
yonca evcimigi çagırarak bana geri adım attırdın kral, safiye soyman ı çagır bence eskisi gibi, mustafa topaloglu nu çagır dostum, bıraka beterin beteri varmış, yonca evcimik ve 60 yasındaki kadının çıplak dans etmesi, yeteri kadar mide bulandırıcıymıs hakikaten, birde bebek yapmış, ulan o bebek çin malı, sokaklarda tezgahlarda satılıyor, üstelik programa getirdigin yayına çıkardıgın bile çalışmıyor, yuh yani.
çok garip bir program, şimdi yonca evcimik gibi bi acuzeyi çagırmışken, mor ve ötesi ile konusurken siyasetten bahsetmesi ve millete, kendi camiasından olanlarına geri zekalı demesi çok ilginç, şimdi hangiş tavır dogru tabiki geri zekalı dedigi ama, yonca evcimigi çagırmıssın be abim, 4 saat karşılıklı oturmusun kadınla yahu.
dün yayınlanan bölümünü aziz kedi'nin bile kurtaramadığı program. okan bayülgen aziz kedi'nin yazdığı bölüme daha çok ağırlık verse ve ona yeni bölümler yazdırsa daha izlenesi bir program olur kanımca.
ismail yk.nın program turu haftası olduğunu görmeme sebep olan program. önce perşembe günü haydi gel bizimle ol cuma günü beyaz show dün de disko kralı bugünde ibo şov a bekliyorum valla darılırım gelmezse. *
bu kadar sevdiğim, bu kadar beğendiğim ve bu kadar ekranın karşısında sıkılmadan izlediğim bir konsepti, ağırladığı konuklar yüzünden batırmış olan program. şahsen beyaz show için bir yıl çırpındıktan sonra geçen yıl bırakmıştım izlemeyi. şimdi bakıyorum da disko kralının da ömrünü uzun görmüyorum. eğer böyle saçma sapan konukları davet edip de (bkz: ismail yk), (bkz: yonca evcimik) sabahın dördüne kadar ekranın başında bir de gülerek eğlenerek kalmamızı bekliyorsan sayın okan bayülgen, daha çok beklersin. müthiş adamsın, keşke türkiye'de senin gibi çok sanatçı olsa da onları ağırlasan. ama en azından sana yakın olanları ağırla üstad. ismail yk nedir ya, gözünü seveyim. gaysel ilişkiye girelim ömür şeysini düzelim seninle ama yapma etme böyle konukları ağırlama artık ya.
tükürdüğünü yalamakta üzerine olmayan şey.(artık program demek istemiyorum) her hafta eleştirdiklerini (veya türevlerini) ertesi hafta programına çıkarıp, o kişilere eblehlik yaptırıp sonrasında da "müthişsin, harikuladesin" diyen bi' adam ve saz ekibinin hedesi. e2'deki poker programı bile bundan daha iyi.