Cok guzel bir Dream Theater parcasi daha. Ozellikle cok sevdiginiz bir insani kaybetmisseniz aglatabilcek bir sarkidir. Basindaki sesler beni benden alir zaten. Sozleri fazla anlamli..
intihar havası olan dream theater şarkısı. güzel bir şarkı, james ve jordan işin amınakoyuyor her zamanki gibi. anathema havası var içinde, ölmek istiyorsanız bire bir.
bir dream theater şarkısı.
sözleri james labrieye aittir. biliriz ki labrie ağlatır, labrie acıtır.
canlı performanslarda acı çekiyormuş gibi çıkan sesinin dublaj sanılmasına neden olan ifadesiz yüzü* görülmeyince sesteki acı özümseniyor ve sözlerle birleşerek insana ölme isteği kazandırıyor.
kazandırıyor, çünkü bu şarkıyı dinleyerek yaşamak sürünmek demek. jordan rudess var bir de, parmaklarına fetişist olunası adam.
If I begged and if I cried
Would it change the sky tonight
Would it give me some light
Should I wait for you to call?
Is there any hope at all
Are you drifting by?
When I think about it
I know that I was never there or even cared
The more I think about it
The less that I was able to share with you
I try to reach for you I, can almost feel you
You're nearly here
And then you disappear
(Disappear, disappear, disappear)
You disappear
(Disappear, disappear, disappear)
And when I lie all by myself
I see your face, I hear your voice
My heart stays faithful
And time has come and time has passed
If it's good it's got to last
It feels so right
When I think about it
I know that I was never there or even cared
The more I think about it
The less that I was able to share with you
I try to reach for you, I can almost feel you
You're nearly here
And then you disappear
(Disappear, disappear, disappear)
You disappear
(Disappear, disappear, disappear)
You, you disappear
I missed all the signs
One at a time you were ready
What did I know starting our lives
Now my love, I'm ready to shine
When I think about it
I know that I was never there or even cared
The more I think about it
The less that I was able to share with you
I try to reach for you, I can almost feel you
You're nearly here
And then you disappear
You disappear, you disappear
You disappear, disappear
"i knew you were scared,
you were strong i was trying"
evden uzak, yakın olmak istediğine yakınken gözlerin önünden 'düşen kahverengi bir yaprak' geçiren bu şarkı "dön" dememenin, diyememekten çok farklı olduğunu hatırlatıp gözleri doldurur.
gitmek, dönmek fiilinin karşıtı değildir. dönmek fiilinin karşıtı yoktur.
ne olursa 'bugün' gibi sıradan günlerde olur. yavaşça akıldan silinip gitmeye başlayan anılar, boyun koklayan bir burun tarafından duyumsanır. kucakta bir kitap var, kapağında anlamsız yazılar olan bir kitap. sevilen ya da sevilmeyen bir kitap değil, sadece dokunmaya korkutan cinsten. dünya, yörüngesinden olur işte o gün. olan şey de 'o'dur.
sadece 'o'nu hissedebilmek için katedildi upuzun yollar. şu yolda yürüdüğü, şu kapıdan geçtiği görülmese de bilindiğini hatırlamak için beklendi bunca zaman. ah o anılar...
oysa yakında hissetmek için aynaya bakmak yeterli olmalı bir parçası hâlâ damarlarda geziniyorsa geçen tüm o zamana rağmen.
kaçamayacak, gözlerinin bakışı bir anda değişmişti, bunu gördü. o anlar ölene dek yük gibi taşınacak içeride, o anların ne olduğunu ve sorumlusunu bildiği için.
dokunulmamışının uzaklara taşınmasına izin verme. günlerin geçişi bir gün son bulacak. işte o gün buluşulur onunla, her birimiz kurumuş birer yaprak olduğumuz gün.