olmasın gereken bişeydir. ama gerek aile gerek cevre gerekte mahalle baskının denen durum yüzünden olamayan durumdur. ülkemizdeki en acı gercek olan düşünce özgürlüğü olmayışına basit bi kanıttır.
önyargı ile karşılanmaması gereken durumdur. bazen dinsiz olmak, kişinin allah inancının olmadığı anlamına da gelmez, sadece kendini ait hissettiği bir dinin olmadığını gösterir.
günümüzde dini ve islami çatışmalar okadar çok arttı ki, insanlar islamı savunma adı altında okadar çok nefret ve kin dolu işler yaptılar ki (bkz: sivas olayları), okadar çok insan öldürülüp, aşağılandı ki, insanın "bu caniler islam dini mensubuysa ve islam bu ise, ben dinsiz kalmayı tercih ederim" diyesi geliyor. bir hoş görü dini, bu şekilde canavarca işlere alet edilmemeli, kin, nefret ve kendinden olmayana saldırganlıklara mazeret olarak gösterilmemeli. "mini etek giymişti, tecavüz etdim, dinde kadın örtünmeli çünkü diyerek", sapıkça mazeretler için din kirletilmemeli. dinde nefis, irade, kendine hakim olamak denilen kavramlar, unutulamalı...
Kendi dinini bilen insan için zaten sorun değildir, fakat ülkemiz ne kadar müslüman yada laik gözüksede aziz nesil'in dediği gibi türkiyenin yüzde atmışı .... O yüzden kolay kolay kimse bunu rahatlıkla söyleyemez*
normal karşılanması gerekir.dine inandığını söylemek ve yapılan her ibadetin dillendirilmesinden ise daha makul bir davranıştır. nihayetinde kişi ile Allah arasında olan bir şey diğerlerini ilgilendirmez.
türkiye de mümkün olmayan durumdur. madımak olayları buna örnek verilebilir. neden verilir? çünkü orada da insanlar düşüncelerinden, inançlarından ötürü yakılmıştır. yakılanın illa dinsiz olması gerekmez. hoşgörü ortamı olmadığı madımak ve benzeri olaylarda kendini belli etmiştir. bunun alevilik ile dinsizliği karıştırmak olmadığını düşünen her beyin algılayabilir.
