saygının kapsamı çok geniş olduğu için ne cevap verilirse verilsin tatmin etmeyecek olan sorudur. misal susmakta saygı duymaktır. atatürk ü sevmiyorsun saygı duymuyorsun diyelim. seven ve saygı duyan insanların arasında iken kalkıp densizlik yapmassın sessiz kalırsın bu da saygı göstergesidir. aynı şekilde dini değerler konusunda da geçerli.
hiç kimse kalkıp sana ona veya buna diz çökeceksin saygını göstereceksin demiyor. bazı fikirler bazı düşünceler bazı hisler insanın içerisinde kalmalı. saygı duymuyorsun diye diğer insanları tahrik etmeye hakkı yok hiç kimsenin.
cevabı çok net olan soru. ama her soru da olduğu gibi bu sorunun da cevabında bir ama var.
saygı duymak zorunda falan değilsin. belirli bir milleti sevmiyor olabilirsin.
ama; bu sevmediğin ve saygı duymadığın din veya millete alenen hakaret etmeye , bu din ve millete mensup kişilere iğneleyici şekilde konuşma hakkına sahip değilsin.
bizi sevmeyin ama bize konuşmayın da.
edit: şöyle bir şey var ki herhangi bir şekilde bir millete veya dine hakaret edip tepki aldığında saygı duymak zorunda değilim demekte oldukça aptalca bir harekettir.
eğer bir bok yaparsan sana da bir bok yaparlar. buna alışın artık.
Zorunlu olmamalidir. Fakat bir seye saygi duyabilmek kisinin karakterini gosterir. Milli degere ve dini degere zarar verecek davranışlarda bulunmak, kufur ve hakaret etmek tamamen kisinin tercigine birakilmalidir. Ama dedigim gibi bunu yapip yapmamasi tamamen kisinin kulturu, egitimi, insanligi ile alakalidir.
duy ya da duyma kimsenin sikinde değil bu fakat saygı duymuyorsun diye de ulu orta itin götüne sokup çıkarmanın da alemi ve manası yok. ahlaki bi durum diye düşünüyorum.
zorunlu değildir. lakin saygı duymamak eyleme dönüşmediği sürece. sonuçta saygı duymamak heykele ya da dini doktrinlere saldırmakla olmaz. saygı duymamak o addeilen değerlerin gerçek olmadığını sözlü olarak ıspatlama ya da dünyanın düz olmadığını gösteren bilimsel verilerle olur. hiç biri olmadı mizahla filan.
