bu zorlamayı yanlış anlayanlar var. bahsedilen zorlama islamiyet'e ilk girişteki zorlamadır. islamiyet'e girip girmeme konusunda herkes serbesttir, hürdür. isteyen müslüman olur, isteyen olmaz. fakat müslümanlığı seçen kişi islamiyet'in getirmiş olduğu bir takım yükümlülükleri de baştan kabullenmiş olur. bunu şuna benzetebiliriz; bir futbolcu bir kontrata imza atıp atmamakta özgürdür, ister imzalar, ister imzalamaz, şartlarını beğenmez gider başka kulüple mukavele yapar. ama imzaladıktan sonra tutup da ben bu kontrata uymayacağım diyemez, dememesi gerekir. işte insan da müslüman olunca bazı şeyleri -ki bunlar haramlardan uzak durmak ve farzları yerine getirmektir- baştan kabul etmiş olur ve sonradan ya ben buna uymuyorum diyemez, dememelidir. derse ne olur? bir şey olmaz. allah ölene kadar fırsat verir, sonra hesabını sorar, bu ayrı mesele...
ezbere bildigimiz bir yargı. soylemesi de zevkli hem; dinde zorlama olmaz. genelde turban meselesi konusulurken ortaya cıkıyor. bir taraf kızları zorla carsaf altına hapsetmekle itham ediyor karsı tarafı diger taraf da elbette savunmayı patlatıyor: dinde zorlama olmaz. daha dogrusu islam kimseyi kendi kurallarına uyması icin zorlayamaz ya da onu zorla musluman yapamaz.
ama sıkı durun kazın ayagı oyle degil muhabbeti geliyor simdi. bir din dogası geregi sevgi ister ilgi ister ama herseyden once yayılmak egemen olmak ister.
bu hakimiyet oncelikle siyasal acıdan olur ama daha onemlisi sosyolojik acıdan olur; kulture ciddi sekilde sirayet eder.
tarihsel acıdan sadece islam acısından degil diger dinler acısından baktıgımızda yayılmacı tavrı acık secik gozlemleyebiliriz. tabi ki haclı seferlerinin(ve hatta cografi kesiflerin bile) islamdaki cihad anlayısı ile bir oldugunu soylemeyecegim ama ortak yanları da yok degil.denildigi gibi her din karakteri geregi yayılmalıdır. islam da bir cihat politikası ekseninde(bahane diyen de var bu onemli degil) yayılma olanagı bulmustur.
yazarlarımız itiraz etmeden de belirteyim islam imparatorlugunun da diger turk devletlerinin de feth(karsı taraf icin isgal) ettikleri bolgede adaletli davrandıkları objektifligine tukurdugum tarih kitaplarında anlatılır; biraz abartılır ama pek cok kaynaga gore dogrudur bu.
islam bolgeye adalet, refah getirmek icin oradadır inanc bu.iyi guzel.sonra denir ki bu objektif kitaplarda halka o kadar adaletli davranıldı ki halk gruplar halinde muslumanlıga kostu.halbuki zaten saglam olmayan bir hristiyanlık anlayısı uzerine geliyorsun butun adalet hukumlerini yonetim bicimini yerlestiriyorsun halkı muslim ve gayri muslim olarak ayırıyorsun.bunun halk uzerindeki etkisi aman ne guzel din bu deyip kosmasından daha farklı.biliyoruz ki gayri muslimlerden daha fazla vergi alınıyordu belki de ana sebep bu.fakat gayri muslimlere de askerden muafiyet ve acemioglanlar ocagı gibi imkanlarla yukselme imkanı tasındıgının farkında oldugumu belirteyim.demek istedigim bir bolge ele gecirilip yeni anlayıs getirildiginde bu kisileri zorlamak kapsamında degerlendirilebilir mi bunu sorguluyorum. mahalle baskısıdiye bir sey varsa o da budur. yani zorlama olup olmayısı da kendi kibarlıgımıza kalmıstır.
mahalle baskısı demisken, sosyolojik acıdan bakalım ki en can alıcı yanı bu. bir toplum dusunelim ki kendisi islamı ciddi anlamda icsellestirmis ve bunu hayatının bir cok noktasına tasımıs olsun.dil, kultur, edebiyat, guzel sanatlar aklınıza ne gelirse bireyin ailesinde isittigi ilk sorulardan biri "allah kac?" seklinde oluyor. ilkokulda din kulturu ahlak bilgisi dersinde din felsefesi hic dahil edilmeksizin islam in kesinligi hakkında yetistiriliyor.
konustugu dil asla dinden bagımsızlasamıyor.yine pasif toplum duzeni, pasifligi kabullenmeyi dikte ediyor.edebiyat ise yuzyıllarca dinin buyuk etkisiyle kendini tekrar ediyor.(divan edebiyatı ne kadar muhtesem sahsiyetler yetistirse de tekrar halini almaktan kurtulamamıstır)tabi bunun dille paralelligini acıklamaya gerek yok.niye uc bes kisi haricinde filozofumuz yok diye sormazlar mı adama?batılı anlamda sorarlarsa hic yok zaten.simdi din de eger (dogru veya yanlıs meselemiz bu degil) cocugun aile tarafından musluman yetistirilmesini kosul olarak one suruyor, yedi yasında namaz kılmasını, kızların resit olunca(bu ergenlige adım atma anlamında yani turkiye de 13 14 yasları cıvarı) kapanmasını salık veriyorsa zorlama olmadıgını soylemek nasıl mumkun olabilir?bu bir cesit dayatmadır ve dinin temelinde bu zaten vardır.
kisiye iyi olduguna inandıgı seyi ogretmek elbette aileye kalmıstır fakat bireyin ne tercih edecegi sey onemsizlesiyor.1 yasında cocuga allah bir diye ogrettigin zaman zaten onun 15 yasında kapanıp 18 yasında universite kapısında eylem yapması zaten kacınılmazlasır.kisi bu meseleden ayrı dusunmeyi akıl etmemistir tanıdıgım pek cok kisi dinden ayrı sekilde degerlendirmekten bile korkuyor yani sorgulamaya gidemiyor.zaten bireyin anne ben ateist oldum demesi bu ulkede cok zor.simdi boyle bir halde zorlama yoktur diyebilir miyiz? ozgur iradeden ne kadar bahsedebiliriz?
dinde zorlama yoktur diyenler cümleyi biraz açarak mantıklarıyla yorumlarlarsa daha iyi anlayacaklardır. din tercih edilirken özellikle de islamiyette evet zorlama yoktur. islamiyet müslüman anne-babadan doğan her çocuğu müslüman kabul eder ama yahudiler gibi din değiştirememelerini kabullenmezlik etmez. ya da yahudiler gibi anne yahudi olmadıkça yahudi olunamaz kuralına benzer bir kural içermez...
yalnız; müslümanlığı kabul eden ve müslümanım diyenler müslümanlığın şartlarını da inançları gereği yerine getirme yükümlülüklerini kendilerince ve sadece kendileri sorumluluk taşımak suretiyle üzerlerinde taşırlar.
kabul yönünde islamiyette bir zorlama yoktur, benim mantığımla da her dinde olmaması gerekir. ama bilinçli her müslüman ya da yahudi ya da hristiyan mensubu bulunduğu dinin kurallarına uymalıdır.
bu dünyanın daha güzel daha yaşanabilir ve daha barışçıl bir yer olması için en gerekli durumdur...
dinde zorlama yoktur lafını islam dini olarak alıyorsak müslüman olmayanların zorla müslüman yapılması gibi bi durum yoktur.yoksa müslüman olanlara her türlü zorlama yapılmıştır gerek osmanlıda gerek daha önce.
önümüzde hali hazırda bir ramazan ayı örneği de bulunmaktayken -sınıfta su içmek, sokakta sigara içmek, yemek yicek çay iççek yer bulmak pek bi sıkıntılıyken- bi daha düşünmek gerekir bence var mıdır yok mudur diye.
"eğer dinde zorlama yoksa farz denen şeyler ne oluyor" tarzında yaklaşılmaması gereken beyan.
insan biraz mantıklı düşünmeye çalışsa, "dinde zorlama yoktur" sözünden ne anlaşılması gerektiğini bilir.
zorlamayı, kurallar koymak ve o kuralların ihlali halini müeyyidelendirmek olarak algılamak, cidden çok komik.
ya ne olacaktı?
"sevgili kullarım. bakın bunları bunları yapmanızı istiyorum. bunlar iyidir. yaparsanız şunları şunları ödül olarak size vereceğim. şunları şunları yapmayın. ama yaparsanız da kızmam size. bi ceza vermem, korkmayın. misal adam öldürmeyin diyorum size. ama öldürseniz de bişeycik olmaz. ay canlarım benim. kıyamam size"
tahakkümü din değil; dini, kalben ve beynen kabullenmeyip ona sadece zahiri olarak inanan, (aslında inandığını zanneden) ve: " ben inanıyorum, dinin gerektirdiklerini de yapıyorum, o niye yapmıyo, o da yapsın." diyen insanlar yapar.
sözlükte ne kadar çok gayri müslim oldugunu gösteren başlıktır. islam a maledilmiş ne çok iftira vardır ve bu iftiralar, sözde ulusalcı gecinen komünist agızlar, israil/ amerikan agzı ile islam a saldırmaktadır. babası ya da kendisi devletten maaşlı muhtemelen belli kıyafetler giyen bu zihniyet sahibi kendisine gelmelidir, ya dedesini kontrol etmelidir, o normalse ninesini kontrol etmelidir, bir yerde bir karısma vardır, ya da çevrenin bildigi sözlügün bilmedigi bir kripto durum vardır, hangi vicdanla islam a bunları söyleyebilirsiniz, çok sevdiginiz abd/ israil daha ırakta katliamdan çıkmış bile degildir, gazzenin kanı hala yerde durmaktadır, ölene terörist diyen aşagılıklar ne müslümandır ne de türktür.
yanlış bilinen bir olaydır.
dinde zorlama vardır.
din seçmede zorlama yoktur.
isteyen istediği dini seçer ama diyelim ki müslümanlığı seçtiniz, aileniz babanız o dinde ise sizi müslümanlığın şartlarını yerine getirmek için zorlayabilir. bu söz din seçimini anlatmaktadır.
'din' kelimesinin kullanıldığına dikkat çekerim. islam demiyor ki yav. mesela ben şimdiye kadar hiç bi' agnostiğin ya da ateistin bir şeylere zorladığını görmedim.**
din seçiminde zorlama yoktur. dini seçtikten sonra zorlama vardır. hatta 7 yaşında çocuklarınızı namaza alıştırın vardır. yani kimseyi müslüman ol diye zorlamayın demek istenmiştir. araştırmadan kafadan yorum yazmamanız tavsiye edilir.
ufak bir araştırma ile;
Peygamber Efendimiz (asm) 7 yaşına geldiğinde çocuklara namaz kıldırılmaya başlanmasını öğütlemiştir. 10 yaşına geldiğinde hâlâ namaz kılmıyorsa biraz daha sıkı disiplin altına alınmaları gerektiğini bildirmiştir. *
din seçiminde zorlama yoktur evet. ama din olarak, ''müslümanlığı'' seçerseniz, müslümanlığın şartlarını yerine getirmeniz gerekir.
*sünnet olmak
*namaz kılmak
*oruç tutmak
ahiret inancı olan kişiler, bedava cennete girilmeyeceğini iyi bilirler. eğer din olarak müslümanlığı seçtiğinizde, cennete gitmek istemiyorsanız, ibadet etmezsiniz. peygamber efendimizin ''namaz kılmıyorsa, sıkı disiplin uygulayın'' demesi, o kişinin ahiretini ve öbür dünyasını düşünmesinden dolayı gelmektedir. peygamber efendimiz, insanları çok sevdiğinden dolayı ve onların kendi yanına gelmesini istediğinden dolayı, tabiki bunu söyleyecektir. ne diyecekti ? namaz kılmasınlar, oruç tutmasınlar, zina yapsınlar, alkol alsınlar, cinayet işlesinler, kul hakkı yesinlerde, ben onları cehennemde yanarken mi izleyeyim diyecekti ? mantıklı olmak gerekir.
dine girmekte zorunluluk yoktur; din' in emirleri baştan başa yapılması lazım gelen zorunluluklardır!dinsize zorlama yok; dini bütün insan zaten severek yapar diye cevaplanası önerme!
