bunlardan bir tane tanıdığım kişi vardı. karısı 4 metre gerisinden gelirdi, teknolojiye düşmandı. adamın feysbukunu buldum az önce, bakara makara yazmış bişeyler.
Türkiye'nin en hatırı sayılır felsefecilerinden biri olan Kenan Gürsoy, mesela, ayrıca gayet dini bütün biridir. Bakalım bu konuda ne diyor:
"Türkiyede dindar kesimde felsefe yapmanın biraz dinden uzaklaşmak olduğuna dair bir kanaat var. Bunun böyle olmadığını felsefe tarihi bize gösteriyor. Ne dindar bir insana felsefeci değil diyebilirsiniz, ne de felsefeciye dinsiz diyebilirsiniz. Felsefeyi kaldırıp yerine dini, dini kaldırıp felsefeyi koymak yanlıştır." (...) "Bence, kimse alınmasın ama gerçek manada dindarsanız, her şeyi sorgulayabilirsiniz. Hakikate bir şekilde inanıyorsanız onun farklı açılımlarını da görmek durumundasınız."
illa Kenan Gürsoy olmaya da gerek yok. Lise öğrenimim boyunca en sağlam fırçalardan birini, bir başka arkadaşın fikrine dini bir dogmayı temel alarak karşı çıkmam üzerine, namazında niyazında bir dindar olan felsefe hocamdan yemiştim.
Muhtemelen Tercih yaparken öğretmenlerinin ısrarıyla iş bulurum umuduyla felsefe bölümünü tercih etmiş felsefe ile alakası olmayan öğretmendir. Zamanında bizim okulda da vardı bundan.
Aklıma schopenhauer'ın sözü geldi; "hiçbir dindar felsefeci olamaz, gerçekten felsefeci ise dindar olamaz."
evet var bundan bende bir adet. adam varoluş ile ilgili kuramları anlatırken hep sonunu kendine göre bağlıyordu. allahtan felsefe dersi 1 yıldı. zaten çakmıştım sözlük, o dersten de. adamla kimyamız uyuşmadı işte ne yapayım?
