müslümanlarla dinciler arasında ki ayırımı neye ve nasıl yaptığımız çok önemli burada, eğer bir adam ben müslümanım ama dinin gerektirdiklerini yapmıyorum, çünkü kalbim temiz, diyorsa o müslüman, diğeri de, bende müslümanım ama dininim emirlerini de yerine getiriyorum, diyorsa dinci.
şimdi ikisi arasında ki farkı anladık mı?
gelelim leş gibi ter koktuğu gerçeğine, o ter dediğiniz koku inanın, cennet bahçesi gibi geliyor kimi insanlara, sizin burnunu o kokuyu almıyorda ter kokusunu alıyorsa, gideceklerin yerin kokusu geliyor demek ki şimdiden, ya hazırlanmaları için ya da akıllanmaları için.
dinciden kastın belli olmadığı hededir. asıl islamiyete göre temiz olmak esastır ve dinci şahışlarında islamı yaşayacağı bilinirse aksi çıkan bir tesbittir.
şimdi ne yazsam bilemiyorum, öylesine bir yazı yazmış bir bünyeye verilecek cevapta aynı gerzeklikte olacak ki kafası alsın. dervişin fikri neyse zikri de odur. insandır be, yeri geldiğinde kokar da, sıçarda. mühim olan kafanın içinde oluşan bokları temizlemektir. ama anladığım kadarıyla bu ülke sınırları içerisinde mümkün değil.
bu gerçeği anlayabilmek için emeğin ne olduğunu bilmemiz gerekir. insanları: inançları, sakalları, eşarpları, türbanları, çarşafları terletmez. ter kokusunu seven biri değilim, ancak bende terliyorum.. çalışan herkes terler..
tabii hemen akla şu soru geliyor: kimler terlemez?
mesela ana baba parasına bakan (erkek/bayan fark etmiyor) terlemez. çünki terleyecek bir şey yapmaz.
bu yüzden terlemenin anlamını bilmez.
mesela bu başlıktaki gerçeği kabul eden zihniyeti ele alalım.
baba parası yiğen züppe niteliği taşırlar. öyle olduklarıda bi muamma tabii.
ama birde çalışmaktan götü düşüyor, ama aynı zamanda terini leş kelimesi ile yanyana yazabiliyorsa ayakta alkışlanasıdır.
helal olsundur.
3-4 gün boyunca çeşitli zaruriyetlerden ötürü eve gidip banyo ihtiyacımı karşlıyamayıp leş gibi ter koktuğum günler çok oldu. dinci miyim? hayır. koltuk altımda fare besliyor muyum? hayır. cübbem, çember sakalım var mı? yok... bu tür zamanlar da yanıma kimse oturmasın diye otobüsün tek kişilik koltuklarında oturmaya özen gösterdim, elimden geldiğince insanlarla yakın temasta bulunmadım, tenha yolları kullanmaya çalıştım, tokalaşmadım, öpüşmedim, insanlarla göz göze bile gelmemeye çalıştım. bunları yaparken aklımda hep " yahu neden insanlardan kaçıyorum? terlemek insanı bir özellik değil mi ? " gibi sorular vardı. ama ben yinede kaçtım. iyi de yapmışım. yoksa halden anlamaz, her durumu siyasi bir nedene bağlamayı adet haline getirmiş birisi " top sakallıların, komünistlerin, solcuların v.b. leş gibi koktuğu gerçeği" tarzı bir başlık açabilirdi. ha kendi adıma sikime takar mıydım? asla. ama genelleme manyaklığının yaşandığı sözlük ortamında benim üzerimden yakın siyasi düşünceleri paylaştığım insanlara bu tür ithamlarda bulunulması hoşuma gitmezdi.
sen klimalının püfür-püfür estiği büron da 20 derece sıcaklıkta çalışırken belki o adam 40 derece sıcaklıkta hamallık yaptı, belki güneşin altında inşaat demiri çaktı, belki tarla sürdü, ve belki çevresini rahatsız ettiğini düşünüp bir an önce evine gidip banyo yapmayı düşünüyordu...
cübbesi olmuş, top sakalı olmuş, sarığı olmuş, küpesi olmuş fark etmez. eğer o iğrenç dediğin koku alın teriyse senın bol sıfırlı parfümünden daha güzeldir ve daha değerlidir sayın tatlı su balığı.
