dincinin aksine dindar: reklamını-propagandasını yapmadan, çıkar gözetmeden, aşırıya kaçmadan, kimseye belli etmeden inancının gereğini yerine getiren,
imanında samimi-düzgün-temiz insandır.
dinci: dinini çıkıarları için kullanır yoksa şeyinde değildir din min. paraları cukkalarken, gemicikler alırken dinimizin temelini oluşturan "kul hakkı" yemek umrunda olmaz, ama konuşmaya gelince din ağılarından düşmez...
dindar: etrafta şov yapmadan, dininin gerektirdiklerine göre yaşayan insandır.
edit: bazı dincilerin kuyruğuna bastım snırım, ne mutlu bana...
dindar: bir dine sahip olan, ve bu dini kendi içinde yaşayan kişidir. dinine bağlıdır fakat ne gösteriş ne misyonerlik yapar.
dinci: bir dine sahip olan ve bunu evrenselleştirmeye çalışan ve herkesin gözüne sokma çabası içinde olan kişidir. dinine bağlıdır fakat tüm hayatı - sadece kendi hayatı değil, tüm insanların hayatlarını- bu din/tanrı/kitap üstüne kurmuştur.
dinci; çevresindeki bir insan ramazan ayında oruç tutmuyor ise, ona baskı kurar. fiziğine bakmaksızın ''sen niye tutmuyorsun? dağ gibi adamsın'' gibisinden kelimeler kullanır.
dindar; çevresindeki bir insan ramazan ayında oruç tutmuyor ise, ona baskı kurmaz, fiziğinede bakmaz. ''sonra tutarsın kardeşim, kendini iyi hissettiğin, güçlü hissettiğin zaman tutarsın istersen'' der.
kısacası, dinciler insanları ibadet konusunda sık boğaz ediyorken, dindarlar sadece yol gösterici olur, sık boğaz etmezler. islam dinciliği değil, dindarlığı kabul eder. dinciler dinde aşırıya kaçan yobaz insanlardır.