dönemlerin zeki insanları toplumu yola getirmek için böyle bir düşünce ortaya atmıştır. Ancak bu teori zamanla doğruluğu ispatlanmış ve kanun haline gelmiştir. (bkz: tabula rasa görüşünün kur'anı kerim'de yer alması)
ruhunun ne yöne gideceğini gösterir.
ancak ne yazık ki toplumları dizginlemek adına kullanılan bir kavram olmuştur asırlarca.
bunu şuna dayanarak söylüyorum;
inanın, ne devlet büyüklerinin ne de zenginlerin bu güne dek tanrıya ihtiyacı olmuştur.
gerçekten kuranı kerim ve diğerlerinin üstünden onlarca kuşak geçmeseydi bende inanırdım her yazılana .ama maalesef inanmıyorum onlarca kuşağın dürüstlüğüne,çünkü insanı tanıyorum , kendimi tanıyorum ,sırf canı öyle istedi diye duaları değişterebilcek nesiller tanıyorum.insanlık dokunduğu herşeyi kirletmiştir ve elbette kutsal kıtaplar bundan da nasipini aldi,belki ilk başlarında belki sonlarında belkide her gün nasibini alıyor.eğer kitaplar insanlık tarafından kirletilmeseydi bende inanırdım her ne yazıldıysa.
aslında din, toplumdan gördüğünü devam ettirmektir. batı toplumlarında doğanlar kendi dinlerini, arap coğrafyasında doğanlar ya da hindistan'da doğanlar kendi atalarının dinine inanır ve bunu savunur. onlara göre tek ve doğru olan din, toplumun ona öğrettiği dindir.
eğer tartışma konusu, bizi yaratan ve evrene şekil veren bir yaratıcı var mıdır yok mudur sorusu olsa anlarım. ya var dersin ya da yok dersin. en fazla insan aklı bunu bilemez dersin. fakat bir yaratıcının varlığını kabul etmek dahi inanışlara göre ödül olan cennete gitmeyi sağlamıyor. yani diyelim hristiyansın. tanrı var diyorsun. kutsal bir kitap var ortada. hristiyanlara göre müslümanlar kafir ve cehenneme gidecek. örneğin ilahi komedya'da muhammed ve ayşe cehennemin en azılı suçlularındandır. ama islama göre durum tam tersi. müslüman olanlar cennete gidecek, diğer insanlar kafirdir ve bunların hepsi cehennemde korkunç bir azap çekecek. yani inandıkları aynı yaratıcı olmasına rağmen aralarında büyük bir anlaşmazlık var. başka dinler de kendinden olanlara ödül, olmayanlara ceza var diyor.
bu ve buna benzer birçok şey var dinle ilgili. dinlerin kendi aralarındaki bu büyük uçurum aslında dinin mantıksız olduğunu bize gösterir.
insanların gerçek anlamda en hassas oldukları alandır. adamın anasını babasını döv, kendisine eziyet et, dinini eleştirmiş kadar olmazsın. o da eleştiri. hakaret ya da itham değil. sadece fikrini söylediğin an tehlikeli bölgeye adım attın demektir. insanları kitleler halinde sürükleyen, en etkili araç.
insanlar kontrol altında tutulmalıdır yoksa bir kaosa sürükleniş kaçınılmazdır. bu kontrolün en iyi şekilde sağlanması da korku ile mümkündür. (cezalandırılma korkusu/ahiret inancı) insanlık kendi normlarını yaratabilir ancak buna bağlılığı garantileyemez.
bir insanı yine kendisi gibi bir insanın cezalarıyla yapılan hatadan caydırmak mümkün değildir. ve bu devrede işe doğa üstü güç karışır, insanı korkutabilecek bir güç, evrene sahip olan güç... insan böyle bir gücün varlığına inandığında direnmeden teslim olur. yani düzen bu gücün kurallarına göre işlemeye başlar. bu işleme sürecini sağlayan kurallara da din denir.
tarihte yaşanmış olan tüm savaşların nedenidir. insanoğlunu apocalypseye ulaştıracak nedendir ayrıca. "benim dinim senin dinini döver" saçmalıkları buna sebep olacak sonunda. diğer dinleri bilmem ama islamiyet bile yahudi ve hristiyanlarla arkadaş olmayın diyorsa yapacak pek de fazla bir şey yok aslında. ne dersin ki, koskoca din açıkça bunu emretmiş. tamam o zaman, onları bizden uzak tutmak için gereken ne kadar silah varsa yaparız.
sorumlulukları bir başka aşkın varlığa atmanın en kolay yoludur. bu sayede ne sorgulamaya gerek kalır ne düşünmeye ne de başka bir şeye. kişi tamamiyle kendi kurduğu hayali bir dünyaya ve hayali varlıkların hareketlerine göre yaşar böylelikle ilerleme değil gerileme başlamış olur. işte bu yüzden din tamamiyle bir geri kalmışlık sembolüdür. anlamı da her çağda değişmektedir.
üzerinde bulunduğumuz dünyanın ve farkında olduğumuz tüm kainat sisteminin aslında bir tesadüf eseri, durup dururken varolduğuna inananalar için "din" saçmadır, allah yoktur.
ben bunların tesadüf eseri olmadığına ve yaratan bir allah olduğuna ve bize din ile hitap ettiğine inandım.
herksin bir yandana karalamaya çalıştığı ve alay ettiği ama diğer yandan gizli gizli inandığı, umutsuzca sığındığı olgudur, inanıştır.
özünde dini inanış duygusuyla yaratılan insan dünya denen çukura düşünce neden unutur özünü ve niye kimselerden habersiz ve gizlice yaşar özünü?... bu ne yaman çelişki böyle...
bir toplumu oluşturan en güçlü öğedir. karl marks felsefenin el yazmalarında "din insanın afyonudur" cümlesini kurmuş ve/fakat ardından "afyon hastalığı tedavi etmez, ancak acıyı dindirir" cümlesiyle, din olgusunun toplum için gereğine gönderme yapmıştır. keza ateist biyolog richard dawkins(birçok ülkede yayınları ve internet siteleri yasaktır) "evrimsel süreçte din, ileriye atılmış bir adımdır" der, tanrı yanılgısı kitabında. evet din insan elinde çıkan bir felsefedir, kabul. ancak bu durum, din olgusunun aşağılanması için gerekçe olamaz. zira avam için "din düşmanı" olan marks ve dawkins dine hak ettiği değeri vermiştir. umarım onların bu davranışı, ardılları için örnek teşkil eder. en azından eleştirilerin bilimsel argümnlarla desteklenen mantıklı cümlelerden oluşması temennimdir. din gibi geniş ve eski bir öğretiyi eleştirmek için yüzlerce sayfadan oluşan bir kitabın tek cümlesi(din insanın afyonudur) referans alınamaz.
aslında bir açıklama biçimidir. evrende bu kadar olay var. ilginç özellikler var. ve insan aklı bunu anlayamıyor. bunu açıklayamadığı için gözle görülemeyen ilahi bir güce yöneliyor.
--spoiler--
ateistlerin dine inanmama sebebi ise çocukluktan başlar, aile problemleri, aile nin anne ve babanın kopuk olması onlara dn öğretememe zorunluluğundan dolayı inanmazlar.
--spoiler--
gülsem mi ağlasam mı, deyiminin cuk oturduğu yorumlara vesile kavram. araştırmaya teşvik ederken, araştırmadan yapılmış bu yorum için binlerce aksi örnek verilebilir. ben en popüler olanını vereyim. turan dursun 20 küsür yıl imamlık yapmış, çocukluğu dindar bir çevrede geçmiş ve/fakat yıllar sonra ateizmi benimsemiş ve islam dini özelinden tüm dinlere savaş açmış biridir. sadece bu örnek bile, yukarıdaki yaklaşımın saçmalığını ortaya koyar. "araştırın" tavsiyesini önce kişi kendine yapmalıdır.