dini inanci olmayan insanlarin, kendilerini tatmin edebilmek ve iclerinde olan "acaba inansam mi?" gibi ic seslerini bastirmak icin uydurulmus, bir anlamda kendi icinde otuzbir cekmektir, tatmindir.
dünya üzerinde yasamis ve su an yasayan milyarlarca insan, öyle ya da böyle bir dine inaniyor, ulan bu insanlar aptal, sen mi akillisin?
sadece bu sözü söylemesi bile karl marx'ı büyük düşünür, filozof, sosyolog vs..yapmaya yeter! ekonomist de diyeceğim ama ekonomisliğinin bu sözle ilgisini pek kuramadım!
artı değer diyelim de bari tam olsun bu söze ek olarak!
gene de sonuna ben bilmem allah bilir diye bir riyakar kıvırma iliştirelim tabii nolur nolmaz ahirette götümüze girmesin sonra ahahaha!
belli bir bakış açısından bakıldığında doğru olan sözdür. ancak islam dininin emrettiği gereklilikleri düşündüğümüz de yanlış bir önermedir. ayrıca marks bugün yaşasa huzur islamda derdi.
o gün itibari ile söylenme amacı ile bugün yüklenmeye çalışılan anlam arasında dağlar kadar fark olan önermedir. zamani itibari ile de gayet doğru söylemiştir.
"bilinçsiz toplumun afyonu; herhangi bir şey olabilir" şeklinde açabileceğimiz bir sözdür.
başlangıçta örnek vermek gerekirse bu futbol da olabilir, televizyon da pek tabi olabilir. karl marx'ın yaşadığı dönemlerde dünyanın karanlık gidişatı ve dinsel gelişimin toplumlarda tamamlanamamış olmasından yola çıkarak bu sözü bugün irdelediğimde ben dinden daha tehlikeli afyonlarla karşılaşabileceğimizi garanti edebilirim.
bunun en büyük örneğinin televizyon olduğunu düşündükten sonra aklıma birden internet geldi. bilgiye ulaşmak internet sayesinde ne kadar kolaylaştıysa, aynı oranda zaman öldürmek ve hatta bir suça bulaşmak da internet sayesinde gayet kolaylaştı.
din kitlelerin afyonudur evet ama zaman aşımına uğramıştır bence. marx bu sözü ancak yirminci yüzyıl sınırlarında kalacak şekilde söylediyse, yine hakkını veriyoruz kendisinin..
ancak dinin pararelinde gelişen farklı çöplükler var, bunların yaydığı gazlarla toplumsal uyuşukluğun farklı tabanlara kaymasının sebebi, din değildir. din toplumsallaştırılırsa, sonuçlarından biri olarak sivas katliamını göstermek mümkün olabilir.. ya da başka bir örnek, yahudi ırkının dinsel statüsünden dolayı silinmek istemesi de bir örnek olabilir. (farklı ve daha ağır basan sebepleri vardır mutlak ancak bu da bir kenara iliştirilmelidir)
ancak din bireyselleştirilip, inanç boyutunda ele alındığında, kitlesel bir afyondan öte bilinçli bir zehir haline gelebilir. yani iyi niyetli doktorların bir canavar yaratmasından farklı değildir, sahip olduğunu kişinin kendisi yönetir ve onu şekillendirir.
birey elindeki aspirini kötü niyetle kullanmayı kafaya koymuş ise yapacak bir şey yoktur, marx haklıdır.
asıl tartışılması gereken bu afyonun ne zaman gerekli olup ne zaman olmadığıdır.
çünkü inanç kanımca alev topuna benzer, yakmak istediğiniz cisme doğru atarsanız kül eder. ama zamansız kullandığınızdaysa bi bakmışsınız,kıçınız tutuşmuş.
geçen yüzyıla kadar doğru olabilecek bir önermeydi. fakat günümüzde tek başına yeterli değil. kapitalist üstyapı kendi dinlerini yaratmaya başladı bile: televizyon, futbol, eğlence gibi örnekler verilebilir buna.
günümüzde kapitalizm yalnızca ezilen ülkelerin bir kısmında dini kitleleri uyuşturmak için kullanıyor. uyuşturmaktan kasıt; acımasız kapitalist dünyada en alt seviyede bulunan işçi sınıfı ve diğer türevlerini yatıştırmak. günümüzde gittikçe işçi sınıfına yaklaşan ve çöken orta sınıf eğitimli olduğundan, aydınlanmanın içinden geçtiğinden din yeterli olmuyor bu kapitalist dünyanın acımasızlığını yok etmek için. bu nedenle egemen sınıflar yeni bir şey pompalıyor bu beyinlere: "tüketim!" bu nedenlerden ötürü tarih kendi dinlerine yaratmakta ve üstyapısı ile çökmeye başlayan altyapısını(ekonomik anlamda, üretim araçları buna dahil)beslemeye devam ediyor.
doğruluğu her ne kadar ispatlanır olan bir hadise olsada, insan duygasal ve düşünen bir varlık olmasından dolayı; her zaman bir şeylere inanacak ve bu insanı yumuşatacak..
Okumayan , okuyorsada 1920 lerin marksist dergilerini okuyan solcularin agzinda slogan olan cumle . Bugun israilRusya ve abd en acimasiz silahlar ile isgallerini surdururken biz hangi mankenin kiminle dusup kalktigini , iki farkli renkte forma giymis 22 tane adamin bir lastik topu kale direklerinden nasil gecirdigini , son cikan cep telefonu modellerini takip ediyorsak sormaliyiz kendimize din midir afyon olan yoksa baska seylermi ?
dönüp dolaşırşak, din, toplumların refah bir hayat yaşayabilmesi için aracı olmuştur iyiyi,kötüyü kavrayabilmek,her dinin temelinde bu yatar.bunu saptıranlar elbette din üzerinde bir takım emeller besleyenlerdir.çoğumuzun çamur attığı ortaçağ,ın papazları dini nasıl kullanmışlarsa,günümüzde de bir takım uyanık hocalar aynı şekilde dini kullanıyorlardır.din ,afyon değildir.dini,afyonlaştıranlar ve çekilemez hale getirenler vardır.*
Milliyetçiliği etnik ve ırkçı şekilde algılarsan temel hak ve özgürlüklüklerin ihlal edildiği çoğunluk faşizmini yaşarsın ; dini(inancı) siyasal ve ideolojik bir bakış açısıyla yorumlarsan demokrasi ve laikliğe düşman feodal teokrasiyi(şeriaatı) yaşarsın. Kısaca tek başına milliyetçilik ve din ne iyi ne de kötüdür.Radikalleştirilen her şey afyondur ve zamanı gelince çok güzel patlar.
(bkz: Recep Tayyip Erdoğan)
(bkz: Barzani)
ayrıca insanın tüm fikir sahiplerini görmesini sağlayan entrydir.
eğer ben harama el uzatmaycaksam, milletin karısına kızına kötü niyetle bakmayacaksam ama yinede sırf haccı tavaf etmediğim, namaz kılmadığım ve dozunda içtiğim için cehennemde yanacaksam; ve bir kişi her türlü naneyi din kisvesiyle yediği,hiç içmediği(!), namazını geçirmediği camiden çıkmadığı, mekkeyi 435345345 kez tavaf ettiği için cennete gidecekse ben cehennemlik olmaktan memnunum arkadaş (başka noktaya çekme).
kimi insanlar için doğru olmakla birlikte bu durum, içerisinde bulunanlar için şifa niteliği taşır. onlar öyle memnundur. bununla birlikte önermeyi genel bir perspektifte tartışmaksa kişisel haklara saygısızlık olacağından kimseye düşmez.