islam dini açısından yanlış bir önermedir.
birbirinizi allah için menfaatsiz sevin, karşılıksız iyilik yapın bazen tebessümünüz bile sadakadır, yolda kalmışa, yetime, dara düşene yardım edin , akrabalık bağlarını kuvvetlendirin, zina yapmayı bırak kimsenin kadınına kızına yan gözle dahi bakmayın, kendinize yapılmasının istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın, hırsızlık yapmayın, ölçüde tartıda hile yapmayın, haksız yere insan öldürmeyin, insanlarla alay etmeyin, kibirlenmeyin, kumar ve benzeri şans oyunları oynamayın ki bağımlılık yapma ihtimali ve sizi zarar uğratma ihtimali vardır, içki içmeyin -ki ayarı koruyamayabilir içkinin etkisi ile bazen tam bir bilinç halinde yapmayacağınız hataları yapabilirsiniz-, insanlara makamı mevkisine göre muamele etmeyin herkese eşit şekilde insan olduğunu ön plana alarak muamele edin, ailenizle ilgilenin, çocuklarınıza vakit ayırın, ahlaklı insanlara faydası olacak şekilde yetiştirin, intikam alırken dahi insaflı olun, öfkeyle hareket etmeyin sakinleşince olayları değerlendirin, boş gereksiz konuşmayın (çok konuşunca lafın içine yalan girer, alay girer, sözler sizi bağlar, gıybet girer), gerektiğinde konuşun, bir olaya şahit olduysanız asla gizlemeyin hakkın ortaya çıkması için doğru bildiklerinizi söyleyin, asla yalancı şahitlik yapmayın, haksızlık karşısında susmayın, okuyun, ilim öğrenin cehalet en büyük düşmandır, asla ümitsizliğe kapılmayın her zaman ümitvar olun, kazancınızın belli kısmıyla sürekli yardım edin, zekat verin, komşunuz açken tok yatmayın, gıybet etmeyin başkasının arkasından onun hoşlanmayacağı şekilde konuşmayın, ikiyüzlü davranmayın, tertemiz insani duygularla sevin eğer kavuşamazsanız ve bunu içinize gömerseniz(hiçbir şekilde diğer insana nefsi yada öfkeyle yaklaşmayın) bunda sizin için şehitlik sevabı vardır, insanlara güzel konuşun onları kardeşleriniz olarak uyarın, allah'a güvenin sabredin, müslümanın her hali ona faydalıdır başına iyi şey gelir şükreder kötü bir şey gelir sabreder, kalbinizi doğruluktan ayırmayın, savaşı asla dilemeyin ama mecbur kalırsanız korkaklık göstermeyin, vatan için nöbet tutan göz ve allah için samimiyetle ağlayan gözden daha değerlisi yoktur, doğuştan çocukluktan gelen saf temiz duygularınızı koruyun fıtratınızı günahlarla bozmayın, bir hataya düştüğünüzde hemen peşinden bir iyilik yapın, kötülükte ısrar etmeyin tevbe edin, kul hakkına girmeyin, birbirinizin davetine icabet edin, düğünde mutluluğu paylaşın, ölümde hüznü paylaşın, hasta ziyaretinde bulunun ama uzun tutup rahatsızlık vermeyin, kimsenin dinini zorla değiştirmeye çalışmayın, belirli günler aç kalın açlıkla birlikte aç insanların halini iyice anlayın, benlik duygunuzu yenin büyük sözler etmeyin nefsinizden allaha sığının, merhameti yüreğinizin bir parçası haline getirin, kötülüğe bile mümkün olduğunca iyilikle muamele edin, ama haddi aşar ve kötülüğünü sürdürürse haklarınızı koruyun, ne zulmedin nede zulme boyun eğin, kardeşleriniz için dua edin, nefsinizi başkasına tercih edin, başınıza gelen bela ve musibetleri metanetle karşılayın isyan etmeyin, sizin kötü sandığınız bir şeyde hayır iyi gördüğünüz bir şeyde şer olabilir, iyilik yada kötülükleri küçük görmeyin -küçük gördüğünüz bir iyilikte allahın bağışlaması küçük gördüğünüz bir kötülükte allahın gazabı gizli olabilir- , kimseyi kınamayın önyargıyla yargılamayın -kınadığınız şey başınıza gelmeden ölmezsiniz- , kendinizi muhasebe edin iyiliklerinizi, kötülüklerinizi sık sık sorgulayın..
..ve bunların hepsini yapabilmek için beni belli aralıklarla samimiyetle anın ki içinizdeki iyilik asla sönmesin
sizi her an gördüğümü, hatta kalplerinizin içini bildiğimi unutmayın, beni anın nimetlerine yaklaşırken yeni bir şey giyerken, yerken besmele çekin bu bendendir demeyin, bu alemlerin rabbinin bir armağanıdır deyin.
insanların kendi elleriyle yaptıklarından dolayı yeryüzünde fesat çıktı.
bana iftira atmayın..
belli bir sınırla yaratılan aklınızı ilahlaştırıp tapmayın, bugün doğru diye düşündüklerinizi yarın reddedebilirsiniz, içinizdeki en ufak bir iman kırıntısı dahi sizin kurtuluşunuz olabilir, erdemli yaşamaktan asla vazgeçmeyin.
kendinizi sadece bir maddeden ibaret görmeyin, içinizde taşıdığınız cevheri asla unutmayın.
islam dini sömürü değil kurtuluştur. bu söylemden beridedir. eksik değerlendirmelerle tek boyutlu bakışla ve tarih içindeki bir takım yanlış örneklemeler büyük bir genelleme yapmak çözüm sunmak değildir.
halkların afyonu olan dinde tanrı kavramı insanı tabiata yabancılaştırır. kutsal kitap da gerçeği görmemize engel olan yapay ve sahte bir dil üretir. her ikisinde de sahte olan (batıl) gerçeğin ta kendisini (hakk) örter.
bir yüzüyle de din 'halkların vicdanı'dır.
halkların vicdanı olan din de allah kavramı, insanın aklını ve vicdanını harekete geçirir, gözünü ve gönlünü açar. gerçeğin ta kendisi ile yüzyüze getirir. doğru ile yanlışı birbirinden ayırır. gerçeğin ta kendisi (hakk) gelince sahte olan (batıl) yok olmaya mahkumdur.
islam, kendini gerçeğin ta kendisi olan din (dinul-hakk) olarak tanıttığına göre, diğer bütün sahte (batıl) dinlerle aynı kategoride anılamaz. bilakis onları reforma uğratmış, o tür dinlere olan ihtiyacı ortadan kaldırmış, akla ve vicdana dayanan hakiki din ile kehanete, sırra, büyüye, tılsıma dayanan sahte dinler arasına mesafe koymuştur. onları tarihin gerisinde bırakarak insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açmıştır.
şimdi esas mesele bu iki din arasındaki farkı görebilmektir. bu nedenledir ki, kavramlar birbirine karışıp gittiği için, islama 'din' denmese bile yeridir. çünkü bu din, o dinlerden birisi değildir.
bilakis islam -din yol anlamına da geldiğine göre- yukarıda açıklandığı şekliyle dört boyutlu, fıtrî ve doğal bir hayat 'yolu' olarak tarif edilmeli ve anlaşılmalıdır.
sonradan icat edilen dinlerden bir din, hele de bir tapınak ve rahip dini değil; gerçek hayat dini (dinul-qayyime) yani allahın dini/ipi/yolu (hablun minallah) yani insanlığın dini/yolu/ipi (hablun minennas)...
--spoiler--
(bkz: ihsan eliaçık)' ın islam dinlerden bir din midir başlıklı makalesinden.
doğrusu ''Din ruhsuz bir dünyanın ruhu, ezilenlerin haykırışı, kapsiz bir dünyanın kalbidir. Din kitlelerin afyonudur. (ağrı kesici)'' olup deutsch-französische jahrbücher gazetesinde yayınlanmıştır.
nede güzel afyondur.
huzur verir ruha.
kafanı takmaz, umutsuzluğa düşmezsin.
basitçe sığınırsın yaradanına.
gönülden bir şükür ile.
sonra acırsın inanmayana.
çok biçaredir lakin göremez de.
lakin herşeye rağmen onun içinde edersin duanı.
kominizmin kurallarından biridir. dinin afyon olduğu düşüncesindelerdir, beyni uyuştururmuş, tamamen subjektif olan bu sözü objektifleştirme çabasına *denir.
Din; insanın var olma nedenlerinin kaynağını, insanın doğasını, kaderi ile ilgili sorgulama yapabilmesine imkan sağlayan inanç sisteminin temelini oluşturmaktadır. Farklı toplumların kendi toplumsal ahlaklarına göre şekillendirdiği dini inanışları, zaman ve toplumsal gereksinimlere dayalı olarak değişim ve yozlaşmalara maruz kalmıştır. Bu değişim karşısında ki egemen güçler kendi mefaatlerini gözeterek, inanç sistemlerinde ciddi değişimlere neden olmuşlardır. Bu değişimlerden kaynaklanan bozulmalara tepki olarak Marx 1843 yılında yazdığı Hegel' in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı adlı yazıda yer alan'' din halkın afyonudur'' düşünce akımını ilk defa yazılı olarak sunmuştur. O tarihten günümüze kadar geçen süreçte halâ tartışmaya açık olan bu konu, farklı düşünürler tarafından değerlendirilmeye çalışılsa da, kesin bir sonuca ulaşılamamaktadır. insanların doğası gereği sorun ve problemleri karşısında kendinden büyük bir güce bağlanma eylemi sergilemesi iç güdüsel bir davranıştır. Bu davranışa bağlı olarak, dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı dini inanışlar orta çıkmıştır. Dinin afyon olup olmadığı hakkında fikir sahibi olabilmemiz için öncelikle; dinin temelini oluşturan yaratıcı mantalitesini kavrayabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Bundan sonrası ise; akıl ve mantık olgusu içerisinde değerlendirilmesi gerekir. inanç sistemi her ne kadar toplumsal bir bütünü kapsıyor olarak görünse de aslında bireyseldir.
ülkemizde 30 yıldır sürekli insanların ölmesine bunlkara şehit denildiği için hiç ses çıkmaması göz önüne alındığında son derece haklı bir saptamadır.
devlet, 30 seneden beri devam eden cinayetleri şehitlik, gazilik, kutsal vatan, bayrak gibi kavramlarla süsleyip kitleyi uyuşturduğu için toplum "neden" diye haykıramamaktadır.
afyon olan dinin kendisi değildir bunu da belirtelim.
afyonu nasıl kullandığına bağlı bir durum. afyonu kullanırsın ekmek yaparsın tadından yenmez...afyonu kullanırsın uykulardan seni kimseler kaldıramaz.
Bir Yahudi olan komünizmin fikir babası ve zamanın gizli Yahudi örgütleriyle temasları bulunan Karl Marx'ın insanları dinden uzaklaştırmak amacıyla söylemiş olabileceği söz. Din özellikle de islâm dini insanı bilgi bakımından bir uyuşukluk içerisine sevketmez, sürekli öğrenmeyi öğütler, aydınlanmasını ve aklını kullanmasını ister. Fakat tersinden baktığımızda da uyuşturucu bağımlısı bir insana afyonun huzur vermesi gibi, din de insanı manevi huzura ulaştırır.
bunu diyenler acaba alkol kullanıyor mu diye sorulasıdır zira afyon dedikleri din kişiye kendisini uyuşturmasını haram kılar. kuran-ı kerim gibi aydınlatıcı bir kitap göndermiştir ve yaratıcının sözleridir. leyüm dinüküm veliyedin.
