din kitlelerin afyonudur

entry266 galeri5
    41.
  1. doğruluğu veya yanlışlığı tartışmaya açık ve evrensel bir önerme.
    kişisel kanaat: din karanlık çağların, bağnazlığın geri kalmışlığın, tabular içerisinde kalmışlığın, vicdani gelişimsizliğin, mantıksal tutarsızlıkğın anasıdır...
    2 ...
  2. 40.
  3. 39.
  4. aforizma marx'a atıf olarak kullanılır. ama marx'tan önce bauer tarafından kullanılmıştır. bauer'in ''marx'' kadar ön planda olmaması neticesinde marx'a ithaf edilen düşünçedir. marx'ın düşünce diyalektiği içerisinde sadece bir söz öbeğini alarak kullanmak marxizm literaütürünü parcalamaktır. marx bundan önce dini '' kalpsiz dünyanın kalpi''olarak ifade eder. arkasından ''din,kitlelerin afyonudur'' der. ve bunu 1843 senesinde söylemektedir. marx din üzerine kapitalizm açıklamasının altında, hırıstiyan dünyasının uzun zaman boyunca burjuva ve klise işbirliği ile kitleler üzerindeki etkisini göz önüne alarak kurmuştur.
    burjuvazi, ilk ortaya çıktığı dönemde kliseye dayanan derebeyliği ortadan kaldırabilmek için kliseyle uzlaşması gerekmekteydi. derebeyliğin güç olarak nüfuz ettiği her alanı birer birer dolduran burjuvazi, aynı etkiyi klise üzerinde de yapmıştır. burjuvazi ile klise arasındaki ilişki kaçınılmazdı. burjuvazi kendi gücünü klise aracılığıyla kitleler üzerinde meşrulaştırmış, zamanı geldiğinde kendi yapılanmasının dağılmasına karşı tampon olarak kullanmıştır. sınıflar arası mucadele alanı olarak görebileceğimiz avrupa tarihi için marx'ın aforizması gerceklik göstermekte fakat eksik kalmakta. şöyle ki din, sadece tek merkezden yönetilebilecek etki altında tutulabilecek bir alan değildir. bunun düşünce alanındaki eksikliğini kendisi de farketmiştir. 1845 de yayınlanan ''feurbach ''üzerine tezlerde marx, feurbach'i, ''sosyal ve tarihsel bir olgu olarak ahlaki hukuki, siyasi düşünceyle birlikte düşünülmesi gereken bir ''ideoloji'' türü olarak ele almadığı için eleştirdi.'' marx zaten bundan sonra din konusunu ele almadı.
    marxtan sonra konuya değinen engels marxizm'in dine bakışını daha da temellendirdi.engels'e göre inançlar, bir sınıfın çıkarını diğer sınıfların aleyhine savunmak için takılan bir maskeydi. dinin her dönem, kitleler tarafından ezen sınıfa karşı sığınılacak bir liman olduğunu, kitlelerin din kisvesi altında ezen sınıflara karşı çıktığını belirtir.
    ılk çağın felsefesini din olarak düşünülmesini ortaya koyar engels. bu anlamda; dinler genelde baskıcı, ezen uluslara karşı halkaları farklı ve geniş sosyal tabanlı daha özgürlükçü bir toplum modeline hazırlayan düşünçeler olarak görür. barbar roma imparotorluğuna karşı isa ve havarileri halk tabanlı, daha sosyal bir yapının modelini dayatmışlardır. ne zamanki din merkezi, yapılanmaların gücüne teslim olursa bu zaman din içerisindeki farklı mezhepler ortaya çıkarak, guc hegomanyasını etkizleştirmeye, dinin kendi ürettiği toplum modelini kurmaya çalışır.
    marxizm genelde sınıflar savası üzerinden baktığı dine; klise ve burjuvazi arasındaki ilişkileri zemin alarak incelemiştir.
    2 ...
  5. 38.
  6. çok doğru bir önermedir, en az marksist düşüncenin tüm dünyaya mutluluk getireceği kadar doğru hem de.(lan otobüste yazının her kısmını kurguladım da bu tanım kısmını bir türlü beceremedim, öndeki iki lise öğrencisi susmadı ki girişi adam gibi kurgulayalım, neyse kötü de olsa bir tanım varsa moderasyon ellemez, devam edelim).

    bu önermenin ne kadar doğru olduğunu görmek için bir kaç örnek yeterlidir kanımca.

    misal; kapitalizmin en büyük silahlarından biri olan ve tüketim toplumlarının vazgeçilmezi moda dini buna bir örnektir. insanlar kendi seçimleri yerine dayatılan güzellikleri(!) seçmek gibi bir yanlışa düşmektedirler bu dine inanarak, insanları uzaktan kumandalı birer tüketim aracına dönüştürmektedir moda, afyondur, uyuşturur sizi, düşünmenizi engeller, velhasılı kelam kötü bir şeydir.

    misal; ekonomik model olarak yalnızca teoride kalmış ve uygulanabilirliği sıfıra yakın olan marksizm bu anlamda afyondur, insanları uyuşturur ve kendi doğrularını mutlak olarak dayatır, bir süre sonra marksizm dinine mensup kişiler artık karl marx'ın ne söylediğini değil söyleyip söylemediğini umursar hale gelir, afyondur yani, üzücüdür.

    misal; izmler böyledir. kişi kendi bilgi ve deneyimleri doğrultusunda yalnızca kendine özel bir düşünce sistemi üretmek yerine hazırcı anlayışla daha önce kendisinin yerine düşünmüş olan(!) birilerinini kalıplaştırdığı izm'leri benimser ve artık güdülen bir kişi olmuştur. kendi düşünce sistematiği yoktur, -e göre düşünür.

    yukarıdaki örneklerden de anlaşıldığı üzere din kitlelerin afyonudur sözü halen geçerli bir önermedir, din sözcülüğü doğru tanımladığımız sürece.

    yok karl marx bunları değil de islamiyet gibi semavi dinleri kastettiyse o zaman düşünmek gerekir, şehitlik kavramı hangi düşünce sistemine aittir, yüzbinlerce şehit bu afyonun eseri olarak gereksiz yere mi ölmüştür, misal zengin züppeler gibi askerlikten kaçmak yerine, yurtdışına gidip paşalar gibi yaşamak yerine burada kalıp ölmeyi tercih etmeleri bu çıkarcı, kaypak tutumdan uzak durmaları hangi afyonun eseridir, gereksiz yere mi ölmüşlerdir kafalarını kullanamadıkları için(!), basbaya afyondur yani, sen saçmalayasın diye adam ölmüştür, sevgilisini filan geride bırakıp, sen karl marx'ın boktan bir tespitine prim yapasın diye adam ölmüştür, ne güzel.

    yok sizin kastettiğiniz hayır ve şerrin allah'tan geldiğine inanan müslümanların büyük çoğunluğunun haksızlık karşısında sessiz kalması ile bu din ile ilgili değil o dine inanan insanların tutumu ile ilgilidir. "haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır" sözü kime aittir hiç merak ettiniz mi, peki bunları bilmeden karl marx'ın ağzıyla konuşmak bir çobanın sürüsündeki koyundan farksız olduğunuz düşüncesini bende uyarmasın da ne yapsın. herkes ateist olsa tam süper olacak mı diyorsunuz, bunu diyorsanız bile niye daha kendi alanında bile tartışma konusu olmaktan öteye gidememiş bir kişinin toptancı bir anlayışla ifade ettiği sözün arkasına saklanıyorsunuz, karl marx söylemeseydi bunu ifade edecek bir yüreğiniz olduğunu sanmıyorum, zira daha söylediğiniz sözün anlamını kavrayabilmiş değilsiniz gözlemlediğim kadarıyla. ben şu ana kadar herhangi bir kutsal kitapta marksizm afyondur diyen bir ibareye rastlamadım ama bunu tüm açık yürekliliğimle ifade edebiliyorum, kimsenin benden önce bunu düşünmüş ya da söylemiş olmasına gerek yok, tereciye tere satmaya hiç gerek yok.

    yiğit özgür'ün bir karikatürü ile bitireyim.

    -hocam biz bu kurban 5 aile birleşip günaha giriyoruz.
    +e kurban kesmiyor muydunuz siz?
    -yok ateist olduk biz
    +niye 5 aile giriyorsunuz günaha.
    -korkuyoruz allah'tan...

    şimdi evladım, allah'tan korkmana gerek yok, anlamaya çalışman yeterli, biliyorum marksist düşünce kadar kalıpçı ve basit değil ama gayret edeceksin, ben her görüşü eleştiririm, din filan farketmez deyip hazır bulduğun kalıp cümlelerin peşinden koşmayacaksın, varsa kendi cümlelerinle geleceksin, görüşünü açıkça ifade edeceksin ki antitez geliştirebilieyim, çok doğru önermedir deyip çekip gidersen olmaz, bu arada alkollüyken çok daha akıllı göründüğünü söyleyen oldu mu, saçmalıkların mazur görülebiliyor ya o bakımdan.

    öpüldünüz tavşanlar...
    5 ...
  7. 37.
  8. dogru soz mesela turkiyede millet olumden sonraki huri sonsuz mutluluk buyuk zenginlik ayagina hayatlarina feryat etmiyorlar. eger bu insanlara cennet diye birsey yok denilirse insanlar delirir.
    2 ...
  9. 36.
  10. insanlar genel anlamda, bunu ne zaman anlarlarsa o zaman işte bilinçli, hakkını arayan haksızlıklara baş kaldıran devrimci bünyeler ortaya cıkacaktır ve daha güzel,adaletli yasanacak bir dünya meydana gelecektir hiç şüphesiz....
    3 ...
  11. 35.
  12. marx din in topluluğu idare etmek için kullanıldığını bir çok kez ifade etmiştir ki ne kadar anlaşılmak istenmese de gün gibi açıktır. ekonomik sıkıntı çekmeyen, hayatını mevcut varlığıyla devam ettiren kesim in bu afyon a ihtiyacı yoktur çünki iktidar adına her hangi bir tehdit oluşturmayacaktır. diğer tarafta sosyal hayattan tamamen kopuk, sırf yaşamını devam ettirmek adına hayat savaşı veren insan topluluğu vardır ve verdiği mücadele isyan a bir adım geridedir. işte bu topluluğu kontrol altına almak ancak manevi sabotajlar la mümkündür. örneğin bugün bebek te bir tane doğru dürüst cami yokken, alibeyköy de onlarcası mevcuttur ve asla tesadüf değildir. din halkın afyonudur ve egemenler pompalar.
    3 ...
  13. 34.
  14. emre kongar'ın ağzından düşürmediği bir cümledir..
    3 ...
  15. 33.
  16. + günaydın. hadi kalk artık.
    - ya daha afyonumuz patlamadı anne.
    + olsun karl. hadi uyan artık. çok uyuyan aptal olur.
    2 ...
  17. 32.
  18. 31.
  19. herkesin bildiği bir hikayedir. ünlü ispanyol faşist franco ülkeyi yaklaşık 40 yıl faşizmle yönetti ve sırrını 3f kuralıyla açıkladı.
    1 f, futbol; ülkede futbolu kullanarak kitlelerin beynini meşgul etti tıpkı uludagsozluk te sürekli futbol başlıkları açanlara yapıldığı gibi,
    2 f, fiesta; ispanyol dansıdır, eğlenceyi, kumarı tamsil eder insanları alkolle sex ile aşırı eğlence ile kandırdı,
    3 f, fatima; portekizli bir rahibenin adıdır meryem anayı gördüğünü iddia eder, bu da dini temsil eder, insanların dini duygularını sömürerek yıllarca halkın üzerinde baskı kurdu.
    kapitalist sistem bu 3 f yi ve daha nicelerini faşistlerden daha iyi ve çaktırmadan kullannmakta ve insan yığınlarını dünya tarihinde görülmediği kadar vahşice sömürmektedir. işte bunlardan biriside dindir. abd yıllarca anti-kominist politika sonucu ülkemizde ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında dini kullanmıştır. son zamanlarda bu politikası ters dönmüş gibi görünsede aksine aynı hızıyla devam ediyor islamı terörizmle aynı kategoriye alarak onursuz işgallerini meşru zemine oturtmaya çalışıyor. ey halkım uyanın artık ve inaçlarınızı içinizde yaşayın insanların inançlarına saygı gösterin ve karışmayın laik olun yoksa sömürülmeye devam ediliriz, sömürenler değişede.
    3 ...
  20. 30.
  21. 29.
  22. mesela bir isciyi dusunun aylik 300 milyonla hayati gecirmeye calisan isciyi fakir her gun televizyonlarda birilerinin devleti soymasini sacmasapan sarkilarla zengin olan mankenleri izleyen bir isci peki bu isci nasil isyan etmez iste burda din devreye giriyor buna kader der ve kimseyi suclamaz ahiret inancida devreye girip cennet icin umutlanir bu sekilde isci hayati biraz olsun daha mutlu yasar ve kimseye isyan etmez onun icin rusvet ve yolsuzluklarin oldugu her devlet icin din cok onemlidir din olmasa insanlar isyan eder hakkini aramaya kalkarlar
    5 ...
  23. 28.
  24. karl marx ın, dini, toplumları uyuşturan,onların gelişmesine ve ilerlemesine ayak bagı olan bi yapı oldugunu savunan sözü.dogrulugu tartışılır tabi ki...
    2 ...
  25. 27.
  26. din gerçekten afyonsa neden dünya uyuşuk vaziyette? çevrenizde kaç kişi 5 vakit namaz kılıyor, zenignler gerçek anlamda zekat veriyor, acaba günde kaç defa allah'ı düşünüyorsunuz, otoparktaki değnekçiler acaba hakkı helali haramı düşünüyor mu, banka hortumcusu nice emeklinin çalışanın emeğini hakkını birikimini çalarken hesap vereceğini düşündümü ? başımıza geçirdiğimiz yöneticiler devlet kadrolarına yandaşlarını doldururken nitelikli ve işinin ehli insanların işsiz dolaşması hangisinin vicdanını sızlattı ? bu kadar zülum varken dünyanın sessiz kalması inandıkları dinin(islam,hrıstiyan,musevi) "birisi zor durumdaysa yardımına koş emrini" uygulamamasından mı yoksa din afyonunu çekip uyumasından mı? bari medya uyandırsın dimi ilkin türkiyede televoleyle... ya da aydın geçinen bu fikri özüne indirerek benimsemiş hegelciler marksistler...
    3 ...
  27. 26.
  28. Karl Marx'ın söylediği ünlü sözdür.Öyle ki bu söz ileriki yıllarda sosyalist bloğun pozitivist anlayışını tek otorite yapmak için uygulanan sistematik bir ateizm propagandasının mihenk taşı yapılmıştır.Evet Karl Marx özellikle günmümüzdeki sinsi ve üzeri örtülü faşist emperyalizmi düşünürsek doğru söylemiştir,iran'daki molla rejiminin recm ettiği masum kadınları,Suudi Arabistan'ın petrol zengini kendi halkını sömüren ABD uşağı kralını,Sudan'da uygulanan yerli-müslüman ayrımına neden olan radikal ümmetçiliğe ve diğer pek çok örneğe bakarsak az bile söylemiştir.Tüm bu delilleri sayarsak sosyalizm yolunda ilerlemeye çalışan naçizane bir insan olarak Marx'a katılmamam söz konusu olamaz.Fakat sosyalizmde din olgusunun kökten reddedilmesi konusunda Marx'a karşı çıkan biri olarak da bunun SSCB'deki gibi zorunlu bir ateizm propagandası,özellikle devlet doktrini olarak görülmesine kesinlikle muhalifim.Çünkü sosyalist devlet laik devlettir,laik devlet resmi dini olmayan siyasal yapılanmadır ve buna bağlı olarak da bir devletin ''ateizm'' yani inançsızlık dahil din hakkında herhangi bir resmi görüş belirtmesi ya da bunu açıkça deklare etmeden gizlice prtaiğe dökmesi de mantık olarak çelişkili bir durum olacaktır.Keza SSCB'nin yıkılma sebeplerinden biri de aslında olmayan ''din''olgusudur kanımca.Rusya'da devletten bir insan olarak hakettiği dini hoşgörüsünü alamayan toplum,dağılma sürecine daha hızlı girmiştir.Uzun lafın kısası Karl Marx'ın bu sözünün yarısı sonuna kadar haklı ve dolu,diğer yarısı ise anlamsızdır.*
    4 ...
  29. 25.
  30. bir ideolojiyi yansıtmaktan ziyade 20.yy popüler kültürü içinde basit tartışmalar yaratan bir repliktir..
    bir filmde kullanılsa daha fazla değer içereceğini düşündüğüm..
    nereye çekersen oraya gidebilecek..kaygan tehlikeli uzak durulması gereken bi cümle..
    doğrudur din afyondur..
    ama kafayı buğulayıp insanı gerçeklikten koparan her şeyin başımızın üstünde yeri vardır..
    2 ...
  31. 24.
  32. din kitlelerin afyonudur sözü öncelikle sosyolojik açıdan ele alınmalı. marx bu sözü avrupanın ortodoks hristiyanlığı için söylemiş, ezilen halkın hakkını aramasının önüne hristiyanlıkla alakalı birtakım önermelerin konulmasını reddetmiştir. kapitalizmin hakim olmadığı müslüman ülkeler en azından sosyolojik açıdan bu sözün muhattabı değildirler.

    din kitlelerin afyonudur sözü de, bazıları için din bütün kötülüklerin anasıdır gibi bir anlama bürünüyor. bu bazıları için hayat yemek, içmek ve başka bir şey yapmaktan ibaret olabilir ancak en azından evrimsel bakış açısından türün devamı için birtakım kurallar gereklidir. bunlar doğada ekolojiyle sağlanmışken görüyoruz ki insanoğlu hiçbir zaman ekolojik dengeyle iç içe yaşayamamış, birbirini sigara için bile boğazlayabilmiştir.

    insan tarihinde din adına çok kan dökülmüştür, bazıları sırf bunun için dine karşı olabilirler. ancak unutulmamalı ki din olmasa herkesin başına bir polis dikilemeyeceği için cinayet, hırsızlık vs onlarca kat artacak, 100 yılda bir olan din savaşlarında ölenlerden kat ve kat fazla sayıda insan ölecektir.

    kaldı ki din savaşlarının arka planında da genel olarak para vardır ve din ancak daha fazla asker toplamak için kullanılabilecek bir amaçtır bu noktada.

    bütün bu sebeplerden dolayıdır ki din gereklidir, geri kalmışlık ise endüstri devrimini yapamamaktan başka bir şey değildir ki hiçbir dinin emirleri arasında endüstri devrimi yapmayın diye bir emre tekabül edecek bir şey bulamayız.

    o yüzden neymiş? bu söz bazı açılardan doğruymuş, ancak daha karl marx ı tanımadan, onun doğu üzerine pek de bir fikri olmadığını bilmeden yanılmamak, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazımdır.
    3 ...
  33. 23.
  34. 22.
  35. en basit açıklaması ile:
    bir at düşünün dizginler insanın elinde, bu at zmanla yavaş yavaş eğitilir ve insanın boyunduruğu altına girer yani at uyuşmuştur... afyonda insanı uyuşturarak bazı yaptırımlarına uymasını sağlar kontrol altına alan şeydir din. zira bir at korkudan kaçmaya başlarsa ve yeterince korkmuşsa yorulduğunu anlamaz ve çatlayıp ölür. aynı şekilde uyuşmuş bir insan da yorulduğunu hissedemez veya diğer yaptıklarını bu insanlar kitleler halinde kukla oluverir...

    doğru bir önermemidir diye sorarsanız. banane denir kıvırtarak kaçılırdır...
    2 ...
  36. 21.
  37. karl marx'a ait düşünce. günümüze uyarladığımız zaman değişik türevleri de olabilir.
    (bkz: teknoloji kitlelerin afyonudur)
    (bkz: futbol kitlelerin afyonudur)
    4 ...
  38. 20.
  39. Başkaları hesabına çalışmaktan, yerine getirilmeyen isteklerden ve yalnız bırakılmışlıktan yılmış halk kitleleri üzerine her yerde büyük ağırlıkla yüklenen ruhsal baskı biçimlerinden biri dindir. Doğaya yenik düşen ilk insanların tanrılara, şeytanlara, mucizelere ve benzeri şeylere inanmasına yol açışı gibi, sömürülen sınıfların sömürenlere karşı mücadeledeki yetersizliği de kaçınılmaz olarak ölümden sonra daha iyi bir yaşamın varlığına inanmalarına yol açar. Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. Oysa yine din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere bu dünyada hayırseverlik yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve cenette de rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir
    4 ...
  40. 19.
  41. Karl arkadaşımız bunu şu yüzden söylemiştir;

    Dinler, adaletin ölümden sonra sağlanacağını söyler, bunun yanında avrupada kilise gibi sermayenin arkadaşı olan kurumlara da itaati sağlar. Ahiret inancı da inanları gerçek hayatta ister istemez haksızlıklara karşı daha pasif bir hale sokuyor. "allahından bul", "allaha havale ediyorum" gibi deyişler de bunun ispatlarıdır. Buraya kadar bir itiraz olabileceğini sanmıyorum.

    Buna bağlı olarak da gerçek dünyadaki toplum üzerindeki baskılar, sömürü düzeni vs haksızlıklara karşı da toplumun başkaldırı gücü olmaz. Uyuşmuş gibi tepkisiz kalırlar.

    Bunu görmek için toplumsal hareketlerin yoğun olduğu yerlerle koyun halkın yaşadığı yerleri karşılaştırabiliriz. Hatta kişiler bile karşılaştırılabilir.

    en fazla toplumsal hareket, protestolar, direnişler fransa, kuzey avrupa, ingiltere gibi dinin artık çok da etkili olmadığı ülkelerde görülür. Dinin yoğun olarak yaşandığı arap ülkelerinde muhammed karikatürlerine verilen tepkiden başka pek bir toplumsal hareket hatırlamıyorum. Ortadoğuda insan hakları için yürüyüş yapıldığını gördünüz mü? Ya da ekonomik haklar kazanmak için grev yapıldığını? Ben hatırlamıyorum. Fakat fransada az da olsa madur olan çiftiçiler ayaklandı mı bütün ülke sarsılır, paşa paşa da istediklerini verilir. Yalan mı?

    Kişilerden örnek göstermek gerekirse, türban gibi konular dışında, grevlerde, insan hakları konularında, çevre için yapılan protestolarda acaba çğunluk toplumun muhafazakar kısmından mı çıkıyor? Tabii ki hayır.

    Demek ki karl kardeşimiz biraz da olsa haklıymı, tepki vermeden önce birz gözlem yapmak lazımmış.
    10 ...
  42. 18.
  43. deli saçması bir slogan. din olgusunun ne işe yaradığını çözememiş bünyenin,yanlış tahlili. bu önermeyi ortaya atan arkadaşın kendine bir çeki düzen vermesini şiddetle tavsiye ediyorum.evet.
    5 ...
  44. 17.
  45. din kavramıyla insanların doldurulusa getirildigini gozlerinin boyandıgını anlatmak isteyen (bkz: karl marx) cıkıslı soylem.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük