bir bakıma doğru olan önermedir. devletin yada var olan otoritenin göremeyeceği suçları dizginleyen, toplum düzenini sağlayan gizli otoriteye din denir.
din yüce yaratıcı' nın yarattığı kulların dünyevi ve uhrevi saadete ulaşmaları için koyduğu kurallar ve tavsiyeler bütünüdür, hiç bir zaman afyon değildir, ancak mutluluk ve huzurun kaynağı olmuştur, gerçekten uygulandığında başarının anahtarı olmuştur, sevginin, saygının, kardeşliğin, yardımseverliğin ve umudun menbaıdır, ne mutlu inanana, ne mutlu dini bütün yaşayana.
Din, toplumdaki azgınliklara ve suçlara karşı yaptırım uygulayan bir sistemdir. Bir de bilime ve araştırmaya yönelmeyi destekliyorsa güzel bir afyondur.
dinin kapitalist sistem tarafından bir sömürü aracı olarak kullanıldığı tespitini yapan karl marx sözüdür.
evet din (tamamı) kapitalist sistemin olmazsa olmazıdır.
çünkü özellikle gelişmemiş toplumlarda dinin hakimiyeti ve bilim anlayışının yerine din anlayışının etkin şekilde koyulması üretim toplumu olmak yerine tüketim toplumu olmayı sağlamaktadır. kapitalizmin istediği bir göz, allah verdi bir sürü din yani.
inançlı kişi fakirse "ben niye zengin değilim" demez, işçiyse "ben niye asgari ücretle yıllardır çalışıyorum" diye düşünmez. demediği için örgütlenmez. kendisinin sömürüldüğünün farkına varmaz. çünkü hayat bir sınavdır ve bu sınavın sonunda bu dünyada özlemini çektiği bir sürü ödül vardır. tek yapması gereken sabretmek, bolca ibadet etmek ve şükredip hayat şartlarından şikayet etmemektir. şikayet etmesi isyandır. ve isyanın sonunda tanrısı onu cezalandıracaktır.
haliyle hayata bir sınav gözüyle bakan kimse şartları değiştirmeyle filan uğraşmaz. hayatta bulunma amacı allah'ı tanımak ve ona ibadet etmektir. pozitivizmin getirisi üretim de işte tam da bu noktada sekteye uğrar. düşünmeyip sadece inanan/aza kanaat etmeyi marifet gören kişi çoğu için uğraşmaz.
öyle bir süreçtir ki bu, avcı olmayan avdır.
bu düzenin avcısı kapitalist ağalar, avları ise inananlardır.
işte bu sebeple söylenmiş sözdür.
din toplumun afyonudur diyen afyonlu beyinlere sormak lazım?
peygamber 23 senede cahil, köhne adetlerine bağlı bir topluma çeşitli umdeler bildirdi ve vefat etti.
geride bir şehir devleti ve inanmış insanlar vardı.
12 sene sonra müslümanlar, zamanın en kudretli asya devleti pers imparatorluğunun başkentindeydi.
doğru roma ile yapılan mute savaşında 1 müslüman askere karşı 33 romalı asker düşüyordu. müslümanlar 3.000 kişi roma ordusu 100.000 kişiydi. müslümanlar bu savaşı kazanıp malatya'ya kadar ilerlediler.
peygamberin arkadaşlarından halid bin zeyd peygamber'in "ne güzel insan" iltifatına kavuşabilmek için 80 küsur yaşında memleketinden çok uzakta istanbul önlerinde can verdi.
...
işte böyle kirli sakallı karl!!
sahi sen işçiler devrim yapacak demiştin bir de, devrim oldu ama tek işçinin olmadığı tarim toplumlarında oldu!!
tamamen katıldığım konudur. din tabiki bir afyondur. hem de en iyi etkisini dünyanın en akıllı milleti Yahudilerde gösteren bir afyondur. onlar bile din afyonuyla yüzyıllarca çekmiş olduğu sefaletten kurtularak bir araya gelebilmeyi başarabilmişlerdir. ama bu afyona ihtiyacımız vardır. öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, tecavüz etmeyeceksin, iyi ahlaklı olacaksın diyen bir saçma düzen olmasa biz bu insan oğlunu durdurabilir miydik.
şehit olursak cennete gireriz, düşünüyorum da ne kadar kapitalce söylenmiş bir söz. hepsi yalan gibi geliyor. cihat etmek helaldir. ama insan öldürmek günahtır. din ne kadar gerçektir bilemiyorum. thomas paine kolektivist felsefeci şöyle diyor "bir peygambere vahiy geliyor, ve bunun tüm insanlığa geldiğini söylüyor, orta da söz konusu bir vahiy var ben bunun ne kadar inandırıcı olduğunu bilmiyorum, bu vahiy beni değil, vahye giden kişiyi ilgilendirir" gibisinden bir sözü var tabi ben özet geçtim sözü tam olarak böyle değil. ben tanrının varlığına inanıyorum, ama bazen dinimi ve dinleri sorguluyorum. yoksa din sadece bir gerekçe mi? bir ekmek bir su gibi bir şey mi? olmazsa olmaz mı? yoksa cehenneme mi gideceğim bunları sorduğum için.
bu cümle karl marx' aittir. çoğu ateist sadece bu cümleyi ele alır ve gördüğü her yere bunu yazar. lakin paragrafın hepsini aktarmak işlerine gelmez çünkü paragrafın tümü;
"Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor." şeklindedir. lütfen işinize gelen bilgileri değil de her türlü bilgiyi insanlara aktarınız sayın ateist arkadaşlar.
doğal güdülerinden dolayı suçluluk hisseden bireyin kendine gömülmüş hali başka nasıl anlatılabilirdı ki. önü de oldukça nüktedan, adeta haklı çıkaran sözlerden oluşmaktaymış. teşekkürler yazarıdır tamamlayan. ama yetmez. ben kral olsam kesinlikle bi kült yaratırdım. bırakınız kendilerini kontrol etsinler, itaat etsinler, olmadı birbirlerini sansürlesinler, kontrol etsinler. böl parçala yönetin bireye indirgenmiş hali.
Karl Marx'ın yanlış söylediği cümledir. Doğrusu, "afyon kitlelerin dinidir" olmalı. Bu afyon ne olabilir ? Mesela bir cemaat lideri veya siyaset, yada para ... Şöhret, romantizm, düşünce akımları, "izm"ler !? Kafalar daha çok bunlarla uyuşmuş olur bana göre. Din ise günah keçisi gösterilir her tahlilde.
din bir tür uyuşturucu olabilir mi mutluluk verdiği kadar dünyanın reel yanlarını görmemize engel midir. bu kuramın din üzerinden eleştirisinin temelindeki düşünce şöyle formüle edilir: insan dini inşa eder, din insanı inşa etmez. Buna rağmen din, henüz kendini bulamamış ya da kendini kaybetmiş insanın öz bilincidir ve kendi hakkındaki duygusudur. bu duygu ne kadar bireysel olsa da toplumun düzenini ve yapısını dolaylı yada doğrudan olarak etkiler. din savaşları din kavgaları.. din bir araçtır insanların güçleri haline de gelebilir sömürülen zayıf duyguları haline de. din çok uzun yıllardan beri insanlığın evrimleşmesindeki yıkılması güç tabulardandır. dogmatik görüşlere inanmak insanı düşünmekten alıkoyan bir olguyu getirir. evet din halkında kitlelerinde afyonudur.
din kullanan hangi amaçla kullanıyorsa o dur. mukaddes bir yol olarak kullanan için mukaddes bir yol, manipülatif bir araç olarak kullanan için manipülatif bir araç, afyon olarak kullanan için afyon, ayfon* olarak kullanan için ayfondur.
Karl Marx'ın öncesinde söyledikleriyle beraber okunması gereken ifadedir.
"Dini çile, aynı zamanda, gerçek çilenin ifadesi ve gerçek çileye karşı bir başkaldırıdır. Din, baskı altındaki varlığın iniltisi, vicdansız dünyanın vicdanı, ruhsuz hallerin ruhudur. din, insanların(toplumun) afyonudur."