ikisinde de düşünmek, aklı kullanmak tavsiye edilir doğru yolu bulmak için biri yardımcıdır (felsefe), diğeri direk gösterir kendince uymak düşer sadece (din). doğru bellidir aslında biraz fark etmek birazda içten gelip samimiyetle inanıp uyum gösterince dikkat edince iş tamam sayılır da neyse.
Bazi arkadaslar felsefenin oldugu yerde din olmaz falan demis.
Din felsefesi tanrinin varligina ve yokluguna iliskin argumanlarin uretildigi ve sorgulandigi , günümüzde felsefenin en aktif alanlarindan biridir. Karikateist seviyesindwn cikip din ve felsefe olmaz ya ehuehu demek yerine din felsefesi alaninda uretilmis eserleri inceleyin.
Din insan hayatını, insanın içinde bulunduğu evrenle belli ölçüde doyurucu ve anlamlı bir ilişkiye sokma çabası ve insani işlerin yürütülmesinde bilgelik sağlama girişimidir. Ama din bunu entelektüel bir plandan çok pratik ve duygusal bir planda gerçekleştirmeye çalışır. Daha basit bir deyişle din, insanın dünyayı bilme ihtiyacından çok, dünyaya ve onu idare eden ilkeye, Tanrıya, insan hayatının bir anlamı olduğuna inanma ihtiyacına karşılık verir. inanma ve bilme arasında ise apaçık bir farklılık vardır. Din bilinmeyen bilginin kendisinde olduğunu söyler ve buna inanılmasını ister. Felsefe ile uğraşanlar ise işin derinine inmeye çalışarak bilgiyi elde etmeye çalışırlar. iman dediğimiz kavram ise burada karşımıza çıkar. Bilginin doğruluğunu bilmeden inanmak Zaten bilgiyi elde edip inanılsaydı iman etmenin bir anlamı kalmaz ve dine de ihtiyaç olmazdı. Felsefe yapanlar akıla doğru gelen, mantıklı ve gerçekçiliği yüksek şeylere inanmak ister. Din ise ilahi kurallara dayanır, ilahi kuralların dışına çıkmaz, çıkmaya cüret edemez ! Aralarındaki farklar kısaca şöyle açıklanabilinir:
-Felsefenin temeli insan düşüncesidir. Felsefi bilgiler akla, mantığa ve ve özgür düşünceye dayanılarak elde edilir.
-Din ise ilahi temellere dayanır. Dini bilgilerin vahiy yoluyla ve peygamberler aracılığı ile insanlara duyurulduğu söylenir.
-Dinsel bilgilerde dogmatiklik ön plandadır. Otoritelere kayıtsız şartsız inanmak söz konusudur. Felsefi bilgide ise tartışmalar , eleştiri ve araştırma söz konusudur.
-Din daha çok pratik amaçlı olup inanca dayanır, fakat felsefe teoriktir.
-Din, kuralları ile insanın yaşamını düzenler. Felsefenin ise böyle bir amacı yoktur.
Türk toplumunun genelinde felsefe önemli bir yer tutmaz ne yazık ki. Din ise çok kalıplaşmış bir şekilde yaşanmaktadır. Hatta modern çağımızda öyledir ki; dinimizin kalıplarına bile sığamaz olmuşuzdur. Birçok insan islam ilahına Allah yerine Tanrı demeyi kabullenemez, kabullenmez. Bunun gibi bir çok konu var şahidi olduğumuz. Bu körleşmişcesine inanma biçimi sadece bize özgü değil tabiki de. Amerika, ingiltere gibi yerlerde de bu tip insanlar vardır, fazlasıyla.