futbol kariyerini zirvede bitirmek isteyeceğini düşündüğüm ve bu yüzden de güzel bir performans beklediğim forvet. adam drogba adamın bir adı var. son zamanlarında parayı yedi yattı dedirtmek istemez heralde. koruması gereken bir ünü bir itibarı var.
ingiliz spikerlerin Didye drogba diye teleffuz ettikleri ingilterede defalarca gol krali olmus sorumluluk alabilen ve bunlarin yaNinda sempatik bir topcudur. Reytingi yuksektir yani.
sadece maçlarda başarılı olup olmayacağına bakılmaması gereken kişidir. antrenmanlarda bir çok genç futbolcuya tecrübesi ve örnek hayatıyla birçok beceri kazandırabilecek forvettir.
artık galatasaray takımının futbolcusu olan kral. yalnız ben şimdi sneijder forması mı alayım yoksa drogba mı şaşırdım! bu nasıl ikilem bu ne yaman çıkmaz! galatasaray yönetiminin beni böyle ikilemde bırakmaya ne hakkı var!! yönetim istifa!
transferinde eboue'nin de "yaaa boşver milanı kanka, sen milan'a her zaman gidersin bak cimbom bi daha gelmez" şeklinde katkısı olduğunu düşündüğüm futbolcudur.
twitter da fenerli bir arkadaşın tweeti aynen şöyleydi: "Drogba GAYsaraya gelirse götüme başıma biblo,salatalık,bardak, pimaş boru vs sokucam , aha burayada yazdim amk" inşaallah yeteri kadar stok yapmıştır kendisine *
15 numaralı formayı giyeceği konuşuluyor. öğrenci adamız, hangi numarayı giyeceği belli olduktan sonra iki futbolcu isim ve numarasını tek formaya paylaştıracağım. 145 Wesley Drogba gibin.
aktif futbolcular içinde ibrahimovic ile birlikte santroforlar içinde komple santrofor sayılabilecek 2 oyuncudan biridir. yaşı 35 oldu ama en az 2 sene daha çok iş yapabileceğini düşünüyorum.
taraftarlara forma arkası krizi yaşatan ejderha! olm ne yazdırayım ya! drogba ve sneijder arasında kalakaldım. en iyisi "didier sneijder" yazdırmak. ne şiş yansın ne kebap!
11 şubat 2009 türkiye fildişi sahili maçında servet çetin tarafından kendisine yapılan faul hafızalardaki tazeliğini korumaktadır. 80 000 kişilik izmir atatürk olimpiyat stadında nerden baksan 30-40 bin kişi sırf drogba'yı izlemek için gelmişti o gün stada. açıkçası ben de onlardan biriydim.. maçın daha 5. dakikasında servet adama oyle bir daldı ki adamın ayagında ne çorap kaldı ne krampon. krampon yırtıldı lan krampon!! tam da bu esnada tribünden uğultular yükselmeye başladı.. "ulan ege'nin öbür ucundan drogba'yı izlemeye geldik, yavşak servet daha maçın başında sakatladı herifi! yuhhhhhhh" şeklinde tepkiler yükseliyordu. neyse ki drogba yırtık çorap, yırtık krampon ve delik ayak bileğine rağmen alkışlarla ayağa kalktı ve karşılaşmaya devam etti. maçın son dakikasında da takımına beraberliği getiren golü attı. maç 1-1 bitti ve iki takım da izmir'den alkışlarla uğurlandı.
laf açılmışken yazayım.. aslında bunları maç başlığına yazmam gerekiyor ama fena üşendim.
karşılaşmayı ilginç yapan diğer detaylar:
o gün sahaya çıkan keita ertesi sezon galatasaraylı oldu.
o gün sahaya çıkan eboue geçen sene galatasaraylı oldu.
o gün sahaya çıkan drogba da dün galatasaraylı oldu.