şöyle bir anım vardır. didier drogba galatasaray ile anlaşmıştı ve istanbula gelicekti. internetten takip ediyorum tabi. neyse istanbula ineceği gün kesinleşti falan bende o gün arkadaşa kalk karşılamaya gidelim lan dedim. biz giydik formaları bindik metrobüse, ordan şirinevler metro falan gittik atatürk havaalanına. tabi karmakarışık yer biz mal mal formalarla drogba'yı arıyoruz amk. bide oturduk starbucks'a kazığı yedik bi'güzel. en sonunda bir kaç bizim gibi taraftara rastladık son öğrendik ki sefaköy kapısından inecekmiş. topluca metrobüsle falan sefaköye geldik. taraftarlar falan dolu ortam müthiş. yanlış hatırlamıyorsam drogba o gün saat 5 gibi falan inecek denmişti. saat akşam oldu drogba hala yok. en sonunda baktık ki kapının ordan bir efsane geliyor. selamladı falan. atmosfer müthişti. sonra herkes dağılırken havaalanın orda köfteci vardı. dedik karnımız aç, kaç saattir bekliyoruz bari alalım. 5 lira bayıldık buz gibi köftelere. sonra 2 gün kendime gelememiştim. bu da böyle bir anımdır. efsanesin be drogba. hoşçakalasın her şey için teşekkürler.
geldiğinden beri galatasarayla özdeşleştirdiğim efsane. bir zamanlar fenerli bi arkadaşım fenerbahçe chelsea maçına gitmişti, geldi anlatıyor oğlum drogba önümde koşuyodu lan diye. totoş şimdi adama ezik diyor. gıçıynan gülüyo lan insan bunlara.
bizlere yaşattıkların için, fenere koyduğun golle süper kupa aldığımız için, çoğu türkten ruhlu oynadığın için, 36 yaşında olmana rağmen bu sezon 24 maçta 10 gol attığın için teşekkürler drogba! yolun açık olsun..
Yabancı kontejyanı olmasa takım da durmasını istediğim bir oyuncu. fakat mevcut yabancı sınırından sonra ve yaşının 36 olmasıyla birlikte takımdan ayrılmasını doğru buluyorum.
chelsea maçlarındaki performansından sonra gözümden fena halde düşmüştü. Zaten sonra da pek maça çıkmadı. Yarım sezon oynayıp bir sezon yattı ama yine de taraftarın sevgilisi oldu. Türkiyede futbol tuhaf bir olgu gerçekten.
sporcu kimliğinin yanında hayırsever tarafını beğendiğim kişidir.özellikle son zamanlarda yaşadığımız soma faciasında yapmış olduğu yardımla tekrar hayranlık duymama sebep olan büyük futbolcudur.(bir fenerbahçe taraftarı olarak net şekilde söylemeliyim)
galatasaray'a geldiğinden beri takıım adına verdiği hizmetler, harcadığı emekler için minnettar olduğumuz büyük futbolcu, büyük insan.
kaç gol attı, kaç asist yaptı önemli değil.
bu kadar kısa sürede sembol isimlerden biri haline geldi haklı olarak.
gerek sahadaki liderliği, duruşu, sıcakkanlılığı ve efendiliğiyle gerek de cömertliği ve yardımseverliği ile hiç unutulmayacak.
geçenlerde bir roportajına kulak misafir olduğum kadarıyla da, "soma'da ki olaylarla ilgili adımın geçmesinden hoşnut değilim, eğer yardım yapacaksam bunu adımı kullanarak yapmam" dediğini hatırlıyorum ki bir kez daha kanıtlamıştır adamlığını.
zaten ülkesindeki insanlara da ne kadar yardım ettiği de biliniyor.
burda ne kadar uzatsak da boş.
iyi ki o formayı giyerken gördük.
gerçek efsane böyle olur işte.
teşekkürler drogba.
sahadaki duruşuyla bile rakibe tehdit oluşturan adamlardandır. duracağı yeri, topu göndereceği noktayı bilen golcüdür. ne mutludur ki galatasaray forması giymiş, ağabeylik yapmış, şık goller atmıştır. umuyoruz ki burak yılmaz kendisinden bir şeyler öğrenebilmiştir.
iyi ki galatasaray' a geldin drogba. her şey için teşekkürler !
Galatasaray'a ne kattı ki diye kuşlar tarafından eleştirilen kıskanılan oyuncu. süper kupada gol atıp Fener'den kupa aldırdı adam. yine geleneği bozmadı daha ne olsun.
hem futbolculuğuyla hem de insanlığıyla dünya çapında seveni pek fazla olan forvettir. bir ara frikiklerde yapmış olduğu bencillik beni ona uyuz olacak sınıra getirmesine rağmen iyidir iyi.
not: somaya yardım etmesi ve bunun duyulması sonrası takınmış olduğu tavırın bazı müslümanlara örnek olması dileğiyle.
Adamın dibidir. Bu taraftar seni ve süper kupa maçında attığın golü ve kazandırdığın kupayı unutmaz. Ha bir de emirates de arsenal e yazdıkların var. Juve ye, real madrid e...seni özleyeceğiz.