Nasıl bir balonsa süper Ligdeki birçok oyuncuyu cebinden çıkaracak durumdadır öyle balondur ki tüm dünya ona saygı duyuyor ha birde şl kupası mevcut. Gerçek bir şampiyon.
bu ara bir eksiklik var drogba'da. takım genel olarak düşüşte ama drogba'ya bir haller olmuş belli. önümüzdeki seneyi mi düşünüyor yoksa başka planları mı var bilemedim. ama gene de real madrid maçında çok güzel 1 asist ve normal şartlarda gol olması gereken 1 pas verdi. ölüsü bile bir şeyler yapıyor.
antalya maçında şov olsun diye metin oktay selamı vermedi. 13.09.2013'te oynanan antalyaspor-galatasaray maçı metin oktay'ın ölüm tarihine denk gelmiş ve taçsız kral'ımız o gün zaten hem taraftar hem de oyuncular tarafından maç öncesinde anılmıştı. drogba'da oynadığı kulübün büyük değerlerinden birini böyle bir jest yaparak anmak istedi.
buram buram fesatlık akıyorsunuz, size laf anlatmak boşuna aslında.
2007 yılının Ocak ayında, Birleşmiş Milletler Gelişim Programı, yaptığı yardımlardan etkilendiği Didier Drogbaya iyi Niyet Elçisi unvanını verdi. Futboldan kazandığı parayla sık sık ülkesindeki ve tüm Afrikadaki hayır kuruluşlarına bağışlarda bulunan Drogba için geçtiğimiz Şubat ayında, ingilizlerin ünlü The Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan bir makalede, ülkesi için yaptıklarının Fildişi Sahili Devlet Başkanından dahi fazla olduğu yazılıydı. The Didier Drogba Foundation adında bir yardım kurumu kuran ünlü futbolcu, kaleme aldığı otobiyografi kitabının ve Didier Drogbanın Olağanüstü Kaderi adlı DVDnin tüm gelirlerini de bu kuruma bağışladı. 2009 yılında yaptığı bir reklam anlaşmasından aldığı 3 milyon euroluk bedelin tümüyle de, doğduğu kent Abidjanda bir hastane yaptırdı.
Didier Drogbanın adını taşıyan bir de stadyum bulunmaktadır. Yıldız oyuncunun kariyerinin ilk adımını attığı Levallois kulübü, Drogbanın Marsilyadan Chelseaye transferinden aldığı payla geliştirme imkanı bulduğu stadına onun adını vermeyi uygun görmüştür. Eşi Lalladan Isaac, Iman ve Kieran isminde 3 çocuğu olan Drogba, iç savaş sırasında da kimsesiz kalan bir çocuğu evlatlık olarak aldı.
muhtemelen sezon sonu bir çöp gibi kenara atılacak ve gideceği takımda harikalar yarattıktan sonra. türkiyeden bir muhabirin kendisi ile röportaj yaptığında gs nin arkasından verip veriştirecek olan nadide futbolcu.!
bu adamın kariyerine sonsuz saygım var. kesinlikle futbolculuğuna kimse bok atamaz, atan da salaktır zaten.
şu an form durumu eleştirilebilir, ki takıma paralel zaten. bu kısmı geçtim.
yalnız dikkatimi çeken bir şey var uzun zamandır, ya da bu sezondan beri diyelim;
işler kötü gitmeye başladı ve kısmen devam ediyor.
bu adamı dikkatle izliyorum, pozisyonlarda maç içinde hep bir farklı poz sevdası içinde.
sanki diğer tüm oyuncuları küçümser bir şekilde ve "bak ben olmasam takım sıfır" modunda bir tribüne oynama şekli var.
bilmiyorum ben mimikleri ve hareketlerinden onu sezinliyorum. yani bitse de gitsek modunda daha çok.
not: bunu ciddi ciddi böyle algıladım, bilmiyorum belki kendi takımının taraftarları farkında değildir, ya da farkındadır.
ilk juventus maçında umut'a yaptığı asistin aynısını bugün de sneijder'e yaptı. benim diyen pivot forvet yapamaz o asisti. hele ki öyle bir sahada. gerçekten büyük oyuncu. saygılar reyiz.
son zamanlarda yaşadığı form düşüklüğünü dünkü asistiyle affettiren büyük golcü. asist yapabilen bir forvet olmanın getirdiği yararı bir kez daha fazlasıyla gösterdi bize. karşısında oynayan forveti* kendisinden daha büyük görenlere de güzel bir kapak takmış oldu.
özellikle fenere geçirdiği bilezik şahaneydi. "the copy will never be original"*
adamsın...