sahip oldugu muzik kültürüne bakınca "lan biz giderken bu geliyormuş" dediğim yazar. bir de şarkıları kafasına çok takıyor. "cık cık cık" diyoruz kendisine. ayrı bir huzuru var onunla dertleşmenin, muhabbettin. istediginiz zaman hiç anlatmaz ama belli belirsiz bir anda dökülüvermesi yok mu ömre bedeldir bu sert mizaçlı sevgi dolu bünyenin.
aslında buraya yazılacak o kadar çok şey var ki...
beni yalancilik ile suclayan, internet mahir'i oldukca cekici bulan, super mario oynarken her seferinde cuce prensesi kurtarmak uzereyken ejderhaya yenik dusen, derslerde parmak kaldirmak yerine sag ayaginin serce parmagimi kaldiran, tarkan dinleyecegime ismail yk dinlerim diyen eglenceli bir o kadar mizikci ki$ilik.
sözlükte tangonun büyülü havasını estiren arjantinli yazar.
bayıldık tangolara, evde kendi kendimize tango yaptık. hele o mastika tangosu süperdi. hem göbecik hem tangocuk.
bir iki dakikalık sohbetimizden- artık ne kadar sohbet denirse- anladığım kadarıyla oldukça kafa bir yazardır, geyik muhabbeti için arananlardandır. bir de korkarak yazıyorum ama emo sanırım.*
zamanında yazmış olduğu hatıra defterleri başına bela, bu hatıra defterleri sebebiyle ergenekon kapsamında kendisiyle dalga geçilmek ise farz olmuştur.
diploma canavarı. nerede ne diplama var toplamış yazar. ama tekerlek büyüklüğündeki macır ekmeğinden habersiz. sözlükte mahacir ekmeği tanımı yoksa. kendisi için hemen yapıyorum. bkz verdim bile.
kendisinden başka herkese faydası dokunan sıhhiye. gece gece baş agrıları çekmiştir yazık. bir minoset'e hiçbir şeyin kalmaz diyorum ama yine kandıramadık hafız! neyse ki yarımda anlaştık. *
35 yıllık zambo marka düdük şekeri kutuma göz koymuştur. ne biliyim, bir takas neden olmasın? * felaket anlayışlıdır.