1. aşama: fındıklı çikolata yersin. hafif sızı başlar.
2. aşama: umursamadığın sızı geçsin diye hafifçe dilinle oynarsın. iyice artar.
3. aşama: artan acıya sinir olup dişini sıkarsın. ağrı artar.
4. aşama: evdeki ağrı kesicilerden bir potpori yapar içersin. hemen dinsin diye beklersin umutsuzca. geçmez.
5. aşama: internetten diş ağrısı için öneriler arar ve denemeye başlarsın. ağrı geçmez.
6. aşama: mutfağa gidiyorum ben yüzümün sağ tarafını kesmeye karar verdim.
basit gibi görünen teçhizatlarımızdan biri olan dişin hiçte basit olmayan ağrısıdır.
doktor arkadaşımdan öğrendiğim kadarıyla doğum sancısına en yakın ağrılardan biri olduğunu söylemişti.
annelerimizi ve eşlerimizi sevelim.
dişçi korkusu olan için iyice çekilmez bir hal alır ki zaten başlamasının sebeplerinden biri de bu korkudur.
sıkıntısı olan içinde; http://i56.tinypic.com/zlf4ux.jpg
insanın kendini öldürmek istediği ağrıdır çok kötüdür.hatta zamanında adamın birinin bu ağrıyı çekerken dişine silahla ateş ettiği ve öldüğü rivayet edilir.
sanki üst çenemin sol tarafını bir cendereye sokmuşlar hissiyatı veren ağrı.
Ağlamaktan başımız ağrıdı o ayrı.
Gün ağrımadan geçse bari artık baydı.
Şiirimsi şeyler bile yazdırdın ya bana amın feryadı geç artık istemiyorum. Önceleri hafif sızı yapardın, ben buradayım ölmedim daha derdin. Bu ne be. Bu isyan, atarlanmalar ne? duygusala bağladım geç bit git lütfen..
öyle ağrır ki bazen, ne yapsan geçmez, bir de genellikle gece yarısına, hafta sonuna, bayrama, resmi tatile kısacası en olmayacak vakte denk gelir ki çeneni söküp atasın gelir.
bazen ağrı kesicilerin bile yetmediği, insanın elini ayağını titreten ve maalesef günlerdir çektiğim ağrı. dişimi kırasım var. olmadı çenemi de çıkarabilirim. kafamı koparmaya kadar gider bu. dişin tedavisine başlayıp devamı için 6 ay sonraya gün veren pek sevgili gazi üniversitesini her saniye sevgiyle anıyorum!