türkiye'nin en amaçsız siyasetcisi. tüm siyasi hayatı boyunca yaptığı söylemlerini buraya yazıyorum; terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz... terör var, parçalanacaz...
bu adamın liderlik yaptığı bir partiye oy veren insanlar da var bu ülkede.
rte'nin söylediği "on bin genci karşılarına çıkarırım" sözü ne kadar yanlışsa, "ben de onların karşısına bin bozkurt çıkarırım" sözü o kadar yanlıştır, kabadayılıktır.
Tayyip erdoğan'ın 10 bin akp yavşağını saldırtacağı Gençlik Hakkını arayan YGS mağduru gençliktir. Devlet bahçeli ise bu tehditkar beyanata karşı sen haklarını arayan 16-17 yaşında lise çocuklarına karşı partizan milislerini çıkartırsan ben de 1000 bozkurtumla sana karşı dururum demiştir. 10 bin AKPli milisin üzerine bir de AKPnin polisinin lise çocuklarını dövmesine karşı duruşu, bu kadar net bir tavrı kışkırtma olarak değerlendiriyorsa insanlar bıraksınlar anti-akpciliği.
Bununla beraber sadece terör konusunda konuştuğunu sanan mallar Taşeron şirketler, TEkel ve benzeri işçi hakları konusunda kendileri ne düşünüyorlar merak ediyorum. Ama yok Toki çok bina yaptı, istanbul'a üçüncü boğaz köprüsü iki şehir, duble yol, sokmuşum sözleşmeli öğretmenlere zorla mı öğretmen yaptık? zaten kadrolular da yılın 3 ayı yatıyor.
başbakanla girdiği 'bozkurt'polemiğinden her türlü kazançlı çıkacak liderdir.umarım ülkücü olduğunu
söyleyip akp ye oy verenler ülkücülere kafatasçı ırkçı faşist kandan beslenenler diyen tayyip erdoğan ve ekibini iyi
anlarlar ve yuvalarına geri dönerler.
ismi gibi tam bir devlet adamı. ama ne yazıkki kıymeti öldükten sonra anlaşılacaktır. ayrıca şuanki liderler içinde de en dürüst olanı bunca yıllık siyasi hayatında en küçük bir yolsuzluk haberi dahi çıkmamıştır hakkında.
1948 yılında osmaniye'de doğdu. yörede fettahoğulları olarak bilinen geniş bir türkmen ailesine mensuptur.
ilk öğrenimini osmaniye'de, orta öğrenimini istanbul'da tamamlayan dr. bahçeli, üniversite öğrenimini ankara iktisadi ve ticari bilimler akademisinde yapmıştır.
başlangıcından itibaren ülkücü hareket'in her kademesinde görevler üstlenerek büyük ülkü davası'na hizmet etti.
dr. bahçeli, 1967 yılında ankara iktisadi ve ticari ilimler akademisinde öğrenci iken ülkü ocağı kurucusu ve yöneticisi olarak görev aldı. 1970-1971 yıllarında türkiye milli talebe federasyonu genel sekreterliği görevlerinde bulundu. dr. bahçeli, bir yandan aktif olarak ülkücü hareket'te yeralırken, diğer yandan da ilmi alandaki çalışmalarını devam ettirmiştir.
1972 yılından itibaren ankara iktisadi ve ticari ilimler akademisi ve bağlı yüksek okullarda iktisat bölümü asistanı olarak görev almıştır. dr. bahçeli, yine 1970'li yıllarda ülkücü maliyeciler ve iktisatçılar derneği'nin (ümid-bir) kurucularından, üniversite akademi ve yüksekokullar asistanları derneği'nin (ünay) kurucularından ve genel başkanlarındandır. iyi derecede ingilizce bilen dr. devlet bahçeli, gazi üniversitesi sosyal bilimler enstitüsü'nde iktisat doktorası yapmış ve aynı üniversitenin iktisadi ve idari bilimler fakültesi iktisat politikasında ana bilim dalı'nda 1987 yılına kadar öğretim üyeliği görevini sürdürmüştür.
dr. bahçeli yine bu süre içerisinde türk-islam alemi, türkiye ve dünya ekonomisi, türk tarihi ve dış politika konularıyla ilgilenmiş ve bu alanlarda çalışmalar yapmıştır. 12 eylül 1980 darbesinden sonra cezaevlerine doldurulan mhp ve ülkücü kuruluşların yöneticileri ile mensuplarının haklı davalarının her platformda savunulmasında takdirle karşılanan çalışmalarda bulunmuştur.
ülkücü kadroların yetişmesinde önemli görevler de üstlenen dr. bahçeli, başbuğ alparslan türkeş tarafından göreve çağırılması üzerine 17 nisan 1987 tarihinde üniversitesindeki öğretim üyeliği görevinden istifa etmiş, 19 nisan 1987 tarihinde yapılan mçp büyük kurultay'ında parti yönetimine seçilmiş ve genel sekreterlik görevine getirilmiştir.
mçp ve mhp'nin yönetim kadrolarındaki görevi, günümüze kadar kesintisiz olarak sürmüştür. çeşitli zamanlarda genel sekreterlik, genel başkan yardımcılığı, merkez yürütme kurulu üyeliği, merkez karar kurulu üyeliği, genel başkan baş-danışmanlığı görevlerinde bulunan dr. devlet bahçeli, 6 temmuz 1997 tarihli 5'nci olağanüstü kongre sonrasında mhp genel başkanı görevini üstlenmiştir.
05 kasım 2000, 12 ekim 2003, 19 kasım 2006 ve 8 kasım 2009 tarihlerindeki mhp olağan büyük kongreleri'nde tekrar genel başkan seçilmiştir.
Türkiye gibi bir ülkede dürüstlük gibi konuşma adabı gibi özelliklerin prim yapmadığının canlı kanıtı olan devlet adamı. Bu yüzden de iyi bir lider değildir.
pek çok kişinin mhp'ye oy vermesini sağlamış olan lider.
defalarca anlattım, anlattık. bu partinin oy almamasının sebebinin devlet bahçeli olduğunu iddia ediyorsanız bunu ispat edin.
ispat etmesi daha doğrusu edememesi çok kolay.
açarsınız rahmetli alparslan türkeş hayatta iken mhp'nin aldığı oylara bakarsınız.
sonra yine açarsınız, devlet bahçeli hayatta iken mhp'nin aldığı oylara bakarsınız ve aslında ne kadar temelsiz konuştuğunuzu görürsünüz.
türkeş zamanında bu partinin aldığı en yüksek oy oranı %8 idi.
bahçeli ile mhp ilk seçimlerde %18 civarında bir oy aldı.
sonrasında ise ekonomik kriz ve genç-ak parti faktörüne rağmen %8 aldı.
sonrasındaki seçimlerde ise %15 civarlarında oyunu sabitledi.
yani ne imiş? bahçeli bu partinin oyunu azaltmamış; arttırmış.
bahçeli varken oy vermem diyenler bir başkası geldiğinde de oy vermeyecekler.
boş konuşmanın lüzumu yok.
mhp'nin başına gelmesinden itibaren yaptığı en iyi işlerden biri ülkü ocaklarını eli silahlı mafyalardan temizlemiş olmasıdır. fakat bahçelinin liderlik özelliği olmadığından pasif kalıyor.
