Anlaşılan o ki devlet bahçeli ve onun eksenindeki kitle nişanı kaçırmış ama düğüne takı takmaya gidecek!
Tabi türk milleti güzel bir bilezik takacak kendi arasında söz-nişan-düğün yapanlara. Merak etme reyis sandığa gömüleceksin.
Ülkü ocaklarının başında askerliğini bedelli yapmış milletvekili adayın sağa sola sataşmaya ülkücülere saldırmaya devam etsin. Cevabınızı alacaksınız!
Milliyetçi hareketi milliyetçiliği ayaklar altına alan güruha yedirmeye çalışanlar ülkücülere aleni biçimde "hayvan" diyenlerle kol kola olanlar ne davadan ne ilkeden ne doktirinden bahsedemez!
Muhtemelen bayramdan evvel affı çıkartacak muflis siyasetçi.
Kendisi ve partisi için şöyle bir gelecek var; 24 haziran= yüzde 5-6 ve bir grup iki kelimeyi yanyana geitrmeyen milletvekili. Akabinde akp ile olan ittifakin bitimi. 19 mart yerel secimleri= basta adana ve mersin olmak üzere tüm büyük belediyelerin kaybı. Devaminda veya yerel secimle aynı anda gerceklesecek ilk genel secim = %3. Secim baraji degismezse bundan böyle tabela partisi.
kendisine kukla diyen yavşaklar; ulan siz değil miydiniz enver paşa' yı 3 defa rezil, 5 defa vezir eden. devlet adamlığı, ülke için her şeyden vazgeçmektir. bahçeli yi tarih kahraman deyu yazacak ve sonunda hepiniz devlet bey diyeceksiniz. milliyetçi hareket devlet aklıyla yönetilir, ülkü ocakları da her zaman devletinin yanındadır. ancak burdan atıp tutarsınız burjuvanın paralı hesapları.
devletinin, milletinin yanında olmuş türkmen beyi.
ancak, af çıkışları fazlasıyla yormuştur. ittfak'ın dağılması sonucu baraj altı kalacak milliyetçi hareket partisi'nin geleceği için af çıkışlarına bir son vermesi gereklidir.
4-5 tane ülkücü kabadayı dışarı çıkacak diye binlerce katil, hırsız, tecavüzcünün dışarı çıkmasına göz yummak bu milletin dengesini bozar.
malum rahşan affından sonra bu ülkede neler yaşandı herkes gördü. kendisi o gün yaşananları bizden daha iyi hatırlar. biz o zamanlar daha küçüktük.
kısacası af çıkışları milletin huzurunu bozmakta, cumhur ittifakına olan güvenini sarsmaktadır.
devlet bey en kısa sürede af söylemlerini bırakmalıdır.
başbuğ türkeş'in oğlu tuğrul bey mhp ile ittifakın zaten seçim sonrası biteceğini söylemiştir. yüzde 99 ihtimalle af çıkmayacak.
çıkarsa cumhur ittifakı kaybedecektir. bunu ak parti kanadı iyi bilsede devlet bey'in bile bile, göre göre bu işi körükleyip halkın cumhur ittifakına olan güvenini sarsması hayret vericidir.
devlet bey'in deyimiyle ''kader mağdurları'' birçok insanın canına, malına, namusuna göz diktikleri için hapisteler. benim başıma böyle bir olay gelseydi, bir sevdiğime zarar veren adam birkaç ay yatıp çıksaydı gidip hiçbirşey olmamış gibi cumhur ittifakına mı oy verecektim?
devlet bey hapishanede yatan suçluların ve ailelerinin dualarını alacağım derken, hapistekilerin zarar verdiği, ağlattığı ailelerden beddua alacak.
Her gideceği yere 06 MHP 01 plakalı Mercedes ile giden genel başkan.
Uçak ve helikopter fobisi olduğu, Yazıcıoğlu suikastinden sonra tamamen hava araçları ile ilişkisini kestiği biliniyor.
iktidar olmadan muktedir oldu mu bilmiyorum hani o tartışılır, çünkü el sikiyle gerdeğe girmek deyimi de duruma uygun.
Ama şunu demeye geldim; Kendisi de bilgilendirildi konu hakkında, akp teşkilatı çoğu yerde kendi teskilatının altıni oyuyor. Mhp'nin hala guçlu oldugu tahmin edilen yerlerde (ki yok oyle bir dünya) mhp'ye de sallıyorlar. Tugrul türkeş ittifakin bitecegini bizzat dedi ki zaten yerel secimlerde bunun sürdürülmesi mümkün değil.
Mhp geri dönülmez bir tasfiye sürecinde şu an. Fakat eğer kendisinin daha büyük bir oyunu yoksa bu tasfiye işi tahmin edilenden cok daha kısa olacak. Yazık tabi 50 yillik partiye.
ileriki yıllarda yaşayan biri olsam ve kendisini tarih kitaplarından, belgesellerden araştırsam okuduklarıma inanmazdım herhalde. milyonların gözü önünde ak dediğine kara demek, küfür ettiği kişi ile kol kola girmek... imkansız gelirdi herhalde bana ama malesef ki bu tarihe tanıklık ediyoruz. çocuklarıma-torunlarıma anlatmaya utanırım, sorarlarsa yokmuş gibi davranırım.
Hiç vasfı olmaya partiyi ken çiftliğine çeviren kendi içindeki muhalifleri hain ilan eden yada partiden ihraç eden anti demokrat yönetim sergileyen halkı ikna etmek zorlanan konuşurken kesiciye giren gençlerin önünü kapayan düz yolda düşen tek başarısı hükümete ortak olması. ülkücülerin Akp li olmasında büyük rol sahibi olan tükürdügünü yalayan tatlı su milliyetcisi.
konya istişare toplantısı daha başlamadan çekilen fotoğraflar burada servis edilmiş. ulan sadece konya ocak o kadar adam eder. 24 haziran günü mhp yi göreceksiniz gençler sabredin.
Alparslan türkeş’in Vefatından sonraki Yıllarda MHP liderdiği yapmış ve yapmakta olan kişi.
Tanımımızı yaptıktan sonra rahatça konuşabiliriz.
Şu an MHP Cumhur ittifakı vesilesiyle akp ile ortak bir vaziyette. Söyledikleri, aralarında sızıntı var iddiaları, ittifak çatlıyor mu söylemleri biraz gereksiz. Neden mi?
isterseniz şimdi biraz geçmişe, 2002 senesine gidelim. O vakitlerde devletin başında dsp-anap-MHP koalisyonu vardı. Ekonomik kriz ile cebelleşen Türkiye birden bire dizlerinin üzerine çökertilmişti. Bu da halkta rahatsızlık yaratıyordu. Yazar kasalar fırlatılıyor, insanlar bir bir kepenk kapatıyordu. Hatırlayanlar yahut yaşı kurtaranlar bilirler, Derviş reformu ve kemer sıkma politikaları devletin yegane ekonomi hedefi olmuştu. Çünkü Türkiye cumhuriyeti dipten dipten hortumlanmış, bankalar batık hale getirilmişti.
işte tam da bu sırada MHP lideri devlet Bahçeli’den 15 temmuz 2002’de çok tartışılan bir çıkış geldi. Devlet bahçeli erken seçim istiyordu. Böylelikle koalisyon dağılmış, 3 kasım 2002 tarihine kadar ülkede başı bozuk bir ortam hüküm sürmeye başlamıştı.
Bundan neredeyse bir sene önce de 14 agustos 2001’de yeni bir parti kurulmuştu ve milli görüş ekseninde politikalar öne sürüyordu. O parti sonradan 16 senelik bir hükümdarlık kuracak olan akp idi.
Kendi içinden çıktıkları refah yol üyeleri, hatta bizzat hocaları Erbakan tarafından eleştiri yağmuruna tutuluyorlar lakin bir şekilde parlatılıp halkın önüne getiriliyorlardı. Hatta gecmiste fetö daha fetö değilken(1960’lar) onları tanıyan erbakan, bunu da belirtiyor, dikkatli olunmasını söylüyordu. Yine bilenler bilir, bilmeyenler de araştırabilir, Pensilvanya gezileri de tam gaz devam ediyor ve okyanus ötesinden talimatlar toplanıyordu.
işte bu ortamda yeni kurulan bir parti ve mhp’nin Erken seçim istegi bir araya geldi. Türkiye akp’ye Emanet edildi.
O seçimde mhp de Meclis dışı kaldı. Çünkü kriz döneminde hükümet ortağıydı. Lakin 2007 seçimleri sonrasında yine milletvekili düzeyinde temsil edilmeye başladılar.
Muhalefet olmuşlardı. O andan itibaren de mecliste temsil ediliyorlar.
2002’de akp’ye ön ayak olan Bahçeli, Parti içinde bulunan, gerçek milliyetçi takımı da sindirmiş, kendine muhalefet yapabilecek kimse kalmadıktan sonra istediği gib top koşturmaya başlamıştır. Dikkat edecek olursanız, ne zaman akp sallantıda olsa, tökezlese Bahçeli yardıma koşmuştur. Şehide kelle diyen bir adama kökten karşı çıkması gerekirken en büyük yandaşı olmustur. Buradan da şu sonuç çıkmaktadır, devlet bahçeli aslında kimdir?
Akp’nin kuruluş aşamasında ve daha sonradan kötü anlarında yanında bulduğu yegane dostu kimdir? Hangi parti lideri tabanına ihanet ederek, kendi istegi doğrultusunda iktidara destek vermiştir? Yine kim Muhalefet yapması gerekirken, stepne rolünü gönülden üstlenmiştir? Hatta ve hatta doğal kanuna aykırı şekilde, iktidara oynamak varken, yine bir erken seçim iddiası ile kim akp’ye can suyu olmuştur?
Sonuç olarak, akp bir proje ürünüdür. Bahçeli de mhp’nin Başında bunu destekleyen birisidir. Gecmişten günümüze iyi bir analiz fırsatı yakalayarak, detaylıca incelediğinizde bunu görmemeniz işten bile değildir.
Bugünkü ortamda devlet Bahçeli’ye hakaret etmek, sinirlenmek beyhudedir, boş bir çabadır. Çünkü onun tek amacı kuruluşundan bu vakite, akp’nin başarılı olmasıdır.