eskilere köklere bağlı kalıp günümüz modern yapısıyla müziğine zenginlik katan yeni çağ hippisi görünümlü müzisyen. kendisi bir röportajında fleetwood mac ' e takık olduğundan bahsetmiş. ben de en az onun kadar takığım, yıllar geçti o geçmedi yani. bir de çok sevdiğim sesiyle bünyeme soluk katan joanna newsom 'la hayli haşır neşir ortak çalışmalara el atıyor. bu da etkendir, kendisini dinlemeye başlamam da.
çok abartılacak çalışmaları olmasa da dinlenilesi olduğunu düşünmekteyim.
folkumsu tatlı bir müzik yapan genç müzisyendir kendisi.. besteleri sanki evde kendi kendine çalarmış gibi seslendirir.. doğaldır, sevimlidir.. dinlenmesi şarttır.
1981, texas doğumlu şarkıcı, besteci. ismi, tanrı anlamına gelen 'deva' ile tanrıların kralı yahut göklerin tanrısı anlamına gelen 'indra' kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. sanskrit kökenli bu isim kendisine bir hint mistiği tarafından verilmiş. şarkılarında da mistik öğelerle yoğrulmuş, basit ama derin ifadeler görmek mümkün. ama uzak ve anlaşılmaz değil kesinlikle. sesindeki duruluktan, ev ortamında doğaçlama kayıt edilmiş gibi duran şarkılarından samimiyetini anlamak güç değil. kendisi de adeta bir neo-hippi, çiçek çocuğu görünümüde zaten.
müzik tarzını 'naturalismo' diye adlandırıyor devendra. terminolojideki 'freak folk' karşılığı içinse "the term is fucking lame! I just play rock 'n' roll." diyor. hoş. kendisi de pek hoş. sazıyla sözüyle yüzüyle pek sevdik. dinleyin, dinletin. (bkz: how's about telling a story)
natalie portmanla da çok yakıştırmıştık halbuki. ayrılmışlar oysa. yazık.
canlı performans kayıtlarında fazlaca afacan genç şarkıcı. stüdyo kayıtları kadar başarılı olmasa da keyif veriyor.
şu an 2013 yılında çıkardığı mala albümünü dinliyorum. minimalist ve eğlenceli bir tarzı var, özellikle Never Seen Such Good Things şarkısı insana ıslık çalarak, hiçbir şeyi umursamadan sokakları arşınlama hissi veriyor. ilk sıradaki golden girls yine hoş bir tınısı olan şarkı.
