o anda öğrencinin aklından şunlar dökülür...*
'ulan babamız yemiyor içmiyor bizi okutuyor, ya biz sınava girmeyeceğiz olmaz öyle şey. gir paşalar gibi sınava en azından denedim olmadı dersin oğlum.'
kişinin arkadaşlarının, ona bari bizi düşün sınava gir, çan eğrisini aşağı çek dedikleri durumdur. sınava giren kişi sınavdan sonra bu durumla ne kadar övünse azdır.
- abi kalcam ama gircem lan ben o sınava yaa sanki o sınav oo sanki ona girmezsem sınavın istediğini yapmış olcam yani sanki o zaman daha mutlu olcak, gözunde küçülcem anlayabiliyo musun abi beni?
- çalışıyorum abi anlamaya.
girilen sınav test sınavıysa sallamanın dibine vurulabilecek durumdur. olaya sanatsal yaklaşılıp optik kağıdında uzay gemisi şekli bile oluşturulabilir.
zevkli olaydır. stressiz biçimde, güzelce bir yere oturulur; mümkünse sınıfın büyük kısmını görecek bir yere. hocalar gibi sınıfı gözetlersiniz, kim kopya çekiyor, kim harıl harıl uğraşıyor, kim tırnaklarını yiyior, kim tırs tırs oluyor gözlemlersiniz. değişik bir deneyimdir. hem sorulara aşina olunur. telafidir, yazokuludur, antreman olur.
bir nevi işkencedir. kişinin sınava girmediği taktirde çevresindekiler tarafından "sorumsuz" diye nitelendirileceğinden korkup girdiği sınavdır başka deyişle. sınavda "en azından alabileceğim en iyi puanı alayım" felsefesiyle hareket eder.
(bkz: öleceğini bile bile savaşa gitmek)
