sütçünün bacanağını dövüyorum ben. gerçi onu dövmesem de ders çalışacağım yok, okul biteli on yıl olmuş, ama ders çalışacağım olsa da döverdim o puştu yine, hiç sevmiyorum, portakalın kilo olmuş 4 lira, bu hala benim park yerine çöp bidonu koyuyor.
bu dağınıklıkta ders çalışamam deyip odayı toplamak, o kadar efor sarf edip acıktığını uydurup bir şeyler yemek için mutfağa gitmek, evdeki yemeği beğenmeyip kendine yemek yapmak, yemeği yerken dizi izlemek, dizinin sarmasıyla beraber sezonu bitirmek, finallerde çalışırım deyip yatıp uyumak.
dur bir şarkı dinleyip sonra başlarım demek. şarkı bitince saate bakıp 22.05 olduğunu görmek. buçuk olsun öyle başlarım deyip şarkı dinlemeye devam etmek. tam buçukta en sevdiğiniz şarkılardan birisinin çıkması. bunu dinlememek ayıp olur demek. şarkı bittiğinde saatin 22.37 olduğunu görmek. saat başı olmasını beklemek. bu döngünün sürüp gitmesi...
bütün kitaplarımı raflarından çıkartıp, tek tek şöyle bir inceleyip, yerlerine koymak. o sırada müzik dinlemek. sonra hadi bir çay demleyeyim iyi gider demek. çayı alıp masama döndüğümde masum masum izlenmeyi bekleyen dvdleri görmek. film bitince,hı? ne yapacaktım ben? diye düşünmek. gerçi sonradan iç ses çıkıyor ortaya sırıta sırıta, kaçabilirsin ama saklanamazsın, ne yapmadığını biliyorum! diye.