sınav saatine 3 saat kala hiç yapılmadık bir şekilde okula yürüyerek gitmek kaldı 1 buçuk saat, evdeysen koltukta garip garip yatma şekillerine girmek, depresif müzikler açıp efkarlanmak ve bira içmek vs. anlamsız gibi görünen ancak aslında yapan kişi için oldukça anlamlı olan hareketlerdir.
elindeki kalemi begenmeyip, 'guzel bir kalemim olursa daha sevkli ders calisirim' dusuncesiyle kirtasiyeye gidip tonla para verip kaliteli kalem almak.
cep telefonuyla durmadan amaçsızca iskambil falı oynamak. ondan bıkıp televizyonu açmak, ondan bıkıp sözlüğü açmak, ondan bıkıp tekrar fal oynamak, ondan bıkıp tekrar televizyonu... sanıyorum en başta kendime karşı anlamsızlaştım.
tüm evi temizlemek! bu kadar pislikte ders mi çalışılırmış? dünyayı bok götürüyo onu da temizlesem... neler saçmalıyorum ben? çok pisim... ben en iyisi bir duş yapayım... küveti mi doldursam? hay ağzıma sıçayım yaaa...
dersin başına oturmadan önce asla yapmam diyeceğiniz hareketler olur bazen insanın yaratıcılığını geliştirir hiç açmadığınız kitabın başından kalktığınızda kişi kendini dünyada bulur bir daha ki ders çalışma macerasına kadar.
iki sayfa bir şey okuyup, kendini çok çalışmış sanıp, balkona çıkıp çay ve sigara molası vermek ve balkonda yarım saat oturup kalmak.. ayaklarım götürmüyor oğlum odaya.. bir ton not, grafik falan var. korkuyorum lan! ( :( )
telefondaki en lüzumsuz oyunu açıp ölesiye boğuşmak. bu eylem ders çalışmamak için ikna edilmeyi bekleyen kişiliğimizin bulunuğu odaya mantıktan nasibini alamamış bir arkadaşın girmesiyle son bulur. t süresi sonrasında ise bulunulan x konumundan belli mesafedeki y konumunda lüzumsuz işlere toplu halde devam edilir.
son dönemde alınan tüm kıyafetlerin batıp kaşındırıyor diye elbise etiketlerini kesmek.
ütüsü bozulanları ütülemek. sonunda sıra ders çalışmaya geldiğinde ise yorulduğunu fark etmek.