Hem kaytarmak hem de suçlu hissetmemek isteyenler için, çekmece organizasyonu. Hayır yapmıyorum demeyin. Herkesin içinde 5 kuruşlardan oluşmuş bir servet, yazmayan kalemler, 6 ay önce kaybolmuş d&r kartımsı şeyler, buruşturulmuş fişler-faturalar, içinden bi tane alınıp bi kenara atılmış mendil paketleri falan olan bi çekmecesi vardır, ve herkes o çekmeceyi sadece artık canına tak ettiği yerde düzenler. o ruh hali de genelde ders çalışma öncesinde/esnasında/sonrasında oluşur.
Ayrıca kızlar bu çekmece organizasyonunu abartır. Normal bir kızın bir "aynalı şeyin en üst çekmecesi" vardır. Onun içinde de minik kutular. Tek tek Açılır yatağın üstüne dökülür onlar. Küpeler, kolyeler, bileklikler önce bu şekilde, sonra kendi içinde çok takılanlar-az takılanlar şeklinde ayrılır. Az takılanlar da kendi arasında birine doğumgününde/yılbaşında hediye diye kakalanabilecekler- kakalanamayacaklar olarak ayrılır. Taçlar üst üste dizilir. Tel tokalar birbirine paralel hale getirilir, renkliler ve siyahlar olmak üzere ayrılır, küçük bi karton parçasına falan dizilir. Lastik tokalar parmağa takmak suretiyle ordan burdan toplanıp toplu halde bırakılır bi yere. Market poşetine Kırılmış kıskaç tokalar, folloş lastikler, kopmuş zincirler falan doldurulur. En son 6 yıl önce takılmış çirkin mi çirkin boncuk bileziğe otuz saniye bakılır, o da atılır. Derken saate bakılır, iki buçuk saat olmuştur. Bu sürede müzik dinlediği için fark etmez bu kişi. "geç olmuş yaaa" der, "bu saatte ders mers çalışılmaz." Organize edemediği şeyleri çekmeceye atar bir dahaki kriz için. Müziği kapatır. Gider bilgisayarın başına, isohunt'ta filan bilmemne s02e08 diye dizi aratır, keyfine bakar.