Lisede hatta ilkokulda başlar bu düzen merakı .başlıklar ayrı renk yazılır,ara başlıklar ,notlar farklı renklerle yazılır.Hatta olayı abartıp noktalama işaretlerini de farklı renkte yapanlar vardır ki ayıptır.kalemliklerinin içinde pembe ve mor tonlarında bütün sınıfa yetecek kadar kalem bulundururlar.
Sonra bunlar liseye gelir ve güzel defter tutma merakı devam eder. Sayısal dersleri güzel yazıcam diye 3 5 soru geriden takip ederler.. sözel derslerde zaten hiç yetişemezler. Arkadaşları defterleriyle hatıra defterimi o diye dalga geçer.ama sınav günü yaklaştığında tüm sınıf bu defterin peşine düşer..çünkü bu düzenli kızımız müzik dersinde bile not almıştır. Yani tüm sınıf kopya çekmek için bile bu deftere muhtaçtır.
bu giri merveye gelsin... *her sınav haftasında okul çıkışlarını etrafında 3-5 sap salakla birlikte fotokopicide geçiren, iyi ki varsın kişilerine verilen ad. şimdi efendim bu hatunlar siz zaten itinayla seçip oturduğunuz en arka sıranızda bi elinizde cep telefonunuz, sağ kulağınızda hocadan gizlemek için bin bir türlü şebeklik yaptığınız empiüç çalarınız eşliğinde kafa sallamak ve ritm tutmak suretiyle yanınızdaki, önünüzdeki ,sağınızdaki, solunuzdakiyle geyik çevirirkene; öğretmen masasıyla bitişik en öndeki sırasında itinayla taranmış derli toplu saçları önüne gelmeksizin, o okul kılık kıyafetine fazlaca uyan kılığı, hanımefendi ötesi hal ve tavırlarıyla, hocanın her lafına kafa sallayarak ve ağzından çıkan ııı efektlerini bile atlamaksızın yazı yazan bünyelerdir. ve tekrar belirteyim iyi ki vardırlar onlar olmasa çekilmezdi bu sınavlar. ***
kesinlikle çıkar için değil hümanistliğimden arkadaşlık yaptığım kızlardır. çünkü ders notu tutmaktan pek arkadaş edinemezler. bu kızların 7-8 çeşit kalemi, 2-3 defteri son olarak da en az 1 tane küçük not defteri vardır.
önce derste karalama defterine yazarlar (ki bu defter benim bütün okul hayatım boyunca tuttuğum bütün defterlerden daha güzel tutulmuştur) .
daha sonra eve gidince bu defterdekileri temize çekerler (renklendirerek). bu da genelde kitap havasında olur. hocanın yazdığı kitaba bin basar.
sınav zamanlarında ise bu defterin özetini başka bir deftere yazarlar.
sınavdan çıkınca da ağlarlar. neden? çünkü klasik inek öğrenci tribinde "hiç bir şey yazamadım" derler. halbüki onun yazamadığım dediği şey senin bütün sınav yazabildiğindir. elbette sınavlar açıklanınca da 95 falan alır zavallım. o 5 puana yanmıştır, ağlar durur.
bir keresinde de bu tarz defter tutan sınıftaki öğrencilerden biri hocanın sorduğu soruya öyle bir cevap verdi ki hocam şöyle dedi: "ben bile anlayamadım ne demek istediği ki arkadaşların nasıl anlasın?"